Şehircilikte halkın rolü: SIFIR

Göztepe Parkı’nın düzenlenmesini tartıştık... Taksim’in yeni planını tartıştık... Şimdi sıra Kadıköy Moda Sahili’ne geldi. Bunu da tartışacağız. Neden mi?

Haberin Devamı

Bir süredir sıkı bir yenileme çalışması var sahilde. Tüm sahil yeniden düzenleniyor. Peyzaj düzenlemesi ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılıyor.
Mahalle sakinlerinin itirazı var.

“Temizlenmesi yeterdi” diyorlar. Sebebi, halihazırda yeşil olan sahil yeniden düzenlenirken beton alanların artması.

Toprak koşu yolları yerine tamamen betondan yürüyüş yolları tasarlanmış olması... İstanbul’da yeniden peyzaj düzenlemesi yapılan birçok parkta olduğu gibi “betondan alan yaratma” bu sahilde de söz konusu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, halka açık alanlarını yeniden tasarlarken bir yanlışa düşüyor.

“Beton alan açma” meselesi bir yana, kendi karakteri olan her semtin halka açık alanlarını birbirine benzetiyor. Moda sahili de yeniden tasarlandıktan sonra aynı anlayışla düzenlenmiş İstanbul’daki birçok parktan farklı görünmeyecek. “Şahsına münhasır” semtlerini korumak isteyen mahalleli, sesini yükseltiyor.
Kurbağalıdere&Moda İnisiyatifi, eylem yapıyor, “beton sahil” istemiyoruz diye yakarıyor.

Fakat ne yazık ki, Kadıköy’de yaşayanlar ne zaman seslerini yükseltse, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, “Zaten ne yapsak beğenmezler” penceresinden bakıyor.

O nedenle ses duyurmak olanaksız. Halbuki bir yenileme çalışması halk için yapılıyorsa, halkın ihtiyaçları ve semtin gereklilikleri göz önüne alınır, değil mi? Fakat bu mümkün olmuyor.

Halihazırdaki çalışmaların durumunu ve yükselen sesleri Belediye’nin dikkate alıp almayacağını öğrenmek için önce İstanbul Park ve Bahçeler Anadolu Yakası Müdürlüğü’nü aradım.

Sorularıma inanmakta zorlandığım yanıtlar aldım.

Halkla ilişkiler yetkilisi, “Semt sakinleri ayakta, onların sesini duyuyor musunuz?” sorusuna cevaben, o bölgede yaşayan insanların rahatına düşkün olduklarını, ondan itiraz ettiklerini söyledi. Düşünün, bir gazeteci olarak bilgi almak için devlet dairesini arıyorsunuz ve yetkili, hizmet etmekle yükümlü oldukları vatandaşıyla ilgili “Rahatlarına düşkünler, sorun o” cevabını veriyor.

Haberin Devamı

Sorular... Aklın sınırlarını zorlayan yanıtlar...

Haberin Devamı

“Peki sahilin düzenlemesiyle ilgili halkın ihtiyaçlarını göze aldınız mı?” soruma “Nerede görülmüş peyzaj düzenlemesi için halktan fikir alınması?” yanıtını alıyorum...

Yeşil alanların azaltılmasının sebebini soruyorum fakat yeşil alanların artırıldığını söylüyor.

Halbuki plan, öyle demiyor. Plan, Kurbağalıdere’nin başında yer alan dev panoda asılı, herkes görüyor.

Toprak koşu yolu yok. “Yeşil artışı” olarak Kurbağalıdere civarında metruk duran boş toprak alanın yeşillendirilmesinden bahsediyor olmalı, fakat ahalinin itirazı halihazırda yeşil park olan sahildeki beton alanlara yönelik...

Kadıköy ile ilgili birçok arama geldiğini söyledi yetkili kişi. “Peki madem bu kadar şikayet var, niçin bir basın açıklaması yaparak, yanlış anlaşıldığınızı anlatmıyorsunuz?” soruma cevap olarak “Durduk yere neden basın açıklaması yapacakmışız?” sözlerini duyuyorum.

Resmiyetten uzak iletişimimiz, burada son buluyor... Bunları neden anlattım biliyor musunuz? Hani “İstanbul’umuz, güzel şehrimiz” “şehircilik yanlışları” gibi konulara eğilen yazılar yazıyoruz ya...

Neden yazıyoruz? Şehrimizi sevdiğimiz için. Meseleye tarafsız bakabilen insanlar olduğumuz için. Daha da önemlisi, EVİMİZ olduğu için...

Evvelki gün belediye ile yaptığım bu konuşmadan beri “Boşuna mı çırpınıyoruz?” diye düşünüyorum.  Sesimizi duyan yokmuş. Usandık sayın Kadir Topbaş. Biz şehrimizi en az sizin kadar seviyoruz. Feryadımız ondan.

Yazarın Tüm Yazıları