Paylaş
Mesela “Oylar, Moda’da trafik sorununu çözecek Hurşit Yıldırım’a” gibi. Afişin altında, gerçekte olmayan, hayali bir sivil toplum kuruluşu olan “Tarihi Moda Platformu” imzası bulunuyordu.
Mesela “Oylarımız, çocuklarımıza sağlıklı, hijyenik ve ücretsiz öğlen yemeği verecek olan Hurşit Yıldırım’a” gibi. Afişin altında, gerçekte olmayan, hayali bir sivil toplum kuruluşu olan “Kadıköy Okul Aile Birliği Platformu” imzası bulunuyordu.
Mesela, “Tercihimiz, mahallemize kent parkı ve hayvan hastanesi yapacak olan Hurşit Yıldırım’dan yana” gibi. Afişin altında, “Sahrayıcedit sakinleri” imzası yer alıyordu.
Oysa Sahrayıcedit sakinleri, böyle bir afiş astırmamıştı.
Mesela “Oyumuz, yeni imar planı ile bizi riskli binalardan kurtaracak Hurşit Yıldırım’a” gibi.
Afişin altında, gerçekten olmayan, hayali bir STK olan “Kadıköy Sosyal Sorumluluk Platformu” imzası bulunuyordu.
Bu afişlerin sırrı hızla ortaya çıktı. Afişler, esasında Hurşit Yıldırım’ın, sivil toplum kuruluşları ve mahalle sakinleri tarafından destekleniyor algısı yaratmak için, bizzat parti tarafından hazırlanmış ve basılmıştı.
Aynı merkezde yapıldığı için, tasarım olarak birbirine “şaşırtıcı” derecede benzeyen bu afişlerin vaziyeti belli olduktan sonra, hepsi adeta bir gecede yok oldu. Şimdi onların yerinde parti logolu, Başbakan’lı, “kuralına uygun”, standart seçim afişleri yer alıyor.
Evvelki yazıda Hurşit Yıldırım’a, tüm Kadıköylüler adına birkaç soru sormuştum, tekrar sormak isterim:
1- Parti adı yazdığı takdirde tepki çekeceğini bildiğiniz için, bağımsız adaymış gibi algılanan bu afişler niçin yapıldı? Hayali STK’lar tarafından desteklendiğinizi belirten bu afişler neden asıldı, neden yok oldu?
2- Bu afişlerde yer alan platformlar ve mahalle sakinlerine ulaşmak isteyen Kadıköylüler’e bir adres, bir telefon verebiliyor musunuz?
Veriyorsanız, mahalle sakinleri nerede? Platformlar ne iş yapmaktadırlar, adres ve telefonları nerede?
Belirtemiyorsanız, afişlerde sahtecilikle oy toplamaya çalıştığınızı kabul edecek misiniz?
3- Kabul ederseniz eğer... (Hoş, “geri adım güçsüzlük belirtisidir” ya hani, o yüzden bu konuda herhangi bir açıklama beklemiyoruz ama, hayal bu ya, kabul ettiniz diyelim...)
Sahtecilikle oy toplamaya çalışan bir siyasetçiye Kadıköylü neden oy versin? Ha, bu afişler parti tarafından bizzat yapılmadıysa, hakikaten mahalle sakinleri ve platformlar var ise, tekrar soruyorum, nerede?
Google’da arama yapıldığında neden BİR SONUÇ BİLE vermiyor?
4- Rakip belediye başkan adaylarının afişleri neden düzenli olarak yok ediliyor?
“Günah işleme özgürlüğü”
Bu ifade, ancak aklını kaybetmişliğin vesikası olabilir. Söyler misiniz Allah aşkına, o “zor tutulan” yüzde 50’yi, “onlardan olmayan” yüzde 50’ye karşı kinlendirirken, o kitlenin günahkar olması kartını kullanmıyor muydu?
“Bizden olan” ve “bizden olmayan” diye bir ülkeyi ikiye ayırırken, mesele “günahkarlık” etrafında dolaşmıyor muydu?
Şimdi nereden çıktı bu günah işleme özgürlüğü?
Eğer böyle bir özgürlük varsa, neden kutuplaştırıcı bir dil benimsendi?
Neden halkı bölerek “bizden olan” ve ”bizden olmayan” diye fişledi?
Neden?
Paylaş