Megan Fox gerginliğinin gerçek hikâyesi

Tahmin ediyorum, bir Megan Fox yazısı daha okursanız kusma noktasına geleceksiniz ama reklam filminin çekimlerini yerinde izlemiş ve kafaları karıştıran soruları muhataplarına sormuş bir insan evladı olarak, birtakım yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmanın şart olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

Biliyorsunuz, meşhur yıldızımızın Türkiye’de bulunduğu iki gün boyunca, fotoğraf vermemesi ve çok az yayın organıyla görüşmesi sonucu “Ne sanıyor yahu bu kız kendini?” algısı oluştu.
Fakat kimse şunu düşünmüyor nedense: Çoğu zaman “Kapris yaptı” dediğimiz yıldızların kaprisleri, aslında kendilerinden değil, menajerlerinden kaynaklanır. Megan Fox gibi yıldızların kariyerlerini ve yapacaklarını yöneten, etrafta terör estiren bir menajerin varlığı, her zaman söz konusudur. Dolayısıyla günlerdir boşuna “Şımarık Megan”ı konuşuyoruz.
Üstelik Türkiye’de de “sanatçıdan daha kaprisli menajer”, “sanatçının etrafında ulaşılamaz havası yaratan menajer” profilini yakından tanıyoruz, biliyoruz.
Oyuncular, şarkıcılar kariyerlerini kendi kendilerine yönetmiyor. Bunu onlar için yapan, kimi zaman sanatçının kendini düşüneceğinden daha fazla onu düşünen ve kimi zaman insan bezdirme makinesine dönüşen birer menajerleri var.
İşte, “Megan Fox hadisesi”, -her nedense kimse buna ihtimal vermese de- menajerinin eseri.
Zira Megan Fox’un Türkiye’de kaldığı sürede hayli mütevazı talepleri olmuş. Gece hayatını merak etmediğini, tarihi yerleri gezmek istediğini söylemiş, sette sigara içilmemesini talep etmiş...
Nihat Odabaşı’ndan tutun set görevlilerine, herkes mütevazılığını ve rahatlığını konuşuyor.
Kulisine düzenli servis yapan görevli onunla en sık muhatap olan kişilerden biri mesela. O bile “Çok alçakgönüllüydü, ben odasındaki mumları yakarken bile kalkıp yardım etmeye çalışıyordu” diyor...

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb461cf018fbb8f8b693a1

Mantık dışı istekler...

Megan sularında durum böyleyken menajeri, hayli enteresan taleplerde bulunmuş markadan.
Sanki çağ internet çağı değilmiş, dünyanın herhangi bir yerinde gerçekleşen bir olay, binlerce kilometre öteden anında duyulmuyormuş gibi, “Buradaki çekim, video, fotoğraflar uluslararası medyaya dağılmasın” demiş.
Çekilen reklamın, fotoğrafların ve videoların ilerleyen günlerde başka ülkelerde, başka yayınlarda, internette karşılarına çıkmasını istememiş.
Düşünsenize, reklam televizyonda yayınlanacak, Megan röportajlarda görüntülenecek, fotoğrafları çekilecek ve bir tanesi bile internette dolaşmayacak. Bu isteğin ne kadar manasız olduğunu internetle az çok tanışık beş yaşındaki çocuk bile söyleyebilir...
Yine de yapılan sözleşme gereği bazı önlemler alınmak durumunda kalınmış.
Mesela reklamdaki Doritos Akademi öğrencilerini canlandıran gençler, sete ancak cep telefonlarını güvenliğe teslim etme koşuluyla girmişler.
Hatta bizden, yani çekimi izleyen beş gazeteciden de telefonlarımızı kapalı duruma getirmemiz istendi. Sete fotoğraf makinesi ya da kamera sokmamıza izin verilmedi.
Şu da bir gerçek: Menajerlerin, kötü polisi oynamak, sanatçının marka değerini korumak gibi ödevleri var.
Ha, tabii bunu kimi kuralına göre, kitabına uyarak yapar, kimi de Megan Fox’un menajeri gibi işin biraz tadını kaçırarak...

Yazarın Tüm Yazıları