Paylaş
“Kadın ve Erkeğin Bir Arada Olmasının Kesinlikle Kabul Edilebilir Olmadığını Toplum Bilincine Yerleştirme Bakanlığı” olabilir.
“Kadınla Erkeği Birbirinden Kalın Çizgilerle Ayırma Bakanlığı” olabilir.
“Hayatı İnsan Olmak Üzerinden Değil, Kendi Belirlediğimiz Ahlak Kuralları Üzerinden Okuma ve Bunu Gençlere Öğretme Bakanlığı” olabilir.
“Yataklı trendeki yataklardan rahatsız olma” meselesini geçeyim hadi, “Belki güvenlik sorunları kız ve erkeğin birlikte olmasından değil, başka sebeplerden kaynaklanıyordur” diye saf hislerle konuşayım ama ya gençlik kampları?
Gençlik kamplarında kız ve erkekleri ayırma kararını alırken pedagoglara sordular ve onlar “Kız ve erkek çocukları birbirlerinden uzaklaştırılarak yetiştirilmelidir, sağlıklı gelişim bunu gerektirir” mi dediler, hakikaten merak ediyorum.
Neyse çok eşelemeyeyim, biz bilimin işaret ettiği gerçeklere göre yaşamıyorduk değil mi Türkiye’de?
İncelik=Vakit kaybı
Bir arkadaşınızın sizden bir isteği var diyelim.
Veya bir organizasyona davet ediliyorsunuz.
Konuyla ilgili iletişimi telefonda SMS’leşerek veya mail yoluyla yapıyorsunuz.
Mutlaka başınıza gelmiştir: Karşınızdaki size bir soru sorduğunda, eğer sizin yanıtınız hayır ise veya bir isteği geri çeviriyorsanız karşı taraf sessizliğe gömülür.
İşte, bu, günümüz insanının iletişim kurarken yaptığı en büyük nezaketsizliklerden biri.
“Hayır, teşekkürler” diyen adama “Esas ben teşekkür ederim, iyi günler” yazmak zul mü geliyor?
Bir de şu tip durumlar var: Sorulan soruya yanıt “hayır” ise, cevap verme gerekliliği duymamak, soru soranı “yok saymak” diye mesele de var biliyorsunuz. Bu kaba hareket, “Modern zamanların en şımarık ve kaba davranışları” arasında en fenalarından biri, malum.
Bir yanda bunu yapan adamlar varken, siz “Sosyal iletişim adabı, kişinin yanıtı ‘hayır’ olsa dahi bunu nazikçe karşıya bildirmeyi gerektirir” anlayışıyla bir cümle not yazıp teşekkür ediyorsunuz, karşınızdakinden ses yok.
Bugüne kadar bilmem kaç tane “Hayır, teşekkürler” yazarak gönderdiğim bir SMS veya mail’e yanıt gelmediği için notun alıcısına ulaşmadığını düşünerek, bir sonraki gün aynı notu tekrar göndermişimdir.
Gelen yanıt hiç değişmiyor: Mail’inizi/SMS’inizi zaten almıştık.
Almış mıydın?
O zaman bir zahmet cevap verseydin sevgili dostum.
“Hayır, teşekkürler” yanıtını aldığınız insanlara yanıt vermediğinizde “İyi o zaman, bas git” olarak duyuluyor, uyandırayım.
Birbirimize mektup yazdığımız günler geçti fakat iletişim hızı nezaketimizden götürmese de olur.
İletişimde incelikleri vakit kaybı olarak görmemek lazım.
* * *
Sık görüşmediğiniz tanıdıklarla karşılaştığımız yerler da benzer “inceliksiz” anlara sahne olabiliyor bazen.
Mesela bir insanla karşılaştığınızda, o kişi yapmakta olduğu işi sürdürerek sizi selamlıyorsa veya bir yerlerde karşılaştınız diyelim, hiiç duraksamadan “Naber” deyip geçiyorsa, notunuzu verebilirsiniz.
Onu, “inceliksiz hareketlere imza atan tanıdıklar” listesine bir numaradan yerleştirebilir, aklınızdan geçen “Sen de ne tırtmışsın arkadaş” cümlesini enerji olarak gönül rahatlığıyla dalga dalga yollayabilirsiniz.
Artık bu sahte bir gülümseme mi olur, isteksiz bir hoşçakal mı olur, yoksa hislerinizi beden dilinizi kullanarak mı iletirsiniz, ben bilmem.
Paylaş