Karşıyım!

Derisinin renginden ötürü bir insana hakaret etmek maksadıyla hayvan benzetmesi yapabilen çarpık kafalara...

Haberin Devamı

- Futbolcuya küfür ederek performans düşürmeyi hedefleyen, futbolcunun “hisleriyle oynayan” taraftara...
- Kız çocuklarını kadın gibi gösteren reklamlara...
- İnsanların dinine sövmeyi özgürlük olarak değerlendirmeye...
- Konu ne olursa olsun, çözümü yasaklarda arayanlara...
- Sözlüklerin otokontrolden yoksun, artık sadece yöneticilerinin cebini doldurmaya yarayan ve nefret/hakaret platformu haline gelen hallerine...
- Tıklayacağım web siteleri, internette ulaşacağım içerik konusunda, birilerinin bana sormadan, benim adıma karar vermesine...
- İnternetin, kimlik gizlemeye olanak tanımasından ötürü küfür etmeyi günlük alışkanlık haline getirenlere...
- “Aman canım ne uğraşıcaz, zaten bunun yapılmışı ve tutmuşu var” anlayışıyla dizilerden reklamlara tüm dünyada bilinen kopya işleri orijinal gibi yutturarak hepimizi enayi yerine koyanlara...
- Yürüdüğümüz sokakları sahip oldukları köpeklerin umumi tuvaleti sananlara... Çok süslü ve havalı kıyafetlerinin cebine bir poşet tıkıştırıp o kakaları yerden alıp çöpe atma medeniyetini gösteremeyenlere...
- Kaldırımda slalom yapa yapa ilerleyen motorlu eve servis elemanlarına ve kuryelere...
- “Bir numara” olmak için çevresindekilerin kafasına basanlara, iktidar için her şeyi yapmasına karşın çok melek, çok çalışkan, iyilik ve doğruluk timsali numarası yapanlara... O bir yana, bir de bunu yutanlara...

Haberin Devamı

Doğal felaket olsa ne olur olmasa ne olur...

Stephen Hawking 100 yıl içinde dünyadan kaçmamız gerektiğini açıkladı. Hal böyleyken Doğuş’un saksısının, magazin gündeminin, çalıştığımız işlerin, hiçbir şeyin önemi kalmadı, malum.
Gerçi nereye kaçarsak kaçalım, eğer konu doğal felaketlerse, ölmeye mahkumuz. Yanlış anlamayın, bunun sebebi doğal felaketler değil.
Bakınız, misal, deprem. Çok iyi biliyoruz ki, insanı deprem değil, bina öldürüyor. Yani bizim ölümümüz doğal felaketlerle değil, alamadığımız önlemlerle, yaptığımız uyduruk binaların altında kalarak, o da olmadı trafikte, yani insan eliyle oluyor.
Diyelim ki Stephen Hawking’in dediği oldu, dünyadan kaçmamız icap etti.
Mekikleri tasarladık, fezaya doğru yola çıktık...
Gideceğimiz yere varmamız olanaksız, çünkü o mekik kesin çatlar, patlar, hava kaçırır, bir şeyler olur ve yarı yolda kalır, anında öbür dünyayı boylarız.
İstanbul’dan Ankara’ya trenle gitmiyorsun ki yarı yolda duraklayasın, tamirat yapasın, mekik bu. Yarı yol dediğin de uzay boşluğu.
Sonuç olarak hiç şüphem yok ki, yine kendi kendimizi öldürmeyi başarırız.
Türkiye sınırları içinde, doğal felaketlerden değil, insanın kendi elleriyle, sahtekarlık yaparak, kuralları hiçe sayarak yarattığı se-beplerden dolayı öbür dünya oyluyor nasılsa, tüm dünyayı doğal felaketler sar-sa ne yazar Allah aşkına...

Yazarın Tüm Yazıları