Paylaş
İngiliz bilim adamlarının yaptığı bir araştırmaya göre kafelerde kitap okuyormuş gibi yapıp etrafı kesenlerin oranı kışla karşılaştırıldığında yüzde 200 artıyormuş...
Buyurunuz, baharla birlikte ortaya çıkan “güzel hava insanları”...
Tek tüfek’ler Eğer bir kadın tek başına bir kafede oturuyorsa, güneş gözlüksüz olmaz. Güneş gözlüğü, tek başına olmanın verdiği kendine güvensizliği, “hiç arkadaşı, sevgilisi yok herhalde, kalmış yalnız başına, yazıık” bakışlarını engeller. Akşam da olsa, yağmur da yağsa o gözlüğü gözünden çıkarmaz. Çünkü o güneş gözlüğü, etrafındaki insanlarla arasına mesafe koymasını sağlar. Her ne kadar vücuduyla “tek başımayım ama çok meşgul-havalı bir insanım” mesajı verse de, güneş gözlüğünü çıkardığında tüm o havası söner. Çünkü gözleri “ehe ehe tek başımayım ben ehe ehe, acaba hakkımda ne düşünüyorsunuz sevgili hiç tanımadığım insanlar ehe ehe, lütfen beni eleştirmeyin ve acımayın” diye bakar.
Hâl böyle olunca telefonla ilgilenmek iyi bir izlenim verdiğini hissettirmez “tek tüfek”e. Çok meşgul görünmesi lazımdır. Telefonu kurcaladığında karşısındakine “oyalanıyor, vah vaah” hissi verdiğini düşünür. Muhakkak ama muhakkak önünde bir tablet bilgisayar, o da olmadı en kötü ihtimal bir kitap olmalıdır. Fakat sorun, o kitabın son paragrafını başa dönüp dönüp okumaktadır. Antenleri gelen gidene, etrafında oturan insanlara odaklanmıştır çünkü, konuşmalara kulak misafiri olmaktan ve yeni gelen insanları incelemekten önündeki kitapta yazanları bir türlü algılayamaz.
Akşamları gözleri çok ağrır “tek tüfek”in... Saatler boyunca önündeki kitabı okuyormuş gibi yapmış, kafasını oynatmadan, güneş gözlüğüyle örttüğü gözlerini döndürerek insanları incelemiştir.
Kız grupları Eğer bir kafede kız grubu varsa, orada neşe vardır. Neşeleri ve gürültüleriyle, çevrelerindeki “çift” masalara gerginlik verirler. Çevredeki tüm çiftlerin erkek olanları, kız arkadaşları tarafından kız grubuna sırtı gelecek şekilde oturtulmuşlardır.
Çiftlerin oturduğu masalardaki tüm kızlar, varsa eğer yüzüklerini kız grubunun iyice görebileceği şekilde masanın üstünde tutar. İmkan bulsa, elinde bir polis feneri olsa, önce bekar kıza, sonra elindeki yüzüğe tutmak ister. Bunu yapamadığı için o yüzüklü el hep havadadır, yüzdedir, göz önündedir...
Hareketsiz oturan gözlüklü genç İşte, işletmelerin en sevmediği kafe müşterisi modeli. Lütfen bir bardak kahve ile üç saat hareketsiz oturarak kitap okuyan top sakallı, gözlüklü, üniversiteli gence merhaba deyiniz.
İlk randevucular
Fön çekilmiş saçları, boyanmış gözleriyle, sırıtarak kahvesinden minik yudumlar alıp gözlerini kırpıştıran bir genç kız görürseniz, onun ilk heyecanına katılınız. Kızımız çok heyecanlı, çünkü “seviyeli” bir ilişkiye adım attığını düşünüyor, lakin ergen oğlumuz yiyiş peşinde. Üç vakte kadar öpüşme, sarılma ve dalma çalışmaları başlayacak. Dedeler cıkcıklayacak, nineler “bizim zamanımızda” konuşmaları yapacak... Tatlı su ahlakçıları sokakta mini etekli kızın arkasından, kız gözden kaybolana kadar yercesine bakarken, öpüşen çiftlere “terbiyesizler” diye bağıracak...
Paylaş