“Her şey kontrol altında!”
Şu evi görüyor musunuz, şu evi.
Haberin Devamı
Burası Van. Burası, yuvalarından olmuş bir dolu insanın memleketi.
 |
Düşünelim: Bir tane siyasetçinin evi şu hale gelse, varını yoğunu kaybetse ne hissederdi sizce?
Baksanıza, memleket enkaz altında, evvelki gün alay edercesine “her şey kontrol altında” dediler münasebetsizce!
Şu siyaset hakikaten fena bir şey.
Ne afet dinliyor, ne acı dinliyor, ne de ölüm dinliyor. İnsan hayatını ucuza sayıyor.
Kendine leke gelmesin diye insanların can çekiştiği, hayatların bittiği yerde “her şey kontrol altında” dedirtiyor.
Aynı siyaset, geçen depremden sonra çadır sıkıntısı yaşandığında “Evi hasarlı olmayanlar evlerine girebilirler” dedirtmişti. “Evi yıkılmayanlar da çadır alıyor, gerçek ihtiyaç sahiplerini bulamadık, ondan yetmedi” dedirtmişti...
Bu siyaset nasıl bir zehirse damarlarda gezinen, “Biz yanlış iş yaptık, özür dileriz, bundan sonra hayat başka türlü olacak” cümlesini dökememişti ağızlardan bir kere...
Tabii ya, “Eksiğimiz oldu” dedirtse bile, cümle böyle bitmez siyasette. Kendini cilalayacak bir “ama”sı vardır yine...
İşte, hep aynı hikaye. İnsanlar can verirken, evsiz kalmışken, onlar hâlâ cila peşinde koşar, biz de dinler, isyan ederiz. Esas “karar mercii”, iş yapacağına öncelikle üzerinden enkaz tozunu silkelemeye çalışır. Biz de buna “vaat” deriz. Siyaset, böyle bir şeydir.
Bakın bu fotoğrafa.
Hâlâ “Siyasetimize, işimize leke sürdürmeyiz”in peşinde olanlar, bu fotoğrafa daha iyi baksınlar.
Benim burnuma pişmiş soğan kokusu geliyor.
Gözlerimin önüne, akşam salonda televizyon izlerken çocukları da halının üstünde oyun oynayan insanlar geliyor.
İçerideki odada dersine çalışan bir genç kızın hayali beliriyor...
“Her şey kontrol altında”cılara soralım mı buradan?
Siz de görüyor, siz de hissediyor musunuz bunları?
Ciğeriniz yanıyor mu?
Yanıyordur tabii. Hafif hafif. Göstermelik.
Merak etmeyin, unutuverirsiniz bir haftaya bu gündemi.
Ciğeri sahiden yanacak adam, bütün bunlara izin verir mi?
