Paylaş
Çizilen gerçek resmi kaçırdık.Bilmiyorum kaç kişi izleme fırsatı buldu, çok daha vahim konular ve görüntüler yer aldı programda.Polis şiddeti gibi mesela. Etrafa yayılan korku mesela.İnsanların Türkiye’nin geleceğine dair sözleri mesela...Evvelki gün Cengiz Semercioğlu programdaki Ermeni restoran sahibinin söylediği sözleri konuşmamız gerektiğini yazdı.Doğru, çok daha vahim sözler söyledi restoran sahibi... Üstelik Serra Yılmaz’ınki gibi, pek çok milletten kişinin kendi ülkeleriyle ilgili yaptığı türden gülünüp geçilecek bir şaka değildi.Ermeni esnaf “Sonumuzu nefret getirecek” diyordu. Kutuplaşmadan bahsediyordu. Farklı etnik köken ve inançtaki insanların politikacılar tarafından birbirlerine düşürülmesinden bahsediyordu.Siyasi hesaplar yüzünden kendinden olmayan azınlıktan nefret edecek, nefret söylemleri kullanacak hale gelmiş bir toplumdan yani...Dahası, Gezi olaylarını “esasında önce bir ağaçtan dolayı başladı, fakat sonra terörizme dönüştü” şeklinde meseleyi o çok klasik yöntemle anlatan Taksim’in orta yerindeki roof barın sahibinin söylediklerini duymanızı da çok isterdim.Merak edip Twitter hesabına bakayım dedim. Bakmaz olaydım. Çoğunluğu nefret söylemi, çoğunluğu iğrenç tweet’lerden oluşan bir timeline. (Şükür artık sosyal medya var da, bırak mekanına gitmeyi, yanına bile yaklaşılmaması gereken adamları mide bulandırıcı paylaşımlarından tanıyabiliyoruz.)Programda “Dünyadaki her şey para ile ilgilidir” diyor bu dostumuz. Hangi partiye oy verdiğini ve sebeplerini açıklarken sırtını yasladığı konu bu.Hayır, dünyadaki her şey para ile ilgili değildir.İnsan hakları, özgürlük, vicdan, eşitlik gibi konular da var, bazıları da hayatını bu değerler üzerine kuruyor.“Hayatta her şey paradır” diyen bir adam, benimsediği değerlerin peşinden giden, hakkını savunmak için meydanlara çıkmış insanları terörizmle bağdaştırabiliyor.Bir ayrımcılık yapacaksak eğer, sırf paranın peşinden koşarak tüm değerlerini ayaklar altına alanları bir yana, adalete, eşitliğe inanmış ve bunu yüksek sesle haykırmaktan korkmayan insanları da öte yana koyar.Hakkımı bu iki tür insanı keskin çizgilerle ayırmak konusunda kullanmak isterim.Ha, “Ekonomik refah” önemli, doğru.Fakat para insanı ne zaman mutlu ediyor, bunu doğru açıdan düşünmek lazım: İki yakası bir araya gelmeyen, zor durumdaki bir kişiyi düşünelim. Bu kişinin geliri aniden yükselir, sefil koşulları düzeltip insan gibi yaşamasına imkan tanırsa, evet, para, mutlu eder.Çok mutlu eder üstelik, çünkü insan gibi yaşamaya başlayacaktır artık. Aç kalmayacaktır.Yani sıfırdan “insan gibi yaşama” seviyesine ulaşan kişinin durumu farklıdır. Sonuç? Hayatta her şey para değil. Tüm değerlerini kenara bırakarak, daha zengin olma yolunda körleşen insanlara alışmayı reddediyorum.
Paylaş