“Güçlü tutuş”

Aklımızın beş karış havada olacağı bahar ayları geldi, dikkatsizlik kazalarına karşı seni uyarırım sevgili bahar çiçeği Habitus okuru.

Haberin Devamı

Bakınız, geçen hafta annemin doğum gününü kutladık ve neler oldu: Mutfakta pastayı servis tabağına koydum ve mumu yaktım. Oturma odasına geldim, pastayı masaya koydum ve...
Ve...
ışte o an beni görmeliydin sevgili ateş topu Habitus okuru. ıtina ile maşalayıp sprey sıktığım saçlarım, sen mumun alevini al. Çatır çatır yanmaya başla...
Saniyenin yarısı kadar hızlı bir sürede o saç nasıl alev aldı, sağ tarafım bir anda nasıl kamp ateşine dönüştü bilemiyorum.
Gözlerimde şimşekler çaktı ve çığlık çığlığa pastayı elimden fırlattım. Pasta löp diye halıya düşerken aile fertleri “Aman evladııım...”, “Melikeeee...”, “Suuuuu...” sesleriyle adeta yurttan sesler kıvamında kanon yapıyor, ben ise meşaleye dönmüş saçıma vurarak alevleri söndürmeyi çalışıyordum. Sonuç: Ateşi örtmek veya vurarak söndürmek doğru karar. Kel kalmış ya da saç yoğunluğu açısından büyük bir kayıp yaşamış değilim.
Gecenin sonunda annemin doğum gününü ve kel kalmayışımı halıya düşüp kaykılan ve kirlenen pastanın temiz kalan bölümünü yiyerek kutladık.
Hiç fark etmiyoruz ama kullandığımız kozmetik ürünler bizi sıradan durumlarda ateş topuna dönüştürecek gücü taşıyor.
Dikkat edecek olursanız parfümlerin, saç spreylerinin, saç köpüklerinin üzerinde “yanıcı madde” amblemi vardır. Ateşe püskürtmememizi tembihleyen uyarılar bulunur.
şunu anlamak mümkün değil: Eğer ben haylaz bir çocuk değilsem ya da aklımı peynir ekmekle yememişsem spreyi alıp ateşe püskürtmem. Bu tip uyarılar yerine basitçe “Saçınız kolaylıkla alev alabilir, cayır cayır yanmanız olası” gibi cümleler yazsalar, hepimizin hayatı daha kolay olacak.
Zira “spreyi ateşe püskürtmekten” daha sık karşılaşabileceğimiz durumlar söz konusu olabiliyor günlük hayatta. Mesela bir gece kulübünde sigara içen adam yanlışlıkla spreyli saçınıza değerse... Ocağın alevi saçınıza atlarsa... Veya pasta mumundan saçınız tutuşursa... Bu masum spreyler kolaylıkla bir cinayet aletine veya “talihsiz kaza” tetikleyicisine dönüşebiliyor.
Dikkat edin, bu ürünlerin çoğunun üzerinde “Güçlü tutuş” yazar. Her ne kadar “tutuş”u “hold” kelimesinin çevirisi olarak kullansalar ben artık bu sözcüğü öyle okumuyorum. Bu spreyler hakikaten çok güçlü bir şekilde tutuşuyor sevgili maşalı Habitus okuru.
Üretici firmalar bu ürünlerin kafamızın üzerinde yangın çıkarabilme potansiyelini açıkça yazmak yerine “ironik mesaj” ile belirtmeyi uygun görmüşler herhalde...

Haberin Devamı

Bir insanın gergin olduğunu nasıl anlarsınız?

Haberin Devamı

- Çekirdek yeme hızından: Tabaktan çekirdeği alma ve ağzına götürme, kabuğu tükürüp yenisini ağzına götürme işlemi saatte 200 km/saat’e ulaşmıştır. Gözler televizyona sabitlenmiş, dudaklar tuzdan çatlamıştır. Önünde çekirdek kabuklarından koca bir dağ oluşmuştur. Çıtlama hızı sürekli artmaktadır. Öyle büyük bir ivmeyle artmaktadır ki, çekirdek yerken zamanda yolculuk yapabilecek hıza erişmesi an meselesidir. ışte o insana sarılınız, “Neyin var, az sakinleş kuzum” deyiniz. Çekirdek tabağını çaktırmadan önünden çekiniz, sırtıyla koltuk arasına bir yastık yerleştiriniz ve ona bir bardak su veriniz.
- Gülüşünden: Eğer bir insan size gözlerini açıp, kaşlarını çatarak koca bir gülümsemeyle “Nası yaaağni?” diyorsa, oradan kaçınız. Kaçamıyorsanız da o şaşırdığı konuya vereceğiniz iyi bir cevabınız olsun. Çünkü göz pörtletip kaş çatarak gülebilen bir insan, çok gergin bir insandır sevgili sinirini gülerek ifade eden Habitus okuru. Bir insan konuşmasına kahkaha atarak “Yani... Yani nasıl yani... Bişiy yani... Yani bu böyle... Bu böyle nasıl yani?” diyerek devam ediyorsa, o ortamdan uzaklaşınız.
Onu gergin kahkahalarıyla yalnız bırakınız.

Yazarın Tüm Yazıları