Gerçek mutsuzu anlamak...

Her sabah, yeni bir güne gözlerini açtığında göğsüne bir ağırlık mı oturuyor, yoksa neşeyle mi uyanıyorsun sevgili hayat kavgası veren Habitus okuru.

Haberin Devamı

Sabah uyandığında, uyku halini üzerinden attığında ilk aklına gelen nedir, sorarım sana. İşte o ilk aklına gelen her neyse, bugün onu çöz.
Yoksa sana uyku haram, bugün, yarın ve her zaman...
Şimdi sizi uyutmayan, uyutsa bile kabuslar görmenize sebep olacak kadar rahatsız eden, uyanınca da ilk aklınıza gelen hayat kavgalarını bir yana bırakalım...
Her Allah’ın günü “tersinden uyanan” insanlara bakalım.
Söyleyin. Bir insan yeni bir güne niçin kötü başlar?
Diyorum işte, ya az uyumuştur, ya da aklını kurcalayan bir mesele vardır...
Bunlar bir kenarda dursun şimdi. Hemen esas konuya gelmeli:
Her gün dünyanın son günüymüşcesine bedbaht uyanan bir insan, çok mutsuz biridir sevgili empati yapabilen Habitus okuru.
Mutsuzdur, hem de iflah olmaz bir mutsuzdur.
Her sabah uyandığında, ilk gözünü açtığında, beyni henüz günün gürültüsüyle dolmamışken aklına ilk gelenler, gerçek duygusudur.
Eğer bir insan sabahları terör estiriyorsa, en derinlerde bil ki hayatının daha iyi olacağına dair umudunu kesmiştir.
Bilmem, belki de kendinden ümit kesmiş, yaşamaya değer bir hayatı olmadığına karar vermiştir... Gün içinde kendinle olan hesaplaşması aklına getirmez.
İç sesini kolayca susturabilir, bastırabilir...
Bastırmasa da kendine olan hırsını, başkalarından çıkarır, hayatına öyle devam edebilir...
Sahi ya, sabah üzerine çöreklenen o derin mutsuzluk, gün içinde başka biçimlerde de gösterir kendini...
Sinirlenecek bir hadise olmadığında, hayat onu yormadığında pek tatlı, pek uyumludur.
Fakat güçten düştüğünde, birilerine kızdığında, içkiyi fazla kaçırdığında bir canavara dönüşür... Terör estirir, insan bezdirir.
Normalde vermesi gereken tepkilerin yirmi katını verdiği için, lüzumsuz yere etrafındaki ilgili ilgisiz herkesi üzebilir...
Bilse ki, aslında kendini, hayatını sevmemektedir.
Ama bu hislerini, hep bastırmakta, kendine güvensizliğini kimseye göstermemektedir.
Sinirlendiğinde, yorulduğunda, içki içip ipleri saldığında...
Acıktığında, susadığında; yani kalkanları ortadan yol olduğunda...
Güvensizliği, “çevreye saçılan terör” olarak önümüzde belirivermektedir.
Diyorum ki, eğer etrafınızda böyle insanlar varsa...
“Ay o çok aksi bir insandır” diye şikayet ediyorsanız ya da hayatınızın önemli bir noktasında oturuyorsa...
Ama sakın aldırma yaptıklarına; onu anla ve sev...
Bil ki karşında göründüğünden çok farklı, iç dünyasında ölesiye mutsuz, umutsuz bir insan oturmakta...

Yazarın Tüm Yazıları