Erkek erkeğe eğlenmeyeceksiniz!

Söz konusu gece hayatı olduğunda genellikle kadınların başına gelenlerden konuşuruz, fakat artık İstanbul’da dertli taraf kadınlar değil, erkekler desek yeridir.

Haberin Devamı

Şahit olduklarımız, duyduklarımız, anlatılan hikayeler bir değil, 10 değil.
Ayarı kaçmış bir “damsız mekana alınmama” furyası ile karşı karşıyayız sevgili erkek erkeğe çıktığında ağzının tadı kaçan Habitus okuru.
Üstelik bu ayrımcılık sadece “bizim adamlara” değil. Yabancılar da aynı “kapı süzgeci”ne takılıyor.
Bakınız Kelebek okuru Cemal Sarıcı, geçenlerde bir forumda İstanbul’a yeni taşınan ve gece gidebileceği bir “yabancı barı” arayan bir “yabancı”ya rastlamış...
Bu kişi, yaşadığı deneyimlere dayanarak, İstanbul’daki çoğu bar/kulübe bir yabancı olarak yalnız veya erkek arkadaşlarıyla girmenin imkansız olduğundan dert yanıyor.
Yoldan geçen kızlara “Beraber girelim mi?” demeyi de pek nazik bulmuyor, haliyle müşterilerinin genellikle yabancılar olduğu ve tek başına/erkek erkeğe gitmenin sıkıntı yaratmayacağı bir mekan soruyor insanlara...
Cemal Sarıcı, “Sırf yabancılar değil, biz de giremiyoruz, gece çıkalım dediğimiz zaman ‘ya giremezsek’ tedirginliği oluyor hep. Gece hayatından beni soğutan en önemli etkendir bu” yanıtını veriyor bu kişiye.
Haklı... Erkeklere “potansiyel olay çıkarıcı, tacizci, sapık” muamelesi var çoğu mekan kapısında.
Geri çevirmenin bir adabı yok hem, yalnız ya da bir grup erkek gören “kapı adamları”nın tavrı genellikle kötü ve kaba.
Olan da sadece tanıdığı olmayan/ünlü olmayan ama gece bir mekana girebilme hakkı elinden alınan düzgün adamlara oluyor...

Haberin Devamı

Ense kalınsa işin kolay

Tabii İstanbul gece hayatında sağda solda tanıdığın varsa, meşhur bir adamsan ya da “ensen kalınsa” bir mekana erkek erkeğe-yalnız giriş pek de zor değildir, malum.
Peki üç-dört arkadaş eğlenmeye niyet eden, potansiyel tacizci olmayan adamlar durmadan kapılarda rezil mi olacaklar? Bu hep böyle mi sürecek, ya da bir mekana girebilmek için sokaktan “uygun görünen” kız grupları durdurup, “Beraber girelim mi?” sorusunu sorup, bir de onların “Çekil git sapık” muamelesini ya da “Ekikiki”lerini mi çekmek durumunda kalacaklar?
Erkek erkeğe eğlenmeye çıkmayı denemek, illa ağız tadı kaçması ile sonuçlanıyor uzun bir süredir İstanbul gecelerinde.
“Adam seçme” sistemi elbette olmalı ama bu kadar adaletsiz değil.
Üstelik, şöyle de bir gerçek de var: Gece hayatı dediğimiz hadisenin önemli motivasyonlarından biri flört ve “biriyle tanışabilme imkanı” değil mi?
Şu durumda sadece “bir arkadaşın arkadaşı” ile tanışma imkanı tanıyor geceler, çünkü “Damsız girilmez kardeşim”... Erkekler pek dertli “gece ve açılmayan kapılar” konusunda... Benim de buradan siz sevgili mekan sahiplerine duyurmak boynumun borcudur.

Yazarın Tüm Yazıları