Bizde “sexting” ne alemde?

İlla kimliğinizin belli olması gerekmiyor, fotoğrafta görünen vücudunuzun belli bir bölgesi olabilir, yüzünüzün görünmediği bir açıdan çekilmiş çıplak bedeniniz olabilir...

Gönderilen cinsel içerik hayal gücünüze kalmış, çeşitler çoğaltılabilir.

Evet? Hayır?

Bu işi yapanlar dahil herkesin “hayır” cevabını verdiğini tahmin ediyorum.

Çünkü “Evet ben çıplak vücudumu çekip, bu nevi bir hukuk kurduğum adama-adamlara gönderiyorum, bundan da çok zevk alıyorum” cümlesini kurmak öyle pek kolay değil.

“Azdın mı kız sen?” derler. “Kafayı mı yedin?” derler. “O fotoğraflar ortaya çıksa ne halt edeceksin?” derler.

Ayrıca ahlak dışı olarak görmek gayet olası. Çünkü bunu bir ilişki içinde olduğun adama ya da kocana göndermiyorsun. Amaç, yatak hukuku kurduğun, kuracağın veya hiç kurmayacağın adamların ağzını sulandırmak. Bunu da cep telefonuyla, fotoğraf makinesiyle bir fotoğraf çekerek ya da karşılıklı video-chat yaparak gerçekleştirmek.

Bakın size söylüyorum, bir araştırma yapılsın, çıkan sonuçlara şaşırırsınız. Ne kadar çok kadının bunu yaptığını gördüğünüzde, küçük dilcağızınızı yutarsınız.

Peki kadınlar neden yapıyorlar bu tip tekno-seksüel hareketleri?

Bir kere gerçek seksten daha güvenli. Ayrıca kadın tarafının tatmini daha yüksek. Çünkü adamı maymuna döndürüp bırakıyorsun. Fazlasıyla “gösteriyorsun” ama o kadar. Temas yok, dolayısıyla tehlikesi de yok.

Efenim, Amerika’larda, bu cep telefonuyla cinsel içerikli fotoğraf çekip gönderme hadisesine sexting diyorlar. Bizde bunu yetişkinler yapıyor, Amerika’da ise liseliler. Belki hatırlarsınız, geçen yıl Amerika’da bir skandal patlak vermişti. Ülke çapında yapılan bir araştırma, ergen kesimin yüzde 20’sinin, cep telefonuyla kendi çıplak fotoğraflarını çekip arkadaşlarına gönderme deneyimini yaşadıklarını, yani sexting eylediklerini ortaya çıkarmıştı.

Birbirleriyle kendi erotik fotoğraflarının paylaşımı içinde olduğu belirlenen bu liseli genç arkadaşlar “çocuk pornografisi” suçlamasıyla cezalandırılmıştı.

Bence bizim liselerde de bu tip bir araştırma yapılmalı. şaşırtıcı sonuçlar elde edilebilir.

Kendi çocuğumuzun kötü alışkanlıkları olmadığını, i-pod’unu dinleyip Playstation oynayarak kendi halinde ergenliğini yaşadığını düşünmeye meyilliyizdir ama kabul edin, gençlerin bilmediği, denemediği şey yok.

Anne babalar bence kesinlikle çocuklarını çaktırmadan izlemeli.

Liselerdeki ve 20 yaş altı gençlerdeki durum nasıldır, bilmem ama bizim buralarda yetişkinlerin dünyasında halihazırda bol miktarda sexting olayları dönüyor.
Elbette tehlikeli. Bir kere, o fotoğraflar şantaj unsuru olabilir, bugüne kadar birçok örneğini gördük. Üstelik ortaya bir takım hadiseler çıkınca, kadınlar, Ali Kırca -ya da tüm erkekler diyelim- kadar şanslı olmuyor.

“Nasılsa kim olduğum belli olmuyor, popomu çekiyorum gönderiyorum, mememi çekiyorum gönderiyorum, adamları azdırıyorum, ne de güzel seks oyunları
oynuyorum” demeyeceksin.

Dövmelerin varsa yandın mesela, kim olduğun kabak gibi ortada.

Sonra görmeyesin çıplak fotoğraflarını Twitter’da, Facebook’ta, hatta Allah muhafaza, annenin, babanın, patronunun mailbox’ında...

Vallahi bu sexting yaş iş. Bence bundan hoşlanan kadınlar kendilerine yeni seks oyunları bulmalı.

Kredi kartı şifreni de verseydin!

Panik olan erkek ne komiktir Allah’ım. Bugüne dek mutlu bir karısı ve çocuklarıyla mutlu aile portresi çizen Amerikalı golf oyuncusu Tiger Woods evladım meğer epeydir birtakım kadınların da tadına bakmaktaymış da kimsenin haberi yokmuş. Son olarak evvelki gün metresinin telefonuna bıraktığı ses kaydıyla çalkalandı ortalık.

Tiger, öteki kadını arıyor ve “şeyy, ben Tiger, ımm, karım telefonumu karıştırdı da seni arayabilir” minvalinde birtakım sözler söylüyor.

Sen, metres, bu kaydı bir magazin dergisine gönder.

Adamı rezil et.

Dillere düşür...

Ama ne diyeyim, bu Tiger da alem adammış. ısmini niye söylüyorsun be arkadaşım. Kredi kartı şifreni de verseydin bari.

Açık açık “Karım senin numaranı buldu, ayvayı yedik” diyorsun. Dur bi. Azıcık önünü gör.

Tiger, bu olaylardan sonra kendi web sitesinde özür dilemiş.

Vurma Melike, acıyo demiş.

Yanlış yaptım, ailemi hüsrana uğrattım demiş. Pişmanım demiş.

Kısacası Tamer Karadağlımtrak beyanatlara imza atmış.

Evvelki gün dedim ya bir kere vazo kırıldı mı toplanmıyor, bakalım ne olacak. Niye bu kadar dert ettiysem. 2 tane de çocuğu var üstelik. Yazık valla.

Kardeş, nerede “Karım, çocuklarım ve ben çok mutluyuz” sırıtmasıyla objektiflere gülümseyen erkek varsa hepsinin cilası sökülüyor be.

Yok mu şöyle bir tane, hayatından memnun, aldatmayan, karısını pek seven, evinde de mesut, kendini rakı-kavuna vurmamış, mutlu mu mutlu bir aile babası?