Biz asla kötü kokmayız!

Restoranda otururken bardağınıza su dolduran bir servis elemanının kolunun altındayken kaç kere gözünüzde şimşekler çaktı?

Haberin Devamı

Tıkış tıkış bir toplu taşıma aracında seyahat ederken, sıcakta trafikle boğuşurken ya da asansörde aldığınız koku kaç kere yüzünüze tokat gibi çarptı?

Bugüne kadar çevrenizde bulunmuş kaç kişiye “bir duş al, bir deodoran sürün” dememek için dilinizi ısırdınız?

Haziranda Sonisphere festivalinde sahneye çıkan Alice in Chains, blogunda ayarsız bir üslupla “Türkler ter kokuyor” deyince hafta sonu konu “Milli gurur meselesi” haline geldi. Mail bombardımanından olsa gerek, grup dün “ruhsuz ve özensiz” yazısından dolayı Türklerden özür diledi ve deodoran sorunumuz ile ilgili olan kısımları blogundan çıkardı.

Ter kokusunu hallettik ama “Kulis o kadar kalabalıktı ki kendimi hiç bu kadar güvende hissetmemiştim, bir bomba patlayacak olsa, bombayla aramda bulunan 30 kişi tampon olurdu” cümlesi durmakta.

Güvenlik açığını “kibarca” anlattığı bu cümle varken “ter kokmak” battı bize, ne hoş.

Alice in Chains’e destek çıkacak filan değilim, yanlış anlaşılma olmasın. İstanbul’u görmemesine rağmen tek deneyimini berbat bir üslupla “ter kokan insanların olduğu, güvenlik sıkıntısı bulunan bir terör şehri” olarak özetlemesinin makul bir açıklaması yok.

Öte yandan “ter koktuğumuzu iddia ettiler” diye galeyana gelmek, her gece yüz aslan gücünde horlayan arkadaşınızın, horladığını asla kabul etmemesine denk bir hadise.

Evet, kimse ter kokmuyor değil mi?

Kokuyorsa da biz bunu asla kabul etmeyeceğiz, değil mi? Tabii grup “hassas” bir meseleye parmak basmış. Bırakın bir yabancıyı, iki arkadaş bile birbirine kötü koktuğunu söyleyemez bizde. Enteresandır, ter kokmak değil, bunu dillendirmek ayıp... Ha, bir de işin “ekonomik” kısmı var. Temizlik ve deodoran kullanımının yaygınlaştırılması konusuna “Lüks bu lüks! Fakat asgari ücret! Fakat ekonomi!” çığlıklarıyla karşı çıkacak kardeşlerimi bir sonraki bölümümüze davet ediyorum.

Haberin Devamı

Ter kokusu bir so-run-dur!

Aynı kıyafeti üst üste yirmi gün giymeyin ve deodoran sürün” önerisini temizlik kültürünün eksikliğine değil, ekonomik sıkıntılara bağlamaktan vazgeçelim.

Zira “Millet ay sonunu zor getiriyor, senin asgari ücretten haberin var mı” çıkışı, ter kokusu sorunu muhabbetinin kaçınılmaz duraklarından biridir, malum.

Sanki “Önce SPA keyfi yapsınlar, Mark Ceykıbs’da inanılmaz indirim var, tişörtleri oradan, alsınlar” diyoruz. Bir liraya tişört, iki liraya deodoran satılıyor memlekette. Sigara “keyfinizden” vazgeçmiyor ama suyu sabunu pahalı buluyorsanız, ona diyecek bir şeyim yok. “Deodoran süreceksiniz” önerisini “lüks tüketim” algılayana, konuya “Nerede yaşıyorsun, burası Türkiye” tarafından yaklaşana “Esas sen nerede yaşıyorsun?” demeye hazırım. Ter kokmanın değil, bunu söylemenin ayıp olduğunu, temizliğe üşendiğimizi, ter kokusunun bir sorun olduğunu ama ne yazık ki bu gerçeği hepimizin kanıksadığını kabul edelim.

Haberin Devamı

Detektörleri kaldıralım

Alice in Chains’in güvenlikle ilgili deneyimlerini dile getiriş tarzında büyük sıkıntı var ama çok rica ediyorum şu sorulara cevap verin: Detektörlerin amacı toplu yaşanan yerlerde güvenlik sağlamak, değil mi?

Peki söyleyin, alışveriş merkezlerine, otellere, metroya girerken detektörde öttüğünüzde kaç defa arandınız? Daha doğrusu şöyle sorayım, her öttüğünüzde aranıyor musunuz? Hayır!

“Düzgün” görünüyor olmanız aranmamanız için yeterli bir sebep. Hırpani görünüyorsanız “şöyle bir” yoklanırsınız, o kadar. Alışveriş merkezlerinde “usulen” çanta arama, daha doğrusunu kapağını açma ve kapama konusuna girmeyeyim bile isterseniz. Seyahatlerde, yabancı ülkelerin güvenlikleri bizimkinden çok daha önemli olduğu için uçuşlardan önce suyunuz, iğne ipliğiniz bile sıkıntı olurken iç hat uçuşlarında o kadar da kasmıyoruz.

Madem hal böyle, kalabalık yerlere girişlerde arama yaparak kimsenin zamanını harcamayalım. Detektörleri kaldıralım, güvenlik görevlilerini yormayalım.

Kaldırmayıp işi “usulen” yapmaya devam edeceksek de birileri “burası güvenli değil” deyince kızmayalım. Pardon, buna değil, ter koktuğumuz iddiasına kızmıştık, değil mi?

Yazarın Tüm Yazıları