Paylaş
Nasılsın?
Hani gazetelerde, dergilerde “Genç kalmanın sırları” yazı dizileri filan oluyor ya, esas “15 yıl yaşlı görünmenin sırları” yazı dizisi hazırlamalı, bilirkişi olarak da sana danışmalı. Çocukluktan kadınlığa transit geçişin el kitabını sana hazırlatmalı.
Şimdi, şu “Küçük Sırlar” isimli diziye biliyorum, genci yaşlısı pek sinirlenmekte.
Herkesler, “Gossip Girl” ile olan hafif, tesadüfî kimi benzerliklerini eleştirmenin haricinde “Böyle de liseli olur mu ayol?” hezeyanları içinde çırpınmakta.
Niçin çırpınıyorsunuz, a dostlar?
Şöyle bir hafta sonu çıkın sokaklara, bakın etrafınıza, onlarca, yüzlerce ‘liseli kadın’la rastlaşacaksınız.
Mesela dün kafede yanınızda oturan ve 35’inci doğum gününü kutladığını sandığınız o al yanaklı, pört dudaklı, takma Rapunzel saçlı kadın aslında liseli çocuk.
“Piyasanın tozunu attırmış” halleri, etrafa yaydığı birtakım cinsel vibrasyonlar ve kendine olan inanılmaz güveni sizi yanıltmasın. Çünkü o, birkaç ay önce üzerine giymeye karar verdiği yeni elbisesi.
Ablası kızımız büyüdü.
Baktı ki herkes 13 yaşından itibaren seksi olmak durumunda, dedi ki hayat böyle geçmez.
Dedi ki, “Hayatıma mutlu bir genç kız olarak devam etmek benim de hakkım”.
Yaşıtlarıyla yarışabilmek için cinselliğini gerçek manada keşfetmese bile keşfetmiş gibi davranmalı ve öyle görünmeliydi. Oldu mu “Küçük Sırlar”daki kızımızın küçük bir modeli...
Taytsız çıkmam!
Şimdi azıcık geri gidelim. Biz o yaşta ne yapıyorduk? Bir defa formamızın etekleri yerleri süpürüyordu. Yani “gudik boy” dediğimiz ne uzun, ne kısa.
O etek diz altında öyle saçma, öyle çirkin bir hizada bitiyor ki, evin kedisi senin bacakları rahatlıkla ağaç gövdesi sanarak tırnak bilemeye kalkabilir.
Şimdikiler 13,5 dedin mi etekleri Playboy malikanesi üniformasına dönüştürüveriyorlar artık, lakin bizim “uyanış” yani etek kıvırma yaşı en erken 15 idi ve 3-4 santimi aşmıyordu.
Yemin ediyorum cetvelle ölçer de kıvırırdık. Anladık ki o eteği dozunda kıvırırsak bizim ağaç gövdeleri azıcık kız bacağına benzeyebiliyormuş. Etek kıvrılınca şöyle üzerimize hafif bir güven gelirdi.
Operasyondan sonra azıcık “alımlı” yürümeyi de becerdik diyelim, derhal bir sıkıntı peydah olurdu. Çünkü o eteğin rüzgarda açılması en büyük kabustu. Etek açıldı mı o utancı beş yıl atamazdın.
Zaten erkekler unutturmazdı bu acı deneyimi. Eh biz de böyle kazaları engellemek ve aşırı ergen erkek muamelesine maruz kalmamak için içimize kısa tayt giymeyi adet edinmiştik.
Böylece dünyanın en çirkin görüntüsünü yaratarak kendimizce olayı dengelerdik. Yani alımlı olmanın da bir ayarı vardı.
Dışı “alımlı” ama içi gayet güvenli, açılsa da ortaya çıkacak şey çirkinler çirkini bir tayt. Tayt giymemek maymun gibi kıçı açık gezmekle denkti.
Bizde durum böyleydi. Bizden evvel, hatta ondan evvelki nesilde de durum böyleydi.
Bir de bugün ne oluyor, ona bakalım.
Cinsel açıdan güçlü “çocuk”
Geçen hafta rüzgarlı bir gün. Önümde bir grup çok uzun saçlı ve çok Alessandra Ambrosio ve çok uzun bacaklı ve çok seksi birtakım liseli genç kadınlar yürümekte. Seksi ama de ki yaş 13, 14, 15. Ennnn fazla 15.
Rüzgarın esmesi. Eteğin açılması.
Kızımızın tangası ve poposuyla karşı karşıya gelmem...
Bu nasıl bir duyguya denk gelir ben bilmem. Ah be kardeş.
Sen o yaşta hangi ara tangayı keşfettin biiiir. Annene onu nasıl aldırdın ikiiiii. Rüzgarda açılmasıyla meşhur olan forma eteğinin altına nasıl giydin üüüüüç. Popon ortaya çıkınca etrafına tek kaş kalkık şuh bakışlar fırlatarak neden kıkırdadın döööört.
Cinsel güç kullanma yaşı ortaokula inmiş, haberiniz olsun sevgili Habitus okuru anne ve babalar.
Ebeveyn dostu yazarınız sokaklardan bildiriyor!
Ne yalan söyleyeyim, toplumun her kesimindeki bastırılmış cinselliğin bu noktaya gelebileceğini, bu yaşta böyle bir davranış modeli doğurabileceğini ben de kestiremedim valla...
Paylaş