PaylaÅŸ
Nedir bu cümleler?
Sen ne dediğinin farkında mısın?
Yapamazsın.
Kolay mı sanıyorsun sen?
Olmaz, başaramazsın.
Yok artık daha neler…
Vazgeç bundan.
Gerçeğe dönsen iyi olur.
Seçtiğin yol zor ve imkansız.
Bu cümleler listesi uzar da uzar.
Kırarlar da kırarlar.
İçinizdeki umut çiçeklerini koparırlar.
Dolayısıyla bir şeyi gerçekleştirmek isteyen o kişi duydukları karşısında şu düşüncelere kapılır haklı olarak.
Doğru söylüyor galiba.
Zor ve imkansız.
Başaramayacağım sanırım.
İşte bu son üç cümleyi düşündüğünüz anda her şey bitmiş demektir.
Oysa hayat devam ediyor, hem de her ÅŸeye raÄŸmen.
Duymayacaksınız size söylenen olumsuzlukları, kulaklarınızı tıkayacaksınız.
Amacınıza odaklanacaksınız.
Bıkmadan, usanmadan, yılmadan…
Atlayacaksınız – aşacaksınız önünüze koyulan engelleri.
Evet zor olacak ama sonunda hedefe giden yoldaki sorunları aşarak azaltacaksınız, bu şekilde sağlanacak yaşamınızın dengeleri.
Varsa bir amacınız - hayaliniz, zor – imkansız, yıldızlar kadar ulaşılmaz, dağlar kadar aşılmaz olsa da; bıkmadan usanmadan, azimle, kendinize güvenerek mücadele yolunda yürümeye devam…
Ayağınıza çakıltaşları ve cam kırıkları batsa da, yaraları, kırılmaları, incinmeleri kendi kendinize onarıp…
Önünüze bakacaksınız.
Hedefinize kilitleneceksiniz.
Yeter ki sadece yapmayı, başarmayı isteyin, bir de deneyin!
Elimizden gelmeyen yok aslında, inanılmaz güçlüyüz.
Gerçekten.
Yeter ki sevgisizlik, ilgisizlik, disiplinsizlik, umutsuzluk, kötülük ve cehalet olmasın.
İşte o zaman er ya da geç yürüdüğünüz yoldaki, gerçekleşmesini istediğiniz o olayın kapısını ardına kadar açacaksınız.
Hem de zaferin – başarının anahtarıyla.
İnanın.
Hem de yürekten…
Şimdi şu olaya bakın.
Kekeme biri var.
Çocukluğundan beri büyük zorluklar yaşayan…
Alay konusu olan…
Çareler arayan…
Her türlü yolu zorlayan…
Ve bildiniz sonunda pes eden!
Pes ediyor. Çünkü bir imkansızlık dağını aşmasıdır ondan beklenen.
Topluluk önünde konuşma yapması gerekmektedir.
Bunu yapmak zorundadır, başka yolu yoktur.
Bunu yapabilirse vezir olacaktır, başaramazsa rezil…
Kekeme kişi de çaresizlikten kıvranmakta.
İşte bu zorlu anlarda yanınızda size inanan bir kişi bile yoksa o zaman kalbinizdeki – içinizdeki sese kulak vereceksiniz. O, hep sizin yanınızda olacak ve gerçekleştirdiğiniz olayın mutluluğuna kadeh kaldırırken, size yine o ortak olacak, etrafınızdaki sahte gülüşlü insanların yerine.
Ama yanınızda ‘Her şeye rağmen bir yolu daha olmalı’ diyen biri varsa, işte o zaman…
Aynen tahmin ettiğiniz gibi, kekemelik sorunu olan bu kişinin yanında biri var.
Israrla çözüm yolu arayan…
Ne olursa olsun yılmayan…
Sabırlı ve vazgeçmeyen karakteri olan bu kişiye, umut tohumları ekip onları çiçekler açtırmaya inat eden deli ve çılgın biri daha varsa…
Ne olur?
Olay burada baÅŸlar.
Gerçek yaşamdan beyazperdeye aktarılan bir başyapıt.
1930'ların Londra’sı...
York Dükü’nün kral olma sürecinde yaşadıkları…
Hitler virüsünün dünyayı sardığı bir dönemde İngiltere'de sesini kaybetmiş bir kral!
George'un Kral olduktan sonra, dünyanın dört bir yanındaki Britanya İmparatorluğu halkına radyodan canlı yayınla yapacağı konuşma!
Olayı ve baskıyı düşünebiliyor musunuz?
Veee…
İnanılmazı ve imkansızı başarmaları…
Kimler mi?
Tabii ki Colin Firth ve Geoffrey Rush.
Yaşamdaki duruşları ve oyunculuklarıyla muhteşem bir performans gösteren bu iki oyuncuya; Helena Bonham Carter, Derek Jacobi, Robert Portal, Paul Trussell, Andrew Havill, Charles Armstrong eşlik ediyor.
Kral VI. George'un gerçek yaşamını anlatan bu filmde, kral olmaya itilen korku içindeki bir adamla, onu kral olabileceğine ve kekemeliğini yenebileceğine inandırmaya azmeden çılgın terapistin hikayesi anlatılıyor.
Geçen hafta izlerken ‘Bitmesin ve kesin Oscar’ı alır!’ dediğim…
Akıcı senaryosuyla, Tom Hooper’in yönetmeliğinde çekilen filmi seyrederken; kendine güvenin, dostluğun, içtenliğin, yoksulluğun; zenginlik, soyluluk, kilise ve savaşa karşı zaferin, size ve hayatınıza nasıl da inceden dokunduğunu göreceksiniz.
83. Oscar Ödül töreninde; ‘En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu (Colin Firth), En İyi Uyarlama Senaryo’ ödüllerini alan ‘Zoraki Kral’ı (King’s Speech) izledikten sonra hayatınıza ve kendinize bakıp, yaşamınızdaki yapmak istediklerinizin peşine düşecek, er ya da geç imkansızı başardığınızda da kendi yaşamınızın kralı / kraliçesi olacaksınız.
Ama zoraki değil, gönüllü!
Gönüllü… Çünkü amacınız – hedefiniz uğrunda verdiğiniz mücadele ve sonunda olup bitenlere dayanma gücünüzün renkleriyle ortaya çıkan başarı – zafer tablonuz olacak yaşamınızın ödülü!
‘ZORAKİ KRAL’DAN YOLA ÇIKARAK ‘GÖNÜLLÜ MELİKE!’
1990’lı yıllar…
Yıllar yıllar önce Adana’dayım.
Lise – üniversite döneminde okumalar, yazmalar, araştırmalar yapıyorum.
Ara ara sohbetlerde ‘Bir gün kitaplarım çıkacak. Ve bir gün Hürriyet Gazetesi’nde köşe yazıları yazacağım, röportajlar yapacağım.’ diyorum.
‘Çok zor’ demek yerine imalı gülümseyenler, bıyık altından gülenler, ‘Sen iyi misin’, ‘Başka bir seçim yapsan’ ve ‘Vazgeç!’ diyenler…
Bunları duymadım – duymadım – duymadım!
Engeller mi dikilmedi önüme, duvarlar mı örülmedi sanıyorsunuz.
Hepsi oldu.
Hepsi, hepsi…
Asla pes etmedim.
Bir gün olacaktı.
Okumaya, yazmaya, araştırmaya, çalışmaya devam ettim.
Yıl 2003… Çok tıklanan ve bilinen bir internet sitesinde; (hatta ilk başlarda fahri çalışarak!) köşe yazarlığı, röportörlük derken bunların paralelinde Yazı İşleri, Genel Yayın Yönetmeni Yardımcılığına kadar gelişim…
Sonra malumunuz başarı sevilmez, göze batar ya! Başarılı işler yaptığım halde arkamdan dolaplar döndü, kuyular kazıldı.
Çok sevdiğim, koşa koşa gittiğim işimden istifa ettirmeyi başardılar!
2008’de… Bir ay süren iş arama sürecinin sonlarına yaklaştığımda, her şeye rağmen ısrar ve umutla ‘Bir yolu olmalı’ diyerek…
CV’ler, başvurular…
‘Yolun sonuna geldim galiba’ hüznüyle gözyaşlarımın gözpınarlarımda beklediği (ama ilginçtir akmadığı) her şeyimi toparlayıp Adana’ya dönmeye bir hafta kala gelen bir telefon, mutluluk gözyaşları eşliğinde yaşamımın ödülünü ve hürriyetini…
Veeeeee Hürriyet Gazetesi!
                                                      Â
                                                                          ÂMELÄ°KE BÄ°RGÖLGE
Â
Â
PaylaÅŸ