Bilim kadınının sahnedeki yüzü!

Sen kalk, canını dişine tak! Sonra başına gelmeyen kalmasın!

Haberin Devamı

Ä°yi niyetinle uÄŸraÅŸ, didin.

İnsanlara yardımcı olmayı görev bil.

Yürüdüğün yolda bunu hedef edin.

Çalış, çabala…

Hatta kendinden fazla onları düşün.

İnsanlık için elinden geleni yap.

Yetmesin.

İnsanların hastalıkları için savaş ve onları kurtar.

Karanlığa bir mum yakarak, insanların ışık saçması için varını yoğunu ortaya koy.

İnsanları sevmeyi yaşam felsefesi haline getir.

Tebessümle başkaldırmayı öğret.

Kardelenler yetiÅŸtir, bilgi ve sevgiyle sulayarak.

Sana teşekkür edileceği yerde…

Arkandan;

FahiÅŸe desinler.

Dinsiz desinler.

Terorist desinler.

Evin basılsın.

Kitaplarına, yazılarına, mektuplarına el konulsun.

Yapılan baskınlarla, kendini insanlara adamışlığın üstü örtülsün.

O kişi ki…

Haberin Devamı

Bir yola çıktı ve bu yola baş koydu.

Onun açtığı yol…

Sabır, inat, umut, dirençle yürümeyi kabul edenlerin takip ettiği…

Birçok kişinin iz bırakmak için onun peşinden gittiği…

Baktığımızda, en doğru şekilde ileriyi, ufku işaret eden bir yol…

Açtığı yolda yürüyenler, bu yol boyunca ve bu çağdaş patikanın her iki yanında öyle çiçeklerle karşılaştı ki…

Bu çiçeklere, en iyi şekilde yetişebilmeleri ve hayata kök salabilmeleri için sevgi ve bilgiyle su veren biri vardı; hem de tüm zorluklara rağmen taşları yoldan teker teker kaldırarak…

Büyüyen bu çiçeklerin her biri kardelen oldu, kokusunu ve güzelliğini sevgi, umut ve bilgi klorofillerinden alarak…

Birçok yerde, hayatın her köşe başında karşılaşıyoruz bu kardelenlerle. Ve işte o karşılaşmalarda, kardelenlerin kokusunun yanı sıra, onlara bakarken, onun yüzünü de görüyoruz.

Onun varlığını hissetmeye devam edeceğiz, izinden yürüyerek…

Çünkü yeni kardelenler yetişecek.

Çoğalacak, çoğalacak, onları soldurmaya çalışanların inadına…

Ta ki kardelenler demet demet çiçek olup ülkemizin her yanında kokularını saçana dek…

***

İşte bu çiçekleri yetiştirmek ve görmek için yola çıkmak…

İnsanların yardımına koşmak…

Uğruna koşulsuz ve kendinden vazgeçecek kadar cehaletle savaşmak…

Bilgi ve bilgiler ışığında yıldızlar yaratmak…

Haberin Devamı

Hukuku, demokrasiyi, bilgiyi, laikliği, adaleti yok sayanlara inat haklı ve doğru bulunan ne varsa tüm bunlar için sönmeyen meşaleler yakmak…

Daha iyi yarınlar için yaşam şelalesinde umut olarak coşkuyla akmak…

Yaşamı çağdaşlaştırmak…

Yoktan var edip, topluma, insanlığa, hayata dolu dolu değerler katmak…

Cehaletin karanlığına karşı bilgi ışığını yakmak…

Binlerce kızın anası ve eğitimin atası olmak…

Toplumu çağdaşlaştırma, insanları cehaletten kurtarma çabası verirken birçok haksızlıkla onu yıldırmaya çalışanlara inat yaptığı çalışmalarla, son nefesine kadar hayata değerler katmaya devam etmek…

Sevgi, samimiyet, fedakarlık hamuruyla yoğrulmuş kişilerde bulunan asilliğin, donanımın, kültürün, umudun, ışığın diğer adı olarak anılmak…

Haberin Devamı

Bunlar o isme yakışan...

O ki Türkan Saylan!

Ve tüm bunları gerçekleştirerek bir ülkenin yüz akı olmak…

Ölümüyle ölümsüzleşerek!

Ülkemize verdiği büyük hizmetin, üstün ve mücadeleci kişiliğin sahibi olarak; insan, toplum ve yurt sevgisiyle dolu yüreği, mücadele azmi ve iradesi hepimize örnek olacak, ona inanan bizlere yukardan göz kırparak!

Türkan’ın sahnedeki yüzü!

O, şimdi sahneden yüzlerce kişiye ulaşıyor, sanatın ışığıyla.

Dilek Türker aracılığıyla.

‘Latife’ de ağlayarak izlediğim oyuncu, bu kez ‘Türkan Işık Yolcusu’ oyununda Türkan Saylan’ın hayatını, insanlara aktarırken adeta devleşiyor ve yine ağlatıyor.

 

Dilek Türker, Türkan Saylan’ın tıp ve eğitim alanında ülkemize kazandırdıkları ve oluşturduğu değerler için verdiği mücadeleleri sahne diliyle anlatmak, tiyatro seyircisiyle bu aydınlık insanın yaşamını paylaşma düşüncesinin yanı sıra bir evlat, bir anne, bir eş, bir vatandaş ve bir doktor olarak; ışığa ulaşmak için mücadele veren bir kadının yolculuğunu seyircisine ulaştırmayı hedeflemiş ve bunu öyle iyi başarıyor ki…

Haberin Devamı

 

Oyundan, gözünüze dolan yaşlar ve boğazınızda bir yumruyla çıkıyorsunuz.

 

Ayşe Kulin tarafından yazılan ‘Türkan Tek ve Tek Başına’ adlı eserden yola çıkılarak İpek Kadılar Altıner imzasıyla oyunlaştırılan; bir insanın gençlik düşleriyle buluşan gerçek yaşamının kesitlerini anlatan, müziklerini Fazıl Say’ın, yönetmenliğini Hakan Altıner’in yaptığı oyunda; Dilek Türker’e, Yeşim Alıç, Gül Akelli, Ebru Kaçar, Yiğit Çelik eşlik ediyorlar.

Oyunda, cüzzamlılar için verdiği mücadele ön plana çıkarılırken, Ergenekon baskınlarıyla, Türkan Saylan’ın, kendini insanlara adamışlığın üstü örtülerek yapılan saygısızlığa ve hoyratlığa karşı itirazın kesin bir dille ortaya koyulması da alkışı hak ediyor.

Haberin Devamı

Türkan Saylan aramızdan ayrıldı ama aramızdan ayrıldığından bu yana binlerce kişi, yakasına değil aklına ve kalbine taktı kardelenleri bu kez.

Bundan sonrasında da onun ardından yeni kardelenlere su vereceklerini anlatmak istercesine…

‘İçin rahat olsun, biz varız’ dercesine…

Evet, biz varız, Türkan Saylan!

Yeni kardelenler yetiştirmek, onlara en iyi şekilde bakıp, sevgi ve bilgiyle su vermek için gerekeni yapacak olan…

Kalbimizde özgürlüğün kanat çırpışı, gözlerimizde de; cumhuriyetin, bilimin ve sanatın ışığıyla…

‘Ne zamana kadar’ diye soracak olursanız; sizinle buluşana kadar!

Toprağımızda çiçekler, kardelenler bitene kadar!

                                                    Â                      MELÄ°KE BÄ°RGÖLGE

 

www.tiyatroayna.com

 

 

TÃœRKAN IÅžIK YOLCUSU!

 

 

22.Mar

Salı

21:00

Profilo Kültür Merkezi

25.Mar

Cuma

21:00

Tim Show Center

29.Mar

Salı

21:00

Profilo Kültür Merkezi

31.Mar

PerÅŸembe

20:30

Caddebostan Kültür Merkezi

01.Nis

Cuma

21:00

Tim Show Center

05.Nis

Salı

21:00

Profilo Kültür Merkezi

07.Nis

PerÅŸembe

20:30

Caddebostan Kültür Merkezi

08.Nis

Cuma

21:00

Tim Show Center

11.Nis

Pazartesi

20:30

Caddebostan Kültür Merkezi

12.Nis

Salı

21:00

Profilo Kültür Merkezi

15.Nis

Cuma

21:00

Tim Show Center

19.Nis

Salı

21:00

Profilo Kültür Merkezi

22.Nis

Cuma

21:00

Tim Show Center

23.Nis

Cumartesi

20:30

Maltepe Türkan Saylan Sahnesi

24.Nis

Pazar

15:00

Caddebostan Kültür Merkezi

 

Yazarın Tüm Yazıları