Paylaş
Audrey Hepburn’ün “Breakfast at Tiffany’s” (Tiffany’de Kahvaltı) filmindeki unutulmaz stili moda endüstrisine hâlâ ilham verebiliyorsa, filmi bir kere de “alçakgönüllü” dekorasyon tarzı açısından seyredin derim. Holly’nin tek odalı apartman dairesine yerleştirdiği küvet formundaki kanepe, ayakkabılık olarak kullandığı buzdolabı ve telefonunu koyduğu bavul, eviniz için aklınıza farklı fikirler getirebilir.
Bu kült filmin dışında, Hollywood’un pek çok yapımı, karakterlerinin ana yaşam alanları için seçilen stillerle ilham vermiştir. Öyle ya, eviniz bir film dekoru kadar etkileyici olsun istiyorsanız, Hollywood’un başyapıtlarından esinlenmekten daha doğal ne olabilir?
Sonbaharda evinizde değişiklik yapmayı planlıyorsanız, ilk tavsiyem “James Bond” serisindeki evlere göz atmanız. (Özellikle Willard Whyte’ın “Diamonds Are Forever”daki yazlık evi.) Daha sonra da “romantik-komedi” kategorisinden seçtiğim şu filmleri bir kez de ‘arka planlarına’ dikkat ederek seyredip ilham
toplayabilirsiniz:
Something’s Gotta Give
En sevdiğim filmlerden biri olan “Something’s Gotta Give”, Diane Keaton’ın canlandırdığı Erica’nın okyanus kıyısında konumlanan harika Hamptons eviyle de kalbimde özel bir yere sahip.
Simetri ve düzen evin her köşesinde hissedilse de, genel atmosfer sıcak, samimi ve rahatlatıcıydı. Kumaşlar çoğunlukla pastel su renklerinde seçilmişti. Günışığının hakim olduğu iç mekanların ve dramatik ışık oyunlarının kullanıldığı yatak odalarının aksine, dışarıdaki havuz alanında bol bol mum ışığı ve büyük fenerler gördük.
Salonda mavi-beyaz çizgili halının üzerindeki geniş beyaz kanepeler, orta sehpa olarak kullanılan pufla tamamlanmıştı. Şöminenin üzerinde asılı olan sanat değeri yüksek tablo ve koltuktaki kaşmir throw ise Keaton’ın karakterinin sofistike yönünü gösteren detaylardı.
Filmin bir başka etkileyici mekanı da tüm raflarında ve çekmecelerinde Erica’nın geçmişinden izler bulabileceğiniz beyaz ahşap mutfaktı. Zaten senaryodaki pek çok önemli sahne, bu pratik ve fonksiyonel tasarımlı mutfakta geçiyordu.
The Holiday
“The Holiday”, iki başrol oyuncusunun -Kate Winslet (Iris) ve Cameron Diaz (Amanda)- sadece tipleri ve kişilikleriyle değil, evlerinin stilleriyle de farklılaştıkları bir film. Iris’in karakteristik Cotswold kırevi ile Amanda’nın lüks, konformist ve modern Los Angeles evi birbirinden çok farklıydı.
Taş duvarlı, ahşap kirişli olan ilk ev, doğal olarak floral desenli tekstiller, yastıklar, klasik motifli halılar ve kalabalık aksesuvar gruplarıyla dekore edilmişti. Samimi bir görüntü vermesine karşılık, Amanda’nın profesyonel bir mimarın elinden çıktığı belli olan evi kuşkusuz çok daha etkileyiciydi: Beyaz ve toprak tonlarının birlikte kullanıldığı salonda, düz formlu kanepelerin modernliği, şömine ateşi, klasik berjerler ve ahşap aksesuvarlarla yumuşatılmıştı.
Bir duvarı tamamen kapayan kütüphane ve TV ünitesi, yine net çizgiler taşıyordu. Yatak odası sade, simetrik ve aydınlık bir tasarıma sahipti. Çift taraflı havlu dolaplarının yer aldığı banyo ise, önündeki terasın sunduğu yeşil manzarayı seyreden organik formlu küvetiyle gerçekten çok ilham vericiydi.
It’s Complicated
Meryl Streep’in başrolde olduğu “It’s Complicated” filminde, Streep’in oynadığı Nancy karakteri, Santa Barbara’da İspanyol mimarisine sahip bir çiftlik evinde oturuyor. Nancy’nin solgun tenini yansıtan bej ve krem ağırlıklı natürel renk paletinin içinde yer yer turuncu vurgular yapılmış. Açık planlı mutfak bu filmde de önemli bir rol oynuyor; mutfağın dekoru yapılırken Toskana, Kaliforniya ve Fransız mutfakları incelenerek sonuca ulaşılmış.
Hayalkırıklığı: Carrie’nİn salonu
“Sex and the City 2”de, Carrie ile büyük aşkı Big nihayet yeni dairelerine taşınırlar. Taşınırlar taşınmasına da, Carrie’nin evi için yaptığı seçimler, giyim stilindeki yaratıcı ve etkileyici kombinasyonlardan çok uzak kalmamış mıydı?
Sanırım dekorasyonun her ikisinin güçlü karakterinden de ipuçları taşıması planlanmış ama ortaya çıkan, oldukça sıradan ve etkisiz bir kombinasyon olmuş.
Ne salonda ne de yatak odasında büyük lacivert kanepeden başka beğenecek bir şey bulabilmiş; duvar kağıdı ve halı seçimlerine özellikle şaşırmıştım. Filmin devamı çekilirse, ünlü çiftin evinin dekorasyonu da değişir diye umuyorum!
Paylaş