Eserleriyle ismi bir efsane olan Eva Zeisel, 100 yaşında, büyükanne, biraz elleri titriyor ama hálá haftanın 7 günü seramik ve tasarım çalışmalarına devam ediyor.
20. yüzyıl seramik sanatına çalışkanlığı, yaratıcılığı ve dönemin tüm zor şartlarına rağmen asla yılmayan kişiliğiyle imzasını atarken, yaşamı da bir klasik roman tadında şekilleniyor. Organik formlara çağdaş yorum katarak geleneksel seramik el işçiliği ile birleştiren Zeisel’in acılarla dolu ama ilginç bir tasarım öyküsü var...
Her kadın varlığıyla bile kutlanmaya değerken, 100. yaşına adım attığı şu günlerde bile hálá tasarım ve seramik çalışmalarına aynı heyecanla devam eden Eva Zeisel için hayranlık sözcükleri yetersiz kalıyor.
Çömlekçilikle başlayan serüven
1906’da Budapeşte’de doğan Eva Stricker, 17 yaşında ressam olma niyetiyle Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’ne girer. Resim öğrenimi sırasında geleneksel Macar çömlekçiliğiyle ilgilenen Eva, annesinin de ısrarlarıyla bir çömlek atölyesinde çıraklık yapar. Orada nehir çamurunu hazırlamaktan çömlekçi çarkına hatta isli pişirmeye, hatta ustasıyla birlikte sokak sokak dolaşıp çini soba tamiri yapmaya kadar çömlekçilik zanaatını her şeyiyle öğrenir. Bir taraftan da ailesinin serasını atölye haline getirerek ilk kişisel çalışmalarını üretmeye başlar. Macaristan’ın ilk seramik fabrikalarından biri olan Kispester’in sanat bölümüne katılır ve burada yaptığı çalışmalardan biriyle 1926’da Philadelphia Sesquicentennial’da Onur Ödülü kazanır. Daha sonra tecrübesini ve yeteneklerini geliştirmek için Berlin’e taşınır, Hamburg ve Avrupa’daki fabrikalara gider. 1932’de yeni artistik ve sosyal hareketi tecrübe etmek üzere Rusya’ya gitmeye karar verir; çalışmalarıyla kısa bir süre sonra Leningrad’daki Lomonosov fabrikasına (imparatorluğun porselen fabrikası) transfer olur. Bu da onun bütün ülkede porselen ve cam endüstrisi sanat direktörü olmasını sağlar.
Hapishane günleri
Bütün bunlara rağmen, 1936’da Stalin’e komplo kurmaktan suçlanarak tutuklanır; 16 ay hapishanede yatar; beyin yıkamaya ve işkenceye maruz kalır. Sonra bir gün umulmadık bir şekilde hücresinden çıkarılır, kendisini Avusturya’ya giden bir trende bulur. Yalan ifade imzalamayı reddettiği için ülkeyi terk etmesi gerekmiştir. Zeisel, nasıl hapse girmesinin sebebini bilmiyorsa, çıkma sebebini de hiç bir zaman bilemez. Viyana’ya akrabalarının yanına gider; birçok akrabasını Gestapo’nun kamplarında kaybeder; daha sonra Avusturya’yı terk ederek İngiltere’de kendisini 7 yıldır bekleyen Hans Zeisel ile evlenir. Çift, 1938’de sürekli kalacakları New York’a giderler. Oradaki ilk tasarımlarını Sears ve Roebuck için yapar. Ondan sonra Hall China, Red Wing China, Castleton China, Norleans Meito, Western Stoneware, Hyalyn, Phillip Rosenthal, Mancioli, Federal Glass, Heisey Glass, Noritake ve Nikkon Toki gibi birçok firma için çalışır. Tasarımı olan bir dizi yemek takımı 1947’de Modern Sanatlar Müzesi’nde sergilenir. 1982’de Sanat İçin Ulusal Bağış Fonu’ndan Senior ödülünü alır, 1984’te Montreal’de adına sergi düzenlenir. 1939 ile 1952 arasında Brooklyn Pratt Enstitüsü’nde seramik sanatları ve endüstriyel tasarım dersleri verir. Endüstriyel üretime yönelik bir birim kurarak 15 yıl boyunca öğrencileri ile birlikte seramik şirketleri için tasarım geliştirir. Kasım 2004’de Kraliyet Endüstri Tasarımcıları tarafından Kraliyet Tasarımcısı olarak ünvanlandırılır. Son çalışmalarını Pecs’deki Zsolnay Fabrikası ve Budapeşte’deki Kispester-Granit, aynı zamanda Amerikan firmaları KleinReid, Nambe&Orange Chicken için yapar.
100 yılda 100 bin farklı ürün
Kendisinin tahminine göre meslek yaşamı boyunca tasarladığı 100 bin farklı ürünü Amerika ve Avrupa piyasalarında yer alan Zeisel, hálá Manhattan’daki atölyesinde yardımcıları ile çalışmalarını sürdürüyor. 100. yaşını kutlarken elleri biraz titrese de taslaklarını doğrudan karton kalıplara dönüştürerek tasarımlarına devam ediyor. Çalışma şeklini "İster alçı isterse kil olsun, yaptığım her şey doğrudan ellerimin yaratısıdır" diye anlatıyor. Tasarımlarının "uzak ülkeleri ve eski olanları modern yaşamı ve çoktan ölmüş kültürleri anlatma" gücüne sahip olduğunu söylüyor.
Tasarımın amacı nedir?
Zeisel’e göre tasarımın amacı dünyayı bir devrimle değiştirmek değil, onunla birlikte yaşamak. Birçok müzede çalışmaları bulunan Eva Zeisel tasarımlarını Türkiye’de Koleksiyon özel bir seçkiyle meraklılarının beğenisine sunuyor.
Kadın tasarımcılar bir arada
Koleksiyon Maslak Kampüs’teki Ev mağazasında Mart ayı boyunca sürecek olan "Kadın Tasarımcılar Sergisi", Eva Zeisel, Alev Ebuzziya, Defne Koz, Marianne Buus ve Kolombiyalı kadınların çalışmalarını tasarım tutkunları için bir araya getiriyor. 100 yaşındaki Eva Zeisel, Alev Ebuzziya’nın Tigris serisi, Oscar Tusquets’in bir kadından ilham alarak yarattığı Victoria serisi, Defne Koz’un Liquids’i, Marianne Buus eserleri ve Kolombiyalı kadınların el emekleriyle yapılan, dünya yemek gurmelerinin tercihi La Chamba çömlekleri görülmeye değer.