ANTALYA Büyükşehir Belediye Başkanı emir vermiş, Kundu’daki beş yıldızlı turistik tesislerin inşaat ruhsatlarına aykırılıkları olup olmadığı denetlenecekmiş.
Başkan Bey, hatırlayacaksınız aynı bölgede bir Rus işadamı tarafından 1.5 milyar dolar harcanarak yaptırılan otelin, ünlü yıldızların da hazır bulunduğu açılışına da katılmamıştı.
Bana öyle geliyor ki kendisini hálá rektör sanıyor, en büyük geliri turizm olan bir kentin başına seçildiğinin farkında değil!
İnşaat ruhsatlarına aykırılık elbette görmezden gelinecek bir suç olmamalıdır.
Ancak Başkan Bey’in verdiği emir ile genel tavrına bakınca Antalya için endişelenmeden de edemiyorum.
Demek ki Antalya’nın en öncelikli sorunu bu imiş! Eğer öyleyse, eski belediye başkanına da yazık olmuş diyebilirsiniz. Ama biliyoruz ki Antalya’nın tek ve öncelikli sorunu bu değil. Bir de şunu merak ediyorum: Başkan Bey’in eskiden rektör olduğu üniversite yerleşkesindeki binaların tümü, inşaat izinlerine yüzde yüz uyularak mı yapılmıştı? Oradan, buradan biraz çıkıntı, bir balkonu kapatma, bir yangın merdivenini bina içine alma gibi hareketler yok muydu?
Ve yine merak edilecek bir konu: Eğer inşaatlarda bu tür "arızalar" çıkarsa ne olacak? Para cezası mı kesilecek, yoksa o bölüm yıkılacak mı?
Bu tutum bana Nurettin Sözen’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı hatırlatıyor.
O Sözen icraatlarının, İstanbul’u ve Türkiye’yi getirdiği yer bugün ortada duruyor.
İstanbul AKP’nin kalesi oldu, Sözen’in o tarihteki rakibi de bugün Başbakan! Tanrı Antalya’yı ve Türkiye’yi korusun!
400 kiloluk Lambuka!
İNSANLARIN hayal dünyalarının genişliğine bayılıyorum. Ya da "avcı palavracılığına" mı demeliydim?
Cennet vatanımızın güneyinde, sakin bir koyda, bir masanın etrafında dört "balıkçı" olarak oturuyoruz. Balıkçılığımız artık balığı pişmiş olarak tabakta görmekten ibaret ama olsun.
Eski balıkçılık öykülerimizi anlatırken hayatımda duyduğum en iyi avcı palavrası, gözlerimin fal taşı gibi açılmasına neden oluyor.
Bir arkadaşımız tam 400 kilo bir "lambuka"yı gözleriyle gördüğünü söylüyor. "O gördüğün Moby Dick olmalı" diye takılıyoruz.
Lambuka, güney Ege’de çokça rastlayabileceğiniz bir balık. Belki de balık cinsleri arasında en aptal olanı.
Onu avlayabilmeniz için teknede oturduğunuz yerden bir oltayı havada sallamanız yeterli oluyor. Oltayı görünce "avcıya zahmet olmasın" diye kaldırıp kendisini teknenin güvertesine atıyor çünkü. Başarabilse, direkt tavaya da atlar ama o kadar zıplayamıyor tabii.
Temizlemesi ise ayrı bir dert!
Tekneyle Domuz Adası’ndan Göcek’e, oradan Sarsala’ya kadar gidip geliyoruz ama bir tek balık bulabilirsen, bul bakalım.
Herkes farkında ama kimse açıkça söylemeye itiraf edemiyor ama cennet koylarımız birer birer "ölü denize" dönüşüyor.