ELLIOT Engel, İngilizcede yazılmış edebi eserler üzerine çalışan bir üniversite hocası.
Türkçede yeni yayımlanan kitabı “Oscar nasıl Wilde oldu?”yu tatilde iken okudum ve başıma yeni bir iş açtım. Çünkü bu kitabı okuduktan sonra büyük bölümünü daha önce okuduğum romanları bir kez daha okumak için içimde dayanılmaz bir istek duyuyorum. (Sel Yayınları, Çeviren: Zeynep Avcı) Engel, kitabında Shakespeare, Jane Austen, Edgar Allan Poe, Charles Dickens, Charlotte ve Emily Bronte, Emily Dickinson, Mark Twain, George Eliot, Thomas Hardy, Oscar Wilde, D. H. Lawrence, F. Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Robert Frost, Geoffrey Chaucer, Robert ve Elizabeth Browning, Sir Arthur Conan Doyle’un ders kitaplarında anlatılmayan yönlerini yazıyor. Romanlarını hangi şartlar altında yazdıklarını, başlarından geçen ilginç öyküleri öyle bir anlatıyor ki Uğultulu Tepeler’i ve hatta Silas Marner’ı bile yeniden okumak istiyorum! Kitapta ilginç bir ayrıntı var. Viktorya dönemi edebiyatının büyük yazarlarının önemli bölümü neredeyse birbirleriyle yaşıtlar. Kraliçe Viktorya’nın 63 yıl 7 ay hüküm sürdüğünü ve bu ömre birkaç kuşak sığabileceğini hesaplarsanız bunun önemi daha iyi ortaya çıkıyor. Viktorya döneminin altı dehası birbirini izleyen sekiz yıl içinde doğmuş. Thackeray 1811, Dickens 1812, Trollope 1815, Charlotte Bronte 1816, Emily Bronte 1818, George Eliot 1819 doğumlu. Elliot Engel, belli bir dönemin seçkin yazarlarının doğum yıllarının böyle kümelenmesine başka bir yerde rastlanmadığını yazıyor. Merak ettim ve yanıtımı da buldum, Engel yanılıyor. En azından Türkçe edebiyat için böyle bir genelleme yapılabilir gibi geldi bana: Halide Edip Adıvar ve Ömer Seyfettin 1884, Refik Halit Karay 1888, Reşat Nuri Güntekin ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu 1889 yıllarında doğmuşlar. Beş yıl içine sığan 5 büyük isim. Aynı şekilde bir başka grup daha var: Faruk Nafiz Çamlıbel 1898, Nâzım Hikmet 1901, Sait Faik 1906, Sabahattin Ali ise 1907 doğumlu. Dokuz yıl içinde dünyaya gelmişler, aynı tarihsel olaylardan değişik şekillerde de olsa etkilenip, edebi eserler vermişler. Bu ilginç kitabı okumanızı ve mümkünse özellikle edebiyata meraklı lise çağındaki çocuklarınıza da önermenizi tavsiye ederim.
O kadının adı neden Mrs. Robinson?
BENİM yaşımdaki erkeklerin hayatlarında önemli izler bırakmış bir film vardı: Türkiye’de “Mezun” ismiyle gösterilen The Graduate filminde Dustin Hoffman ve Anne Brancroft oynuyordu. Filmin afişinde çoraplarını giyen Anne Brancroft’u seyreden tıfıl Dustin Hoffman’ın bir fotoğrafı vardı ki o yıllar için hayli erotik bir görüntüydü. Film, yaşlı kadın-genç erkek aşkını anlatıyor ve Charles Webb’in aynı isimli romanından uyarlanmıştı. Filmin müziğini de hâlâ severek dinliyoruz, Paul Simon ve Art Garfunkel’in Mrs. Robinson isimli şarkısı. Elliot Engel, kitabında bu romanın (ve dolayısıyla hem şarkının, hem de filmin) kadın kahramanının neden Mrs. Robinson ismini taşıdığını da anlatıyor. Emily ve Charlotte Bronte kardeşlerin bir de erkek kardeşleri varmış: Kız kardeşlerinin tam tersine yakışıklı bir genç olan Branwell Bronte! Dördüncü kardeş Anne Bronte, Robinson ailesinin yanında mürebbiye olarak çalışırken, ailenin yaramaz erkek çocuğu için de bir bakıcı-eğitmen aranmış. Anne Bronte aileye erkek kardeşini önermiş ve kabul ettirmiş. Yakışıklı Branwell ile kendisinden oldukça yaşlı evin hanımı Mrs. Robinson arasında önce duygusal ve sonra da cinsel yakınlaşma olunca evin beyi Bronte kardeşleri işten atmış. Romanın yazarı Charles Webb’in romanındaki yaşlı kadın kahramana Mrs. Robinson ismini vermesinin nedeni bu imiş!
Yaz akşamları için romantik bir öneri
TEMPO dergisi bu ay “Yaz Akşamları İçin Romantik Klasikler” isimli bir CD veriyor. Dvorak, Chopin, Schuman, Bizet, Korsakov, Paganini, Rossini, Berlioz ve Debusy’nin eserlerinden yapılmış bir seçki bu. CD’de dinleyeceğiniz eserleri ben seçtim. Klasik müzik konusunda bir uzman değilim, sıradan bir dinleyiciyim ama bir yaz akşamında, yanınızda sevdiğiniz bir insanla bir kadeh şarap içerken dinlerseniz neden bunları seçtiğimi anlayacaksınız. CD ile birlikte alacağınız ciltli kitapçıkta bu besteciler ve eserleri ile ilgili öz bilgilere de ulaşabileceksiniz. Serhan Bali’nin yazdığı bu kitapçığı CD’yi dinlerken okursanız söz konusu parçaların ruhuna daha iyi nüfuz edebilirsiniz. Bunun önünüze yepyeni bir ufuk açacağını ve klasik eserleri dinlemenin tadını almanızı sağlayacağını şimdiden söyleyebilirim.