×
Jodie Foster’ın yönettiği, George Clooney ve Julia Roberts’ı buluşturan Wall Street gerilimi ‘Para Tuzağı’, Amerikalı siyahi atlet Jesse Owens’ın hayatını konu alan ‘Rüzgârın Oğlu’ ve Tim Roth’lu ağır dram ‘Kronik’ haftanın diğer seçenekleri arasında.
Para Tuzağı **
(Money Monster)
YÖNETMEN: Jodie Foster
OYUNCULAR: George Clooney, Julia Roberts, Jack O’Connell, Dominic West
2016-ABD-98’/SUÇ, DRAM, GERİLİM
1991’de “Little Man Tate” ile ilk kez yönetmenliği deneyen Jodie Foster’ı perdede daha az görür olduk. Kendini çocuklarına adayan ve sinema yaparsa da kamera arkasında olacağını ısrarla söyleyen Foster, bu kez George Clooney ve Julia Roberts’ı buluşturduğu bir gerilimle karşımızda. Son yıllarda “The Wolf of Wall Street/Para Avcısı” ve “The Big Short/Büyük Açık” ile Wall Street dedikodularını içeriden öğrenmeye alışmıştık. Paranın ellerinin pek kiri olmadığı bu dünya bu kez bir televizyon stüdyosuna taşınıyor ve Amerika’nın önde gelen borsa programı sunucusu Lee Gates’in verdiği tüyoyla hayatı mahvolmuş genç bir adamın programı basıp Lee’yi rehin alması sonrası canlı yayından kirli çamaşırların dökülüşünü izliyoruz. Wall Street hikâyelerinden hala ders çıkarmaya çalışanlara…
ALİS ZAMAN KARŞI
X-Men: Apocalypse ***
YÖNETMEN: Bryan Singer
OYUNCULAR: James McAvoy, Michael Fassbender, Jennifer Lawrence
2016-ABD-92’/ AKİSYON, BİLİM KURGU, FANTASTİK
Perdedeki yaratıcısı Bryan Singer, bir önceki filmle (X-Men: Days of Future Past) yeniden yönetmen koltuğuna oturup ipleri ele geçirdiğinden beri aslına dönmeyi başaran X Men, en uzun soluklu serilerden biri olma yolunda hızla gidiyor. Dokuzuncu kez seksi kostümler içinde maceradan maceraya koşacak olan ekibi yine zorlu bir mücadele bekliyor. Bu kez, binlerce yıllık uykusundan uyanan bir güç çıkıyor karşılarına; hem de evrenin ilk mutantı, X-Men’lerin atası Apocalypse! Böylece grup dağılıyor ve iyi ya da kötünün yanında durarak karşı karşıya geliyorlar. Seriyi izlemekten hala bıkmadıysanız, Jennifer Lawrence, Michael Fassbender, Nicholas Hoult ve James McAvoy gibi oyuncular, kostümleri içinde sinemada sizi bekliyor.
KIZIM HAKKINDA HER ŞEY
Annemle Geçen Yaz ****
François Truffaut ve Alfred Hitchcock gibi iki usta sinemacıyı aynı masada buluşturan “Hitchcock/Truffaut”yu sinefillere, “Angry Birds Film”i de sadece çocuklara tavsiye ederiz.
Hitchcock/Truffaut
YÖNETMEN: Kent Jones
2016-ABD-92’/BELGESEL
Daha önce Val Lewton, Elia Kazan üzerine yaptığı belgesellerle sinemaya olan derin tutkusu konusunda bizi ikna etmeyi başarmış Kent Jones bu kez, François Truffaut’un Alfred Hitchcock ile 3 gün boyunca yaptığı söyleşilerden oluşan 1966 tarihli kitabı “Cinema According to Hitchcock”tan uyarladığı “Hitchcock/Truffaut” ile karşımızda. İki ustanın karşılıklı sohbetinin tadına doyulmazlığından sonuna kadar yararlanan Jones, Truffaut sinemasının Hitchcock’tan nasıl etkilendiğini görüntülerle örnekliyor, Truffaut’nun Hitchcock’u örnek baba yerine koyuşunun ardında yatan kayıp baba travmalarını anlatıyor, iki yönetmen arasındaki ortak yönlerin sayısız olduğunu kanıtlıyor. Bütün bunları bir dedikodu malzemesine dönüştürmeden, ikisine de saygı duyarak yaptığı için de “Hitchcock/Truffaut”yu benzerlerinden ayrı bir yere koymamızı sağlıyor. Jones ayrıca, Wes Anderson’dan David Fincher’a, Peter Bogdanovich’ten Kiyoshi Kurosawa’ya, günümüzün önde gelen pek çok yönetmenine de mikrofon uzatıyor ve onların ağzından kitabın onların bakışını nasıl etkilediğini duymamızı sağlıyor. Gerçi bu kısımlar filmi odağından uzaklaştırıp tempoyu yavaşlatsa da, ana hikâyemize tekrar geri döndüğümüzde keyfimiz de yerine geliyor. “Hitchcock/Truffaut” vizyonda görmeye pek alışık olmadığımız sinefil filmlerinden; film çekme tutkusunda olanlara ve sinema öğrencilerine de kaynak kitap olarak öneririz.
BETERİN BETERİ VAR
Kötü Komşular 2 *
Bugün başlayan ve gösterimlerin Kızılırmak Sineması ile Ankara Goethe Enstitüsü’nde gerçekleşeceği festivalin en iyilerini sizler için seçtik.
EVOLUTION/EVRİM
2004’te çektiği “Innocence/Masumiyet” ile taşları yerinden oynatan Lucile Hadzihalilovic, eşi Gaspar Noe’nin tartışılan filmi “Enter the Void/Boşluk”un (2009) senaryosunu yazmak dışında 11 yıl boyunca sessizliğini korumuştu. Yaratıcılığından şüphe duymadığımız ve yeni işini dört gözle beklediğimiz Hadzihalilovic, ilk gösterimini Toronto’da yapan tuhaf filmi “Evrim” ile geri dönüyor. Aynı yaştaki erkek çocuklar ve onlara bakan genç kadınlarla dolu bir sahil kasabasında geçen film, birden ortaya çıkan bir ceset üzerinden hayatın gerçekliğini sorgulatıyor. Beyazperdede kolay yakalanmayacak bu serüveni sakın kaçırmayın!
MA
Amerikalı koreograf ve video yönetmeni Celia Rowlson-Hall’un ilk uzunu da olan “Ma”, sezgilerinizi ve duygularınızı özgür bırakarak içine girebileceğiniz, ender sinema deneyimlerinden. Hall’u başrolünde de izleyeceğimiz film, Amerikan kuzeybatı çöllerinde gezen Meryem Ana’nın yolculuğunu anlatıyor ve iki bin yıllık bu hikâyeye enfes bir feminist yorum getiriyor.
SWORN VIRGIN/YEMİNLİ BAKİRE
Geçen yıl Berlin’de Altın Ayı için yarışan, Tribeca Film Festivali’nden de Nora Ephron Ödülü’nü alan “Yeminli Bakire”, Elvira Dones’un aynı adlı romanından uyarlama. Kendisine bir ev kadını olmaktan başka bir gelecek vadetmeyen kasaba geleneklerine karşı ‘yeminli bakire” ve “erkek” olmayı seçen genç bir kadının yeniden kadın olmak için verdiği mücadeleyi anlatan film, oyunculukları ve görüntüleriyle etkileyici bir hikâyeyi perdeye taşıyor.
THINGS TO COME/GELECEK GÜNLER
CHEVALIER / ŞÖVALYE:
“ATTENBERG”in yönetmeni Athina Rachel Tsangari, hınzır bir komediyle geri dönüyor ve Ege Denizi’nin ortasında lüks bir teknede geçen filminde, altı erkeğin erkekliklerini yarıştırışlarıyla dalga geçiyor. Selanik’te Seyirci Ödülü alan, Saraybosna’da da erkek oyuncularının hepsine ödül getiren “Şövalye”yi, Yunan Yeni Dalgası’nı takip edenler özellikle kaçırmasın.
FIRE AT SEA / DENİZDEKİ ATEŞ:
MERYL Streep’in jüri başkanlığını yaptığı Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı’yı kapan film, 2013’te “Sacro GRA” ile Venedik’te “Altın Aslan”ı kazanmış Gianfranco Rosi’nin imzasını taşıyor. Sicilya’ya kaçmak için Afrika’dan denize açılan ve kendini Lampedusa açıklarında bulan göçmenler ile ada yerlileri arasındaki ilişkisizliği anlatarak Avrupa’nın mültecilere olan ilgisizliğinin altını çizen film, kıyılarımızdan eksik olmayan dramların da tokatını atıyor.
TOMCAT / TEKİR:
ÜST orta sınıftan eşcinsel bir çift olan Andreas ve Stefan’ın, kedileri Moses’la tamamlanmış huzurlu ve güvenli hayatları, bir anda gelişiveren şiddet içerikli bir olayla bozuluyor ve evin içine korku hakim oluyor. Berlin’de LGBTİ temalı filmlere verilen Teddy’nin bu yılki sahibi de olan ”Tekir”, sinirlerimizi bozmaya ant içmiş Avustralya sinemasının son keşiflerinden.
WILD / VAHŞİ:
ALMAN oyuncu Nicolette Krebitz’in senaryosunu yazıp yönettiği film, rutin hayatı bir gün yolda karşılaştığı kurtla değişen genç bir kadının takıntılarla dolu hikâyesini anlatıyor. Yakalayıp evine hapsettiği kurtla yaşamaya başlayan genç kadın, insanlardan gittikçe uzaklaşıyor ve hayatı kurtun vahşiliğine bürünüyor. Sundance ve Toronto’da yarışan filmin trailer’ı bile, rahatsız edici atmosferi ve stilize görselliğiyle her seyirciye göre olmadığını özellikle söylüyor.
Fantastik filmlerden hoşlananlara ve Charlize Theron karizmasını izlemek isteyenlere önerilir. Zeki Demirkubuz’un merakla beklenen son filmi Kor, Tom Tykwer’in kapitalizm eleştirisi “Kral İçin Hologram”, haftanın diğer seçenekleri...
Avcı: Kış Savaşı **
(The Huntsman: Winter’s War)
YÖNETMEN: Cedric Nicolas Troyan
OYUNCULAR: Chris Hemsworth, Charlize Theron, Emily Blunt, Jessica Chastain
2016-ABD-114’/AKSİYON, FANTASTİK, MACERA
Kötü kraliçe Revenna geri dönüyor! Masal uyarlamaları furyasının gişesi en sağlam halkalarından “Snow White and the Huntsman/Pamuk Prenses ve Avcı”da (2012) Pamuk Prenses ve Avcı’nın Revenna’yı devirişlerine tanık olmuştuk. Bu kez, hikâyenin devamını değil de, Revenna ve Avcı’nın neydi’ler ne oldular’ını izliyoruz. Revenna, iyi kız kardeşi Freya’nın farkında bile olmadığı gücü uyandırıyor ve onu Buzlar Kraliçesi’ne dönüştürüyor. Kalbi buz tutan Freya, etrafında aşk ve sevgiye dair olan her şeyi yok etmeye başlamışken devreye yakışıklı ve heybetli Avcı’mız giriyor ve kız kardeşlerin onu ve biricik aşkı Sara’yı ayırma çabalarına karşı savaşıyor. Yönetmen koltuğuna bu kez, bir önceki filmin efektlerinde çalışan Cedric Nicolas-Troyan otururken, boşanma haberlerinin zarar vereceği düşünülerek kadrodan çıkarılan Kristen Stewart’ın yerine Avcı’nın sevgilisi rolüne Jessica Chastain, Karlar Kraliçesi’ne de Emily Blunt hayat veriyor. Chris Hemsworth Avcı rolüne devam ederken ‘Cadı Kraliçe’ Charlize Theron tüm karizmasıyla filmi adeta sallıyor.
Kor **
Günümüz çocuklarına özel uyarlamasıyla “Orman Çocuğu”, Adrien Brody’li vasat gerilim “Ölüm Treni” ve kadrsouyla dikkat çeken ajan gerilimi “Suç/lu”, haftanın diğer seçenekleri...
Bekâr Yaşam Kılavuzu
(How to be Single)
YÖNETMEN: Christian Ditter
OYUNCULAR: Dakota Johnson, Rebel Wilson, Leslie Mann, Alison Brie
2014-AVUSTURYA-99’ / GERİLİM, KORKU
Marilyn Monroe, Audrey Hepburn’ün kırılgan ve güzel kadınlar olarak salındığı, erkeklerin kolay kadın, kadınların ise güçlü ve paralı erkekler aradığı zamanları çoktan geride bıraktık. Cameron Diaz, Julia Roberts, Jennifer Aniston’lı 90’lı yıllar her ne kadar bu geleneği bir şekilde sürdürse de günümüzde romantik komediler daha gerçek ilişkiler ve kadınlar görmek istiyor, o kesin! “Sex and the City”nin, döneminde seks sosunu bolca döküp şoke ettiği ama geleneksel rolleri de ısrarla sürdürdüğü ilişkiler çok eskilerde kaldı; onun yerine “Girls”ün tokat gibi çarpan gerçekçi ilişkiler dünyası anca kesiyor seyirciyi. Grinder gibi tanışma app’lerinin parmakları yorduğu bol seçenekli bu dünyada kadınların romantik komedilerde konuştukları da haliyle değişiyor. “Sex and the City”nin yazarlarından ve 2009’da kitabıyla aynı adlı filme dönüşen “He’s Just Not That Into You/Erkekler Ne Söyler Kadinlar Ne Anlar” ile türe bir de kadınlar tarafından bakalım diyen Liz Tuccillo’nun 2008’de çıkar çıkmaz hakları Drew Barrymore tarafından satın alınan kitabından uyarlanan “Bekar Yaşam Kılavuzu” tam da günümüz ihtiyaçlarına ayak uyduran, ne kadınları ne de erkekleri bozmadan ilerleyen bir romantik komedi. Tek gecelik ilişkilerden yorulmuş, aşkın artık bir oyun olduğuna kanaat getirmiş Alice, Robin, Lucy, Meg adlı dört kadının New York gecelerinde yaşadıklarını izleyeceğimiz filmde “Nedimeler” ile Hollywood’un genel geçer rom-kom kadınlarına alternatif bir beden sunan, Rebel Wilson’ı filmin akıl hocası Robin rolünde ve hatalarından ders çıkarmayı pek beceremeyen Alice’te de Dakota Johnson’ı izliyoruz.
GÜNÜMÜZ ÇOCUKLARINA ÖZEL UYARLAMA
Ben Stiller’ın kült komedisi “Zoolander”ın ikincisi, çılgın modacı ajanlarımız bu kez yanlarına Penelope Cruz’u katıyor ve moda dünyasını ti’ye almaya devam ediyor. Helen Mirren’li savaş gerilimi “Ölüm Emri”, modern savaşta ahlaka ne kadar yer olduğunu da sorgulatırken, iki yıl gecikmeli vizyona giren “Ölümcül Oyun”, yılın en tuhaf korku filmi olmaya adaylığını koyuyor.
Yeniden Başla ***
(Demolition)
YÖNETMEN: Jean-Marc Vallée
OYUNCULAR: Jake Gyllenhaal, Naomi Watts, Chris Cooper
2015-ABD-100’ / DRAM, KOMEDİ
“C.R.A.Z.Y./Çılgın” ile başlayan kariyerini “Young Victoria/Genç Victoria”, “Café de Flore/Ruh Eşim” gibi ortalama filmlerle sürdürse de, oyuncu yönetimine asla laf edemeyeceğimiz Jean-Marc Vallée, en son iki yıl önce “Dallas Buyers Club/Sınırsızlar Kulübü” ile kendine olmasa da iki erkek oyuncusuna Oscar kazandırmayı başarmıştı. Son filmi “Demolition” da yine oyuncularının performansına yaslanan, bildiğimiz Vallée filmlerinin yanında daha light olmayı tercih etmiş bir film. Eşini bir trafik kazasında kaybeden yatırım uzmanı Davis’in hastanedeki bir otomat makinesine sinirlenip şirkete mektup yazması sonrası değişen hayatını konu alan filmde, Jake Gyllenhaal ve Naomi Watts başrollerde. Toronto’da görücüye çıktıktan sonra ortadan kaybolan film, çok az festivalde gösterilmiş, en son geçtiğimiz ay !f İstanbul’un kapanış filmi olmuştu. Performansların gayet yerinde olduğu “Yeniden Başla”, kafanızı dağıtmak isteyeceğiniz bir gün için ideal seçim olabilir.
SAVAŞIN AHLAKI OLUR MU?