Paylaş
Kavala, Selanik, Volos ve Girit’e üs kuruyor... Yunanistan Biden ile anlaştıklarını açıklıyor...
Bir yandan askeri ortak tatbikatlar, diğer yandan yeni üsler kurulmasının altında yatan amaç belli...
Rusya tehlikesine karşı korumak bahanesiyle Avrupa’ya yerleşmek isteyen ABD, diğer yandan Türkiye’ye karşı da Yunanistan’ı kışkırtmaya devam ediyor.
Doğu Akdeniz, Suriye ve Libya’daki Rusya varlığına karşı da kendi varlığını sürdüreceğinin mesajını veriyor.
Ve ayrıca Ege Denizi, Karadeniz ve Balkanlar’ı da kontrol edeceğini söylüyor.
*
Yunan medyasındaki haberlere göre ABD’nin 50 yerde askeri üs kuracağını ve bunun karşılığında ise büyük çapta hibe silahların verileceğini açıklıyor.
Hibe silahların listesini ise Washington’da bulunan Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis tarafından netleştirileceğini de.
ABD Yunanistan’ı neden silahlandırıyor?
Rusya’nın ve Türkiye’nin olası askeri hareketlerine karşı olduğunu bilmeyen kalmadı.
Kısacası, ayrıcalıklı gücünü koruyabilmek uğruna sürekli yeni planlar hazırlıyor...
*
Rusya’nın Ukrayna dosyasını yeniden gündeme getirmesi de dikkat çekiyor.
ABD ve AB ise Ukrayna’ya destek verdiklerini açıkça ilan ediyor.
Rusya bu durumdan oldukça rahatsız olduğunu açıklıyor.
Daha ötesi Ukrayna’ya “Yok olabilirsiniz” mesajını veriyor.
*
Suriye’deki PKK uzantısı YPG ve PYD terör örgütleriyle her geçen gün bağlarını güçlendiren ABD sanki bir ordu ve üs kuruyor.
Eğitiyor, silahlandırıyor ve büyütüyor.
Bu pozisyonu Rusya dahi bozamıyor.
Peki, ABD ne yapmak istiyor?
Kuzey Irak’taki güçleri destekleyerek Irak’a hakim olan ABD şimdi de Suriye’deki PKK uzantılı örgütlerle birlikte bölgeye yerleşiyor.
*
ABD’nin özel Suriye temsilcisi James Jeffrey geçen yıl Londra’da düzenlenen bir konferansta demişti ki:
Suriye’de ABD, Rus, İsrail, İran ve Türkiye’nin orduları var... Bunların hepsinin ayrı ayrı hedefleri ve planları var... Ve bu yüzden karşı karşıya geliyorlar...
Kimse de çıkıp ABD, Rus, İsrail ve İran’ın Suriye’de ne işi var? Sorusunu soramıyor...
Sürekli “Türkiye’nin ne işi var Suriye’de?” sorusu gündeme getiriliyor.
Oysa 6 milyon Suriyeli mülteci bizim topraklarımıza gelmişti.
Milyarlarca dolar para harcayan Türkiye idi.
Güvenlik tehdidi alan ve füze atışlarıyla vatandaşlarını kaybeden de.
PKK ve uzantılı terör örgütlerinin ülkemize sızma tehlikesine rağmen yine de “Suriye’de ne işiniz var?” diye sormak iki yüzlülüğün başka bir boyutu olsa gerek.
*
ABD İsrail’e işgalci diyerek Mısır ve Filistin’i de yanına çekiyor...
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price durup dururken “tarihi gerçekleri” acaba neden hatırlatma ihtiyacı duymuştu.
Price diyordu ki:
İsrail’in 1967 savaşından sonra Batı Şeria, Gazze ve Golan Tepeleri’ni işgal ettiği tarihi bir gerçektir.
İşgalin sona ermesi için iki devletli bir çözümün gerektiğini belirten Price, iki devletli çözüme sekte vuracak herhangi bir adımdan iki tarafın da kaçınması gerektiğini söylüyor.
*
Anlaşılıyor ki, ABD İsrail’de iki devletli çözümü hızlandıracak.
Ve Mısır’ı da memnun etmiş olacak.
Eşitsizliğin bedelini düzeltme gerekçesiyle yaptığı siyasi stratejilerinin faturasını Ortadoğu ülkelerine nasıl ödeteceğini ise henüz kimse bilmiyor. Ama filmin sonuçları belli gibi...
Hepsi aynı kapının dilencisi durumunda...
Etrafımızda tehlike çemberini kuran ABD’nin tek hedefi ise Türkiye’yi Rusya ile olan ilişkisini sona erdirmek.
Geçtiğimiz hafta ABD ile Rusya arasında ipler gerilme noktasına gelmişti.
Ve “it dalaşı” başlamıştı...
NATO ise Karadeniz üzerindeki Rus savaş uçaklarına önleme uçuşu için Türkiye, Romanya, İtalya ve Bulgaristan’dan savaş uçaklarının kaldırıldığını açıklamıştı.
Etrafımızda tehlikeli çember dönüyor...
Ne zaman duracağını ise kimse bilmiyor...
Paylaş