Paylaş
Diyordu ki:
Kendini bildiğin gün, kurtulacaksın.
Ve bütün insanlığı kurtaracaksın.
Yoksa insanlık, büyük bir felakete doğru gidiyor.
*
Yüce Diriliş Partisi’ni kurduğunda demokrasinin sadece siyasi bir rejimden ibaret olmadığını ve insan psikolojisiyle kaynaşarak hayat tarzını oluşturma aşamasına geçildiğine dikkat çeken Sezai Karakoç:
Kişilerin eşitliği, çok partililik, düzenli ve açık muhalefetin meşruluğu, karşı fikirlerin, eleştirilerin yararlılığı, kurallar çerçevesinde yarışmanın yönetim kadrosunun oluşumu ve kalitesi bakımından verimliliği önemlidir...
Halkın, yöneticilere etkisinin gerekliliği sağlanmalıdır...
Kişilerin ekonomik ve sosyal durumlarının devletçe de düşünülmesi ve gereğinde desteklenmesi gerekir...
*
Demokrasinin çağımızda bir alternatifi kalmamış olduğunu ve yakın bir gelecekte de böyle bir alternatifin teşekkül edeceğine dair bir belirtinin bulunmadığını söyleyen Sezai Karakoç:
Hiç kuşku duymuyoruz ki bir gün, insanlığın gerçek mutluluk yönetimine kavuşturulması başarısı, demokrasi deneyimini de göz önünde tutmak suretiyle, engin geçmişinden öz, kök ve hız alan, milletimizin nasibi olacaktır...
*
Hayatın günlük telaşından başını kaldıramayan büyük kalabalıklar Sezai Karakoç’un yalnızlığına aldırış etmiyor ve suyun akışına göre kürek çekmeyi tercih ediyordu...
Etmeye de devam ediyor...
ABD ve AB ne diyor?
Ülkesindeki demokrasiye sahip çıkış tarzını bu soruya verilecek cevaba göre yönlendiren, rotasını belirleyen ve teknesinin dümenini çevirenler, ‘Ben ne diyorum?’ diyebilmeyi aklına hiç getirmiyor...
*
Keşke “değersizleşen” tek şey para birimimiz olsaydı.
Veya değersizleştirdiğimiz...
Şairlerini, yazarlarını, aydınlarını, siyasetçilerini değersizleştirmekle yetinmeyenler, üzerinde yaşadığı ülkesini, toprağını, dağını, nehirini, suyunu, havasını, denizlerini ve daha da ötesi insanlarını değersizleştirmeyi başarı sanıyor...
Ve ötelere giden tüm yolları değersizleştiriyor...
Ya da uzaklaştırıyorlar...
*
Şair Ahmet Muhip Dıranas’ın, “Her an peşimizden koşan gölgemiz” dediği gibi ölümün her yerde yakınımızda olduğu gerçeğini unutuyoruz...
“Ve son sözü hep alın yazısı söyler” diyen Sezai Karakoç fikirleriyle, şiirleriyle yeryüzüne söylenmiş en güzel şarkılarını söyleyerek geçip gitti birlikte yaşadığımız şehirden ve hayatın içinden...
“Yokuşlarda susamak” birilerinin kaderi galiba...
Ve de alın yazısı...
Şimdi suyun akışına göre kürek çeken ‘sınırsız hırs sahipleri’, yaktıkları dünyayı gözleriyle seyrediyor...
Paylaş