Sahipsiz köyler

Bir yandan da yasa tasarısı tartışılıyor...

Ve denetimsiz yapılan yayıncılık her geçen gün tüm sektörleri terörize etmeye devam ediyor...

Halkın bilgilendirildiğini...

İfade hürriyetinin kutsal olduğunu...

Sınırlamalar getirecek olan yasanın insan haklarına aykırı yanları bulunduğunu söyleyenler, başka insanların haklarının çiğnendiğini unutuveriyor...

Hukuki zeminden kaçan, vergi ödemeyen, resmi olarak şirketlerini ülkemizde açmayan ve yöneticileri olmayan evrensel sosyal medya adresleri için evrensel bir denetim mekanizması yok...

Bu durumdan şikâyetçi olan her ülke yasal düzenlemelere gitti ve gitmeye de devam ediyor...

Peki, sosyal medya şirketleri ne diyor?

Klasik bir cevap veriyorlar ve diyorlar ki:

 Gerekli denetimleri yapıyoruz!

Denetimli halleri böyle ise...

*

YouTube, “uygunsuz içeriklerin” kaldırılmasıyla ilgili sadece geçen yıl Temmuz-Eylül 2019 döneminde 8.8 milyon videoyu kaldırdıklarını açıklıyor...

Uygunsuz yüklenen video içeriklerini takip etmek için ise 10 bin kişiyi çalıştırdıklarını vurgulayan YouTube bugüne kadar 3 milyondan fazla kanalı ve 500 milyondan fazla yorumu silmiş...

Demek ki her ay en az bir milyon uygunsuz içerik videosu siliniyor...

Facebook ise BBC’ye yaptığı açıklamada, siber güvenlik konusunda 35 bin kişilik bir ekibin çalıştığını söylemiş...

*

Türkiye’deki yasa çalışmasına tepki gösterenler başka ülkelerdeki kısıtlamaları gündeme getirmiyor bile...

Birçok ülkenin kendi kanunlarına aykırılık taşıyan içerik ve paylaşımların kaldırılması ve sosyal medya şirketlerine ceza verilmesine dair yasal düzenlemelere sahip olduğunu söyleyebiliriz...

Sosyal medya konusunda hangi ülkede hangi düzenlemeler var?

BBC’nin yaptığı analiz habere göre son durum şöyle:

İngiltere’de medya denetim kurumu Ofcom’un sosyal medya platformları üzerindeki denetim yetkisinin arttırılabileceğini belirtiliyor...

 Şiddet içeren, terör bağlantılı, siber zorbalık ve çocuk istismarı gibi kategorilere girebilecek içeriklerin hızlı bir şekilde kaldırılması talep ediliyor.

 Buna uymayan şirketlere ise ceza uygulanması planlanıyor. 

*

2018 yılında Almanya’da yürürlüğe giren yasaya göre, ülke genelinde iki milyondan fazla kayıtlı kullanıcıya sahip teknoloji şirketlere yasalara aykırılık taşıyan içeriklerin 24 saat içerisinde kaldırılması zorunluluğu getiriyor...

Yasalara aykırı davranan bireyler için en fazla 5 milyon, şirketler için ise 50 milyon Euro ceza verilebiliyor. 

Ve geçen yılın temmuz ayında Facebook’a 2 milyon Euro ceza kesilmişti... 

*

Avustralya’da ise son beş yıl içerisinde iki defa yasa düzenlemesi yapılmış...

48 saat içerisinde aykırı içerikleri kaldırmayan şirketlere 300 bin Euro, içeriği yayınlayan kişilere de 60 bin Euro’ya kadar para cezası veriliyor. 

BBC’nin araştırmasına göre Yeni Zelanda’da Mart 2019’da iki camiye düzenlenen saldırıların sosyal medyadan canlı yayınları yüzünden sosyal medya şirketlerin yöneticilerine artık üç yıla kadar hapis cezası verilebiliyor.

Ve şirketlere de küresel cirolarının yüzde 10’una kadar para cezası kesilebiliyor.

*

Fransa Parlamentosu, üç ay önce internet ortamında nefret söylemini engellemeye yönelik yasal düzenlemeyi kabul etti. 

Uygunsuz içeriklerin bir gün içerisinde kaldırılmaması halinde sosyal medya şirketlerine 1.25 milyon Euro’ya kadar para cezası kesilebiliyor.

Rusya’da ise son beş yıl içerisinde internete yönelik birçok düzenleme getirilmiş... 

Son yasal düzenlemeye göre, ilgili kurumlara “acil bir durum anında” internetin fişini çekme yetkisi verilmiş.

*

Ve Çin...

Twitter, Google ve WhatsApp gibi sitelere hâlâ erişim yasağı var.

Buna karşı kendi kurdukları Weibo, Baidu ve WeChat uygulamaları bulunuyor...

Daha ötesi, sosyal medya platformlarını ve mesajlaşmaları takip eden 100 binlerce siber polis çalıştırılıyor imiş.

*

Avrupa Birliği ise terör propagandası ve başka sakıncalı içerikleri önlemeye yönelik yeni bir dizi kısıtlayıcı yasaları gündeme getirmeye hazırlanıyor.

Kısacası, dünyanın birçok ülkesi sosyal medya şirketlerine sahipsiz köyde düdük çalmanın sona ereceğinin ya da her şeyin yasal zemine çekilmesi gerektiğinin işaretlerini veriyor...

Biz de sahipsiz köy olmadığımıza göre...

Hukukun üstünlüğüne inanmış kişiler olarak yasal düzenlemeleri desteklemeliyiz...

Çünkü dürüst insanların sığınacağı başka adres yok...