Paylaş
Ve beş gün önce gece yarılarında kentteki beş ayrı camiye saldırıda bulunuluyor.
İslam ülkeleri ise sessiz kalıyor, tepkisiz geçiştiriyor artık...
Türkiye dışında da tepki veren çıkmıyor...
Nedense...
Ve ne hikmetse...
*
ABD Başkanı Donald Trump:
- Golan Tepeleri üzerinde İsrail’in egemenliğini resmen tanıyoruz...
Ve başkanlık kararına imza atıyor.
Türkiye dışında tepki veren çıkmıyor...
Nedense...
Ve ne hikmetse...
*
Birmingham’daki cami saldırılarına ilk ciddi tepki ise Londra’dan geliyor...
Peki kimden?
Londra’nın ilk Müslüman belediye başkanı Sadiq Khan’dan...
Başkan Khan, bu çirkin saldırılara tepkisiz kalmıyor.
Ve İngiltere Başbakanı Theresa May’e bir mektup gönderiyor.
Mektubunda diyor ki:
- İktidardaki Muhafazakâr Parti ve destekçileri İslam karşıtı tacizlere maruz kalıyor...
- İslam karşıtlığı tanımını hükümetin değiştirmesi gerekiyor.
*
Başbakan May’i, Yeni Zelanda’daki cami saldırıları sonrasında İngiltere’deki Müslümanların güvenliğini sağlamaya çağırdığı mektubunda şu önemli konuya vurgu yapıyor:
- Christchurch’teki katliam, “toplumdaki İslamofobi ve İslam karşıtlığının kökü kazınmadığı takdirde yaşanabileceklerin bir göstergesidir”...
*
Peki tanımda ne diyor?
- Kaynağını ırkçılıktan alan İslamofobi, Müslümanlığı veya Müslümanlık algısını hedef alan bir tür ırkçılıktır...
*
Bu tanımdan da anlıyoruz ki Batı kendisiyle yüzleşmekten hâlâ kaçıyor.
Ve asırlar boyunca kendi yaptıklarını unutmuş.
Yüzyıllardan beri Müslümanların ülkelerini işgal eden, bombalayan, milyonlarca insanı öldüren geçmişini ve bugününü unutarak yaşamaya devam ediyor.
‘Batıyı Uyarıyorum’ adlı eserinde Soljenitsin feryat ediyor:
- Ve siz (Batı), pragmatik felsefe ile “Zarar yok, onları tanımak zorundayız” diyorsunuz. Fakat özgürlük bir bütündür. Ve insanların ona karşı bir ahlaki tavır takınması gerekir.
O günden beri Batı, kazandığını zannediyor ama batmaya doğru kürek çekiyor...
Paylaş