Paylaş
Zor beğenenler...
Kırk dereden su getirip uyduruk gerekçeler uyduranlara müşkülpesent deniyor...
Müşkül ise zorluk ve engel demek...
Emek vermeden, alınteri dökmeden, hiçbir işe katkısı olmadan yaşayan müşkülpesentler, önüne hazır gelen hiçbir şeyi de beğenmez.
*
Böyle yaşayanların sayısı dünyanın her yerinde kalabalıklaşıyor.
Ne kuşağı denilirse denilsin, sabahtan akşama kadar elindeki telefondan bir türlü ayrılamayan, aklını, yüreğini, fikrini, evini, yatını, uçağını, gezdiğini, yediğini, giydiğini, sözünü, düşüncesini, düşüncesizliğini, terbiyesizliğini, küfürünü, öfkesini, siyasetini, partisini, dindarlığını ya da dinsizliğini, ırkçılığını, yanlışını, günahını, parasını veya parasızlığını kısacası tüm varlığını akıllı telefona yükleyerek yaşayan müşkülpesentler sosyal medyanın sayısız adreslerinde gün geçiriyor...
*
Çağı yakalamış ve modernleşmiş kılığına giren müşkülpesentlerin telefon şarjı bittiğinde ise kendilerini kör kuyularda bulmuş deliler gibi çıldırıyorlar...
Haberleşmeyi, bilgi paylaşımını oldukça yanlış anlayan büyük kalabalıklar dünyanın her yerinde akıllı telefon tutkunu haline gelmişler...
Telefon ve bilgisayar müşkülpesentlerin aklı, ruhu, kalbi ve ağzı gibi olmuş.
*
İstihbarat örgütlerinin ajanlarını artık başka ülkelere göndermesine gerek bile duyulmuyor...
Çünkü herkesin ne olduğu sosyal medya hesaplarında görünüyor.
Karakter tahlili yapan istihbarat teşkilatlarının analiz uzmanları akıllı telefona yüklenen kişisel verilerden yola çıkarak bir ülkenin, milletin ortak özelliklerini, düşüncelerini, duygularını yakalıyor...
*
Bizde neden düşünür yok?
Çünkü bizde konuşan, yazan çok...
Doğru veya yanlış olduğuna bakmadan, araştırmadan, üzerinde bir dakika bile düşünmeye gerek duymadan, düşüncesizce sayısız yalan ve iftira paylaşımları yapıyorlar...
Prof. İlber Ortaylı özetliyor:
- Düşünür olmak için oturmak gerek.
- Bizde oturan yok ki...
*
Seyyah gibi elindeki akıllı telefonu pusula gibi kullanan, yapılan hiçbir şeyi beğenmeyen, ülkesi ve milleti için hiçbir şey yapmayan müşkülpesentlerin sayısı arttıkça kim kitap, gazete okuyacak ve kim oturup da ülkenin ve milletin meselelerini düşünecek ki...
Müşkülpesentler mi?
Paylaş