Hayalet ülkeler...

Kıbrıs...

Rumların yaptıklarını ve insanlık dışı olaylarını anlatmak için sadece 1963 yılında yaşanan Şehit İlhanlar’ın hikâyesi dahi yeter.

Kıbrıs’ta görev yapan Elazığlı Dr. Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi Mürvet Hanım’ın üç çocuğuyla birlikte küvette Rumlar’ın EOKA terör örgütünce katledilme fotoğrafı gözlerimizin önünden hâlâ gitmiyor.

Böylesine bir dramın filmini çekemedik, romanını, hikâyesini, şiirini yazamadık.

Ve dünyaya Rumlar’ın vahşetini anlatamadık...

Dağlardaki eşkıyalara sabah akşam türkü yakanlara, eşkıyalarını kahramanlaştıranlara inat olsun diye de yapamadık.

Bizim feryadımız sadece mezara gömene kadar...

Ya sonra?

Unut gitsin...

*

Sabahtan akşama kadar vatan, millet, bayrak diyenlerin gerekçesi de hep şu söz oldu:

-Yazınca ne olacak ki?

*

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptıkları Kıbrıs gezisinde ‘hayalet kent’ diye bilenen Maraş bölgesinin açılması fikrine hemen isyan edildi.

Kimler?

Müttefik ve strateji ortağımız olan ABD...

Ve BM...

Dünyayı yangın yerine çevirenlere karşı bir türlü ‘birleşmeyen milletler’ ne hikmetse Türkiye, Kıbrıs, Azerbaycan, Irak, Suriye ve Afganistan söz konusu olunca hemen birleşiveriyorlar. Gerçek yüzlerini göstermekten çekinmiyorlar...

*

İlk itirazı ABD yaptı ve ‘kabul edilemez’ mesajı yayımladı.

S-400 savunma sistemlerini alarak Rusya için dünyaya meydan okuduk ama ikinci itiraz da Moskova’dan geldi.

Ne diyorlar?

Onlar da ‘kabul edilemez’ diyor...

Ya AB ülkeleri?

Merkel giderayak ağzındaki baklayı çıkarıverdi.

Diyor ki:

-Türkiye’nin AB’ye üyeliğini beklemiyorum.

*

Merkel bir yandan bunu söylüyor diğer yandan ise binlerce Afganlı mültecinin AB ülkelerine girmemesi için Türkiye’ye aklı sıra çözüm önerisinde bulunuyor.

Diyor ki:

-Türkiye ile bu anlaşmanın- göçmenler ve mülteciler üzerine- devam etmesini istiyorum, bu insanlar için en iyisi.

*

İnsanlar için en iyisi buysa o zaman sınır kapılarını açalım insanlarınız için en iyisi olsun...

‘Hayalet kent’ Maraş bölgesinin açılması ve Kıbrıs Türk Devleti deyince hayalet müttefiklerimiz ve strateji ortaklarımızın hayalete dönüşen yüzlerini de görmüş oluyoruz...

Lakin, içimizdeki hayaletlere anlatamıyoruz...

Ve de leylekler gibi dünya vatandaşı olmuş olan kuşaklara...

Gerçekleri yaşayarak öğrenme ve duvarlara çarparak ilerlemek gibi bir pis alışkanlığımız var.

*

Çarpınca da ‘haklı çıktın’ diyenlerden yorulduk. Keşke haklı çıkmasaydık.

Çünkü yorulduk.

Biraz da siz haklı çıkın.

Bin yıldan beri bizim gibi düşünenler artık bıkıp usandı haklı çıkmaktan...