Paylaş
Milyarlarca insanın sağlığını tehdit ediyorsa...
Dünya Sağlık Örgütü dahi uluslararası acil durum çağrısı yapıyorsa...
Havayolları şirketleri Çin’in birçok şehrine uçuşlarını durduruyorsa...
Pekin ve daha birçok şehir karantinaya alınıyorsa...
İki günde hastane yapan ve her şeyi üreten Çin ve modern tıp, virüsün panzehrini hâlâ yapamıyorsa...
Diken üstünde bir hayat yaşıyoruz artık...
*
Depremin ardından artçılarla Elazığ beşik gibi sallanmaya devam ediyorsa...
Soğuk günlerde çadırlarda insanlar üşüyorsa...
Üç mahallede evlerin büyük çoğunluğu ‘çürük, oturulamaz’ diye mühürleniyorsa...
Kiralar üç katına çıkabiliyorsa...
Satılık ve sağlam daire bulunamıyorsa...
Fırsatçılık ise her yaşanan felaketin ardından bir virüs gibi ortaya çıkıyorsa...
Diken üstünde bir hayat yaşıyoruz artık...
*
İdlib’de hava saldırıları yüzünden
700 bine yakın mülteci Türkiye sınırına doğru göç ediyorsa...
Rusya ve Esed rejimi kentleri bombalamaya devam ediyorsa...
Ve ülkemizdeki 3.5 milyon Suriyelinin ülkelerine dönmelerini beklediğimiz halde hâlâ binlercesi sınırlarımıza gelirken dünya kamuoyu seyrediyorsa...
ABD Başkanı Trump, İslam coğrafyasını ve Filistin halkını yok sayıyorsa...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İşgal planıdır” isyanından başka kimsenin sesi çıkmıyorsa...
Ve Kudüs, İsrail’e teslim ediliyorsa...
İslam coğrafyasındaki ülkeleri yöneten krallar, şeyhler de kaplumbağalar gibi kafasını içeriye çekiyorsa...
Diken üstünde bir hayat yaşıyoruz artık...
*
BBC, 800 milyon sterlin giderinden 80 milyon sterlin tasarruf için ilk iş 450 gazeteciyi işten atıyorsa...
ABD yoksul halkına yardım etmek yerine sadece bir şirketi kurtarmak için 150 milyar dolar para aktarıyorsa...
Diken üstünde bir hayat yaşıyoruz artık...
*
Küba ve Jamaika’da 7.7 büyüklüğünde deprem oluyor ama bir kişi dahi ölmüyorsa...
Şehirler bombalanmış gibi yıkılıp dökülmüyorsa...
Ve istatistik, yalan rakamlarıyla bu iki ülkeyi dünyanın en geri kalmış ülkeleri arasında göstermeye devam ediyorsa...
Her şeyin fazlasına sahip küresel güçler hâlâ kendileriyle övünebiliyorsa...
Diken üstünde bir hayat yaşıyoruz artık...
*
Dervişe sormuşlar:
- Zehir nedir?
Demiş ki:
- İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir!
*
Her şeye sahip olabilmek, kazanabilmek, yönetebilmek uğruna dünya büyük bir kaosa doğru sürükleniyor...
Virüs de dahil, her türlü savaş ve kaos oyunlarıyla dünyayı cehenneme çevirmek isteyenlere şahit oldukça anlıyoruz ki, barış içinde yaşamanın ve paylaşmanın yeryüzünün adaleti olduğu gerçeğini herkes unutmuş gibi...
Birileri, “Mesih’in gelmesi için kıyamet zorlanıyor” diyebiliyorsa...
Ve “Ben Mesih’im” diyen kafadan çatlakların sesi akıllı insanlardan daha fazla çıkıyorsa...
Dünyadaki adaletsizliğin, eşitsizliğin büyük durgunluğunu yaşıyoruz demektir.
Şairin “Çoğumuz, azımız diken üstünde” dediği günlerden geçiyoruz sanki...
*
Bilmiyorlar ki, ölümün dikeni bir gün herkesin ruhuna batacak...
Paylaş