Dijital kaleler

Yani, yakınçağdayız...

Ve bize göre “dijital” devrin zirvelerindeyiz...

Koronavirüs birçok sektörün de miladı oldu...

Karanlık bir tüneldeyiz sanki...

Melek Mosso’nun şarkısında söylediği gibi:

Hiç ışık yok!

Lakin, her karanlık gecenin de bir sabahı var...

*

Geçen yazımızda, karantina günlerinde medyanın olağanüstü darbe aldığını, birçok medya devinin ise gazetelerin yazılı baskılarını sona erdirdiğini yazmıştık...

60 gazetenin baskısını durdurup dijitale dönen Murdoch gibi bazı küresel medya şirketleri yeni gelişmelerin belirginleşmesiyle kendilerine yeni yol haritası çizmeye çalışıyor...

ABD’de reklamverenlerin ise gazetelere verdikleri reklamları korona gerekçesiyle geniş ölçüde iptal ettiklerini öğreniyoruz...

*

The New York Times ve The Wall Street Journal gibi büyüklerin de sarsıldığını, bazı eyaletlerde yaptıkları kâğıt baskılarını haftada iki güne (çarşamba ve pazar) indirip diğer günlerde ise dijital gazeteyle yetinmeye başladıklarını da biliyoruz...

Böylelikle kâğıt baskı abonelerinden kaynaklanan evlere teslim giderlerini azalttıklarını da ABD’de yaşayan ve Dünya gazetesi yazarı dostumuz Garbis Keşişoğlu’nun yazılarından öğreniyoruz...

Diyor ki:

Bölgesel gazeteler de, başta Florida’nın en büyüklerinden Tampa Bay Times olmak üzere, baskı günlerini haftada ikiye indirdiler.

Medyaya verilen reklamlarda ise yüzde 30 ile 80 arasında değişen düşüşler var.

*

Peki, dijitale dönünce düzeliyor mu?

İşte ABD medyasının paralı dijital abone raporu:

The New York Times 4 milyon 300 bin

Wall Street Journal 2 milyon

Washington Post 1 milyon 700 bin

Financial Times 1 milyon

Gannett grubu 540 bin

Los Angeles Times 180 bin

Boston Globe 120 bin

Minneapolis-Star Tribüne 60 bin

Seattle Times 42 bin

Philadelphia Inquirer 32 bin

Dallas Morning News 30 bin

*

Video platformlarının yeni abonelerle öne çıktığına dikkat çeken Garbis Keşişoğlu diyor ki:

Herkesin evde oturduğu bir dönemde, yayın akışlı video platformları abone sayılarını arttırıyor.

Netflix, spor karşılaşmalarının olmamasından dolayı abone sayısını arttırdı.

Piyasaya yeni giren Disney+ iki ay içinde abone sayısını yüzde 75 arttırarak 50 milyona ulaştırdı.

Bu abonelerin 8 milyonu ise Hindistan’da.   

*

Dijital kaleler diye bilinen Facebook ve Twitter gibi şirketlerin de reklam gelirlerinin düştüğüne dikkat çeken Keşişoğlu:

Facebook’ta mesaj trafiği yüzde 50 oranında artarken, dijital reklam gelirlerinde, iptaller nedeniyle azalma başladı.

Google ve Facebook Amerika’daki reklam gelirlerinin yüzde 61’ ini kontrol ediyordu...

Facebook, ön tedbir olarak, yaşam mücadelesi veren otuz bin kadar küçük firmayı desteklemeye başladı, 40 mahalli gazetelerin reklam kayıplarını bir ölçüde telafi etmek için 100 milyon dolarlık ikinci bir fonu devreye aldı.

*

98 yılında uzun bir ABD ve Kanada seyahatinden döndükten sonra geleneksel medya için ‘tehlike çanlarının yakın bir zamanda çalacağını’, geç kalınmadan değişim stratejilerinin hayata geçirilmesi, yani dijitale geçilmesi gerektiğine dikkat çektik...

Biz uyardıkça kurumsal düşünenler değil de kişisel yaşayan, düşünen, yazan, çizen ve dünya yıkılsa umurunda olmayan, sadece şöhrete koşan atlarıyla meşgul olanlar cırcırböcekleri gibi dalga geçmekle yetinerek yaşayıp gittiler...

Şimdi dünya medyası acımasız gerçekle yüzleşiyor...

Ve tünelin ucundaki ışığın da takvimini görmek istiyor...

*

Krizlere hazırlıklı olmak bir şeydir...

Kriz çıktığında “kriz masası” kurmak ise daha başka bir şeydir... İkisi arasında bir nehir kadar uzun bir yol var...

Mesele, bugünlere hazırlıklı olabilmek ve acil eylem planlarını devreye sokabilmekti...

Günlük yaşayarak, düşünerek, yazarak, çizerek, konuşarak yarınlara hazırlık yapılmayışın bedelini geleneksel medya dünyanın her yerinde ödüyor...

Peki, Avrupa medyasında neler oluyor?

Der Spiegel’de kısa çalışma, Repubblica’da dijital rekorun hikâyesi ise cumartesi günkü yazımızda...