Paylaş
Ve evlatlarıyla birlikte gecesini gündüzüne katarak... Bulunduğu çağın ilerisinde yaşayan biriydi... Demir kuşlara olan sevdası hiç bitmiyordu...
*
Olası füze saldırılarına karşı düne kadar hava savunma sistemi bulunmayan Türkiye’ye hem müttefik deyip hem de Patriot’ları vermeyen ABD ve AB ülkeleri, Rusya’dan aldığımız S-400’lere karşı çıkarak ülkeyi yokluğa mahkûm etmek istiyorlar...
ABD, Almanya ve İsrail’in verdiği, daha sonra da alıp gittiği İHA’ları da dün gibi hatırlıyoruz... Türkiye’nin bu yaşadıklarını Özdemir Bayraktar ağabey kabullenemiyordu...
*
2000’li yıllardı...
Eski ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Koçak, eski Devlet Bakanı Gürcan Dağdaş, Enis Berberoğlu ve Yalçın Bayer ile birlikte TBMM Florya Köşkü’nde gece yarılarına kadar Özdemir Bayraktar ağabeyin projelerini dinlerdik...
Önlerine çıkartılan engellerden söz ediyor ve üzülüyordu... Yenibosna’da atölye gibi bir yerde çalışıyordu... Selçuk Bayraktar ise ABD’de okuyordu...
Türk ordusuna demir kuşları kazandırabilmek için nasıl uğraştığının şahidiyiz...
O dönem bizler destek yayınları yaparak kendisine önündeki engellerin kaldırılmasına yardımcı olmaya çalışıyorduk...
Çünkü hepimiz için mesele ülkeydi, gerisi ise teferruattı...
*
Günler ve yıllar geçip gitti... Özdemir ağabey evlatlarıyla birlikte TSK’nın envanterine giren ilk insansız hava aracı Bayraktar Mini İHA’yı kazandırmışlardı... Ve daha sonra büyüklerinden Akıncı TİHA’yı...
Silahları ekleyerek yaptıkları SİHA’larla savunma sanayisine büyük katkı sağlamışlardı...
Şimdi Özdemir Bayraktar’ın bıraktığı bayrağı üç evladı taşıyor...
En büyük hayalleri ise insansız savaş uçakları yapmak... Ve de uçan arabaları...
“Üretilemez” diye bir söz lügatlerinde yok!
*
Özdemir Bayraktar ‘Milli’ stratejinin çok iyi belirlenmesi gerektiğinin altını çiziyor ve diyordu ki:
- Para ve mal gider, yerine tekrar konulur... Ama halklar ve milletler kaybolunca, ölünce ‘vatan’ gider ve yerine yenisi konulamaz...
• Bu yüzden Milli Savunma Sanayisi’ne dönmeli ve yerli yatırımlara ağırlık vermeli...
*
Hasta yatağında dahi ülke gündemini yakından takip ediyordu...
O günlerde gazetelerde MKE yetkilisinin biri silah çizimlerini satarken suçüstü yakalandığına dair haberleri okumuş ve çok üzüldüğünü belirterek demişti ki:
• Bu duruma, vatana ihanet edenlerin hallerine çok üzülüyorum...
• İnsanlarımız ve devletimiz yeniden büyük işler yapmak için çaba sarf ediyor, güzel şeyler oluyor ama bunun devam etmesi gerekiyor! Lakin, bürokrasi hâlâ olması üzerine değil, olmaması üzerine beynini kurgulamış!
*
İTÜ’den makine mühendisi olarak mezun olduğu günden beri kendisini projelere adayan ve birçok başarıya imza atan Özdemir ağabey, kendini bu ülkeye adamış insanlardandı...
Demir gibi yüreği hiç yorulmadı...
Bu yüzden diyoruz ki, ‘milli’ ve ‘yerli’ bir duruş sergileyenlerin de önünde hiç kimse engel olmamalı... Çünkü, ülkeyi, bayrağı sevmek öyle lafla olmuyor!
Geride bırakılan eserler ne kadar sevdiğimizin bir belgesidir...
Paylaş