Ağaçlar gibi...

Ağaçlar...

Hayvanlar...

Ve insanlarımız yandı...

Hataylı bir kadının çığlığı herkesin isyanını özetliyor:

Torunlarımızın geleceğini yaktılar!

*

“Kökünüz kurusun” diyoruz...

*

İçeride silahlı eylem yapamaz hale gelen terör örgütü PKK ve uzantıları sınırlarımızın dışındaki ülkelerden gelerek ormanlarımızı yakıyor...

40 yıldan beri uzaktan kumandayla yönetilen ve başka ülkelerin maşası haline gelen terör örgütü PKK’ya bir ülke beddua ediyor...

40 yıldan beri tek dertleri var: Türkiye’yi yıkmak...

Ve olası siyasi bir krizi tetiklemek...

*

PKK ve uzantılı örgütlerini kuran, büyüten dış güçler bu yangınların bir gün kendilerine de sıçrayabileceğini hiç hesaplamıyor...

Dış güçler diyoruz...

Biz dedikçe birileri gülüyor, inanmıyor...

Leylekler kurmadığına, dağıtmadığına göre!

PKK ve uzantılı örgütleri kim besliyor, kimler silah ve mermi dağıtıyor?

Görmüyor muyuz?

*

40 yıl boyunca terör örgütü PKK ve uzantılarının perde arkasındaki dış güçleri yazmıyor?

Rusya, İsrail, Irak, İran, Fransa ve Almanya’yı yazmıyor...

ABD’nin Suriye’deki YPG/PYD’ye TIR’larla silah sevkıyatı yaptığını ve dağıttığını da...

Kandil Dağı’nda silah, mermi, ekmek, ayakkabı fabrikası olmadığına göre...

Nereden geliyor bunlar?

PKK ve uzantılı terör örgütleri bir yandan uyuşturucu satıp silah satın alıyor ve kurşun sıkıyor, diğer yandan sattığı eroin, kokain ve esrar gibi uyuşturucu maddeleriyle insanları zehirliyor...

Her iki faaliyetiyle insanları öldürüyor...

*

Bir yerlerde yanlış veya eksik bir şeyler yapıyoruz...

Ki 40 yıldan beri bataklığı kurutamıyoruz...

Sineklerle mücadele edip duruyoruz...

Yıllarca “Eşkıyanın başı görüldüğü yerde ezilecektir” diyoruz, sonra da eşkıyanın başını gördüğümüzde ise alıp İmralı Adası’na götürüp besliyoruz...

40 yıl boyunca bataklığı kurutamayışımızın nedeni bu...

Sadece “azim ve kararlılıkla” sineklerle mücadelemiz sürüyor!

*

Yasalar önleyici, koruyucu ve cezalandırıcı olmalı...

40 yıldan beri ülkeye maddi ve manevi büyük zararlar veren, insanları öldüren terör örgütleri, uyuşturucu baronları, mafya ve organize suçlar için idam yasası çıkarılmalı...

ABD, AB veya başka ülkelerin ne dediğine de hiç aldırış etmeden...

*

ABD, Pakistan’a gidip Usame Bin Ladin’i yakalayıp öldürüyor ve ölüsünü denize atıyor ama söz konusu Türkiye olduğunda ise insan hakları kitabına bakılıyor...

Bu yüzden o terör bataklığını kurutamıyor ve sürekli sinekleri öldürüp etkisizleştirmenin bir adım ötesine de geçemiyoruz...

Şehit düşen binlerce insanımızın hakkı yok muydu diye dünyaya sormalı ve isyan etmeliyiz...

Suçu ve suçluyu engelleyemeyen her yasa bize göre ölüdür...

*

“İnsan değil de ağaç olsam” diyen Erkan Oğur’un yaşananlara ıslık çalarcasına haykırışı aklımıza düşüyor:

Gövdeme bir insan yaslanıp uyusa...
Ben bunları hiç bilmesem, sadece ağaç olsam...

*

Tarık Dursun K.’nın “Ağaçlar Gibi Ayakta” deyişi gibi ya ayakta uyuyoruz ya ölüyoruz ya da

yanıyoruz...

Bir araya gelmeliyiz...

Bir ormanın içindeki ağaçlar gibi...

Hep birlikte her kötülüğe, ihanete karşı mücadele etmeliyiz...