Paylaş
Tam minimalizme sarıyorsun, “Tüketim çılgınlığıma bu beyaz kanepeyle son vereceğim” derdindesin, gururla Facebook’tan eşyalarını dağıtacağını duyuruyorsun; sonra biri kalkıp, “Canım bunların hepsi İsveç’in oyunu. Sana o dümdüz çantayı, bembeyaz sehpayı, o düz tişörtü satmak için…” diyor.
Tam avokadoya sarılıyorsun. “Oh, hem hayvana kıymıyorum, hem de şahane protein alıyorum” diyorsun; tahini de üstüne sürüp Instagram’a koydun; “Hayatım, sen biliyor musun Meksika’da kaç bin ağaç kesilmiş bu avokado çılgınlığı için. Üstelik avokado ağaçları normalden 3 kat daha fazla su harcıyormuş!” diyerek proteinini kursağında bırakıyor.
“Koşayım ben en iyisi, herkes koşuyor” diyorsun, İsviçreli bilim adamlarından yürüyorlar: “Bir araştırma okudum; insan doğası koşmak için yaratılmamış. Hem kas kaybediyormuşsun hem de çok koşanlar hızlı ölüyormuş”
“Artık büyük kahvecilere para yedirmiyorum, mahalledeki kahveciden her hafta Guatemala kahvesi alıyorum” diye lafa giriyorsun, “Bu sefer kesin iyi bir şey yaptım galiba” heyecanı içindesin; Guatemala’da kahve işçilerinin günde 1 dolara 16 saat çalıştıkları hatırlatılıyor.
Kalpli emojilerle iştahlı iştahlı Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun bir aksiyonunu paylaşıyorsun Facebook’ta, altına birisi “Bu adam bu yıl Suudi Arabistan’a 15 milyar Kanada doları değerinde silah sattı, haberin var mı?” diye yorum yazıyor.
Çok kısaca şunları söylüyor sana bu yeni evrenin:
Avokadoyu sev, ye, sür ama Instagram’ında evreni kurtarmış gibi davranma.
Yine koş hobi olarak ama mutluluğun, sağlığın için yap bunu. Aslına bakarsan kimseye göstermeden de gerçekleştirebileceğin bir eylem bu.
Fazlalıklarından kurtulmak, eşyalarından arınmak, tüketim çılgınlığını azaltmak için yeniden alışverişe çıkıp o beyaz koltuğu alma mesela.
Dünya üzerindeki hiçbir politikacıya, sen sen ol; o kadar kalplenme…
Sana dayatılan bütün ‘şehirli’ trendlerin başka bir ‘şehirli’de panzehri var artık.
Kendini birilerinin icat ettiği politikacılar, kahve çekirdekleri, tropik meyveler, spor ayakkabıları, beyaz mobilyalar üzerinden gerçekleştiremeyeceğini unutma…
Paylaş