Yaz sıcaklarıyla başa çıkma ipuçları

Sert kış ayları boyunca içimden pek bir şey yapmak gelmediği için oldukça  hareketsizdim. Güneş ışığını tenimde hissetmek tabii ki tüm problemlerimi alıp götürmüyor ancak hayat daha kolaylaşıyormuş hissini bir şekilde verdiği kesin... O yüzden yılın en sevdiğim zamanı güneşin saat 7.00’den sonra battığı ve kat kat kıyafetlerden kurtulduğum zamandır.

Büyürken yaz ayları benim için okulun sonunda kapandığı gerçeğiyle bağdaşıyordu. Şimdiyse doğa sayesinde özüne dönerek günlük stresten kaçmak için vakit bulmaya çalışmak anlamına geliyor. Açık havada olma fırsatını bir saniye bile kaçırmak istemiyorum. Eğer siz de benim gibi bütün yıl yazın gelmesini beklediyseniz, tadını çıkarabilmek için sinsice kurduğu tuzakları ve bunlardan nasıl korunacağınızı öğrenelim.

KENDİNİZİ SERİN TUTUN

Uzun süre sıcağa maruz kalmak ısı krampları, sıcak bitkinliği ve migren gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu ısı kaynaklı hastalıklardan korunmak için günün
en sıcak saatleri olan öğlen 12.00-15.00 arasında dışarıda kalmamaya çalışın. Eğer dışarıda olacaksanız açık renkli, hafif ve bol kıyafetler giyin ve mümkün olduğu kadar gölgede kalın. Eğer baş dönmesi, baş ağrısı, kas ağrısı, mide bulantısı gibi sıcak bitkinliği semptomları hissederseniz anında gölgeye gidin ve su için. Eğer semptomlar kötüleşirse bu kalp krizi belirtisi olabilir, bu yüzden anında acil servis veya ambulansı arayın.

SUSUZ KALMAYIN

Tabii ki yıl boyu bol su tüketmek çok önemli ancak yazın dışarda fiziksel aktivitede bulunmak özellikle dehidrasyona yani susuzluğa yol açabilir. Dehidrasyon belirtilerini bilmek olumsuz yan etkilerinden korunmanın ilk adımıdır. Eğer cildiniz kuruyor veya baş dönmesi / sersemlik hissediyorsanız susuz kalmış olabilirsiniz. Ne kadar susuz kaldığınızı anlamanın en iyi yolu idrarınızın rengine bakmaktır. Renk ne kadar koyu olursa o kadar dehidrasyona uğramışsınız anlamına gelebilir. Gün içinde bol su içerek, karpuz ve salatalık gibi su oranı yüksek meyve-sebzeler tüketerek vücudunuza su sağlayabilirsiniz.

AÇIK HAVA AKTİVİTELERİNDE ÖNLEMİNİZİ ALIN

Yaz mevsimi demek açık havada egzersiz yapabilmek demek… Ancak basketbol, plaj voleybolu gibi aktivitelerde incinme riskiniz artar. Bisiklete binmek ve bir akşamüzeri yürüyüşü eklemlerinize fazla baskı uygulamadan egzersiz yapmanın basit yollarına örnek olabilir. Yüzmek ve suda aerobik hem kardiyo yapmanın hem de serin kalmanın harika yollarındandır. Hangi egzersizi yapacak olursanız olun sakatlanmaları önlemek için her zaman iyice esneme ve ısınma hareketleri yapın. 

HER ZAMAN GÜNEŞ KREMİ SÜRÜN

Çok fazla güneşe maruz kalmak kırışıklıklara, güneş lekelerine yol açabilir ve hatta cilt kanseri riskinizi arttırabilir. Araba kullanırken, üzeri açık alışveriş merkezinde gezerken, sadece kısa bir süre için dışarıda kalacağınızı düşünseniz bile mutlaka güneş kremi sürün. Sprey yerine ele dökülen losyon formlarını tercih edin çünkü spreyler homojen yayılmayabilir, ciltte bazı noktaları atlayabilirsiniz. Aldığınız ürünü ne sıklıkta sürmeniz gerektiğini görmek için kutunun üzerini okuyun.

NEREYE SEYAHAT ETTİĞİNİZE DİKKAT EDİN

Ekvatora yaklaştıkça UV ışını daha da güçlenir, bu bölgeye doğru seyahat ederseniz bedeniniz güneşe daha fazla reaksiyon gösterebilir. Muhakkak su tüketimini arttırın, havuz veya denize girdikten sonra güneş kreminizi yenilemeyi unutmamak için alarm kurun. Eğer güneş yanığı olduysanız, inflamasyonu azaltmak, yanığı soğutmak için aloe vera gibi doğal yatıştırıcı jeller sürün.