Paylaş
Ellerinizi yıkayın: Bu bildiğimiz bir kural olsa da önemini tekrar vurgulamak istiyorum. Çoğu insan ellerini yıkaması gerektiğini bilse de yalnızca erkeklerin yüzde 50’si, kadınlarınsa yüzde 78’i tuvaleti kullandıktan sonra ellerini sabun ve suyla yıkıyor. Gün içinde düzenli olarak ellerinizi yıkayın. Kim ne derse desin bu, enfeksiyonu önlemek için bilinen en iyi yöntem.
Hava soğuk olsa da spordan vazgeçmeyin: Havalar soğuyunca dışarı çıkıp yürümek, bisiklete binmek, spor yapmak çok zor geliyor. Ancak yapılan birçok araştırma fiziksel olarak daha fazla aktif olan insanların daha az hasta olduklarını gösteriyor.
Doğru beslenin: Bağışıklık sisteminizin hastalıklarla savaşması için ihtiyacı olanı, meyve ve sebzelerden daha iyi başka hiçbir şey veremez. Birçok kişi vitamin ve mineral alımını arttırmak için multivitamin tercih etse de vücudunuzun sağlığını koruması ve enfeksiyonlarla savaşması için ihtiyaç duyduğu besin maddelerini almasının en iyi ve doğal yolu taze sebzeler. Konu beslenme olduğunda altın kural, ‘çeşitlilik’. Tabağınızda farklı renkte sebze–meyveler bulundurmaya çalışın ve bu karışıma biraz da çiğ kuruyemiş eklemeyi deneyin.
İyi uyuyun: Yetersiz uyku çoğu zaman hastalığa yol açar. Bağışıklık sisteminin üzerine düşeni yapması için uykuya ihtiyacı olduğu kesin. Herkesin uyku ihtiyacı farklı ama ortalama bir insanın, günde yedi saatten az uyuyorsa, hasta olma riski artar.
Susuz kalmayın: Cildiniz dışında vücudunuzun ana koruyucu yüzeyleri hep salgı üreten yerlerdir, yani ıslaktır. Gözleriniz, ağzınız, burnunuz, akciğerleriniz, mide ve bağırsaklarınızın hepsi koruyucu bir tabaka üretmek için sulu bir çözelti kullanır. Bu tabaka, vücuda girmeye çalışan her tür istilacıyı kapana kıstırarak yok olmalarına veya dışarı atılmalarına katkıda bulunur. Eğer yeterli su içmiyorsanız enfeksiyona daha yatkın oluyorsunuz.
Grip aşısı olun: Grip aşısı hakkında çok fazla şey duymuş olabilirsiniz ama gerçekten işe yarıyor. Her zaman kusursuz bir şekilde virüsü taklit etmese de çoğu zaman hastalığın etkisini yumuşatmaya yardımcı oluyor, vücudu atağa geçirip, gribi daha hızlı uzaklaştırıyor. Bazı insanlar aşıya hafif bir reaksiyon gösteriyor ancak grip aşısından grip olmazsınız. Ayrıca kimsenin size gelip de grip olmanın o kadar da kötü bir şey olmadığını söylemesine izin vermeyin. Grip birçok insanı hastanelik ediyor ve her yıl binlerce ölüme neden oluyor.
Etrafınızdaki yüzeyleri dezenfekte edin: Sık kullanılan ve ortak kullanılan yüzeyler kirli ve kolayca enfeksiyon kapılan yerler. Cep telefonu ekranı ve klavye gibi sık kullandığınız yüzeyleri, kapı kolu ve alet tutacakları gibi ortak temas edilen yerleri düzenli olarak dezenfekte etmeyi alışkanlık haline getirin.
Tırnaklarınızı kesin: Bir düşünsenize; gün boyu ne kadar çok şeye dokunuyorsunuz... Ellerinizi yıkıyor olabilirsiniz ancak tırnaklarınızın altını yıkamak pek de kolay değil. Mikroplar genellikle tırnakların altında toplanıyor ve gün içinde ellerinizi kullanarak yaptığınız işlerle yayılıyor. Tırnaklarınızı kısa tutmak bu kaçak yolcuları taşımanızı önler. Ayrıca tırnaklarınızı yemeyin çünkü bu, bakterilerin doğrudan ağzınıza geçmesine neden olur.
Stresle başa çıkın: Stres kısa vadede zararlı olmasa da uzun vadede bağışıklık sisteminize baskı uygulayarak vücudumuzun enfeksiyonla etkili bir şekilde savaşmasını engelliyor. Deşarj olma yolları bulmanız sağlığınızı korumanız ve hastalıklardan uzak durmanız için çok önemli.
Ortak kullanılan yüzeylere dokunmayın: Ortak kullanılan yüzeyler çok kirlidir. Başkalarının elle dokunduğu yüzeylere dikkat edin. Kapı açıp kapatırken kıyafetiniz veya kolunuzla ya da kâğıt havluyla dokunun. Restoranlarda tepsi gibi servis gereçlerini tutarken peçete kullanın. Başkalarının dokunduğu yüzeylere dokunmaktan ne kadar uzak durursanız hastalıklardan da o kadar uzak durursunuz.
Paylaş