Şimdi kim çıkıp normalleşecek, iyi böyle!

Otura otura patates olmuşum, havuç olmuşum. Normalleşmenin sosyalleşme kısmını bir yana bırak, fiziksel kısmında bile yeterince başarılı olamıyorum. Bir süre daha yine deneyip yine yenilerek ilerleyeceğim.

Haberin Devamı

BoJack Horseman’ izlediyseniz hatırlarsınız. At kahramanımız BoJack bir noktada kendine az dikkat etmeye niyet eder ve koşmayı dener. Dili dışarıda yere yapışır. Başına düzenli koştuğu belli olan bir amca gelir ve “Endişelenme, giderek kolaylaşacak. Ama devam etmek zorundasın. Zor kısmı orası” der. Ben de üzerinize afiyet bir ara çok düzenli yapıyordum sporumu. Haftada minimum dört gün kargalar kahvaltılarını etmeden kendimi yataktan yere düşürüp yüzmeye gidiyordum. Aynen çizgi amcanın dediği gibi devam ettikçe kolaylaşıyor ama asıl zor olan kısmı devam etmek zaten.

Karantinada kilo verdim

Sonra işler yoğunlaştı, ofisimin semti değişti, havuzumla arama uçurumlar girdi. “Dur şu yeni düzen bir otursun, birkaç ay ara vermekten zarar gelmez” demek durumunda kaldım. Duruş o duruş... Bir yıla yaklaşan aramın sonunda tam düzeni oturtmuş, işle ev arasındaki güzergâhımda kalan bir havuz bulmuştum ki pandemi patladı.

Haberin Devamı

‘Evde kal’, ‘Hayat eve sığar’, ‘Aç bir zoom, sonra bir daha çıkama’, ‘Yemek yapmaya vakit kalmadı, sandviç basalım geçelim’ diye diye günleri geçirdik. Şimdi de ‘Haydi normalleşiyoruz’ noktasındayız. İyi güzel de benim normalimle şimdiki halim arasındaki fark biraz fazla açılmış!

Şimdi kim çıkıp normalleşecek, iyi böyle
Bir kere otura otura patatese dönmekle kalmamış, üzerine bir de kök salmışım. Gerçi herkesin kilo aldığı karantinayı kilo vererek tamamladığımı göz önüne alırsak patatesten ziyade havuca döndüğüm de söylenebilir. Üç öğün karavana çıkarmayla kariyer bir arada yürümediği için orada bazı fedakârlıklar yaşandı haliyle. Bir de evde patili bir birey olduğundan bizde öyle oturduğum yerde abur cubur yiyeyim gibi bir durum olamıyor. Haraca gelmiş lokal mafya gibi çöküyor kafana, “Ne yiyorsan bir dal alırım” diyerek vuruyor patiyi, vuruyor patiyi. Ya gidip efendi gibi masada ya da mutfakta ayakta, kaçak göçek ağzına tepeleyebiliyorsun. Mutfakta ayakta cips yemek de insana pek anlamlı gelmediğinden tüketim haliyle düşüyor.

Haberin Devamı

Bunun sonucu olarak indik kilo bazında aşağı. İnerken de motor becerileri destekleyen kaslar ve ciğer namına ne varsa bırakmışız gördüğüm kadarıyla. Bunu da şuradan anlıyorum. Geçen “Normalleşiyor muyuz harika, o zaman ben deli gibi oraya buraya koşayım” diye köpeğin arkasından koşmam gerekti. Öyle bir koşamadım ki o kadar olur. Sekizinci adımda falan ciğerim ağzımdan fırlamak üzereydi. “Neyse ki maske var, yere düşmeyecek” diye kendimi rahatlattım.

Vücudu fena bozduk

Bu travmatik deneyimden beri evin önündeki yokuş bana, ben yokuşa bakıyorum. Yani sporu falan geçtim, her gün çıktığım yokuşu bile kaptırıp çıkacak cesaretim yok. Hayır, normalde motivasyon bulmada zorlanan bir kişi de değildim. “Haydi hop, eski bedeni son bir iş için yeniden topluyoruz” der, gayet güzel gaza getirirdim kendimi. Ama valla bu sefer hiç öyle bir kafa gelmiyor. Bakıyor, bakıyor, “Bu vücudu fena bozduk yalnız” diyor ama cümlemi “Amaaan neyse ne, bu saatten sonra toplayamam ben bunu” diye bitiriyorum.

Haberin Devamı

Hasılı demem o ki ben bu sokağa dönme işine uyum sağlayabilecek durumda hiç değilmişim. Çok istedim, çok denedim ama içimde bunu başaracak ateşi ne fiziksel ne de mental olarak bulabildim. Daha yokuşu çıkmayı başaramayınca da kafede oturayım, eşle dostla çılgın atayım, toplu taşımada eski günlerdeki gibi gönlümce itişip kakışayım gibi şeyleri zaten hiç başaramıyorsun.

Ne diyeyim kusura bakmayın, normalimi bulamadım, olduramadım, üstüne üstlük niye olmuyor diye dertlenmeyi bile başaramadım. Bir durum değerlendirmesi yapıp acaba biraz daha savaşsam mı yoksa ‘yeni normal’ dediklerinden benim payıma da havuç olmak düştü deyip kaderime razı mı olsam diye tartacağım. Başarırsam el sallar, haber veririm.

Yazarın Tüm Yazıları