Paylaş
Elektrikli scooter övme trenine binmiş miydiniz? Ben en baştan beri mesafeliydim zaten kendisine. Sonradan Martı arkadaş da baştaki büyük sempatisini kaybetti, ciddi bir sevmeyen kitlesi de yakaladı. Bu tarafa ilk gelenlerden biri olarak kendisinde nelere gıcık olduğumu artık rahatlıkla söyleyebilirim. Önceden hepiniz Martı’yı çok seviyorsunuz, eğlence bozan huysuz adam gibi olmayayım diye rahat söylenemiyordum.
Birincisi, kent içi ulaşımda ekolojik bir model olarak konumlanan bu taşıtı en az kent içi ulaşımda görüyorum. Kaldırımda arkamdan gelip düdük öttürürken görüyorum, aynı kaldırımda ters yönden kapatıp gelirken görüyorum; sahildeki yaya alanlarında görmekle kalmıyor, neredeyse Martı fırtınasından önümü göremeyecek hale geliyorum… Çiftler özellikle sahillerde Martı üzerinde Leonardo DiCaprio ile Kate Winslett’in meşhur Titanik burnu sahnesini canlandırmayı çok seviyor. Yarışan, yanlayan falan da var. Lakin taşıt gibi davranarak taşıt yollarını kullananıysa ara ki bulasın. Var ama tebrik edilecek, elleri sıkılacak, pamuklara sarılıp sarmalanacak oranda.
Durumu idare ederdik ama biz zaten yaya yollarını motosikletlerle paylaşıyor, bir kısmını da araçlara kısmi park alanı olarak tahsis ediyoruz. Buraya bir de Yeşil Öfke Martı’yı aldık mı bisiklet zaten beni kim tutar o zaman diyor, sonuçta artık yer kalmıyor, bizim inmemiz gerekiyor.
Arkadaş bir de bir toplum yürümeye bu kadar mesafeli olur mu ya? Zaten iki adım yürünebilir alan, iki satır yaya yolu var, vatandaşın ciddi bir kısmı bu hatları Martı’yla kat etmekle kafayı bozmuş. İleri geri aynı hatta gezinen var, tekerlekli hamster gibi onlar bir yanda, “Senle şöyle bir sahilde el ele Martı sürsek” gibi bir romantizmi diğer yanda. Bize de yol vere vere, zikzak çizerek yürümek düşüyor. Yayaları komple yeraltına alalım, bitsin bu eziyet gerçekten.
Daha bitmedi... Hız yapası olup ehliyet alamadığı için gönlünce hızlanamayan -18 kardeşlerimizde de sıkıntı var. Geçen akşam deprem oluyor zannettim, meğerse apartmana Martılı ergen çarpmış. Sen yokuştan aşağı inerken gaza gel, sonra o gazdan istesen de geri geleme, yokuşun dibindeki bizim apartmana yapış. Binayı salladı oğlan bir elektrikli scooter’la neyse ki kırmamış bir yerini.
Koşu pistinde kumları ata ata hız yapıyor
Bütün söylenmemi tek bir argümana oturtmam gerekirse, o da şu: Kamusal alan adabı üzerine kafa yormayan toplum ve bireyler için uygun değil bu alet zaten en başta. Ağzında sigarayla motosiklet süren adam kaldırımda ters yönden üzerimize geliyor diyoruz, siz diyorsunuz bunlara bir de elektrikli scooter verelim. O da alıp o scooter’ı kum koşu pistinde, etrafta oturan herkesin üzerine kırmızı kumları ata ata hız denemesi yapıyor, başından atmak istediği çocuğuna oyuncak diye veriyor, yengeyi arkaya atıp kaldırımda gezmeye çıkıyor. Olabilecek olan da buydu zaten.
Paylaş