Paylaş
Journal of Health and Social Behavior’a (Sağlık ve Sosyal Davranış Dergisi) göre sağlam arkadaşlık bağları kurmak bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve yaşam süresini uzatıyor. Kalp krizi ihtimalini, stresi ve kronik ağrıları da düşürüyormuş.
Ama bazı şeyler çocukken daha kolay. Arkadaş edinmek de... Bu iş, eğer bir golden retriever değilseniz bir noktadan sonra epey zorlaşıyor. İnsanın evden çıkası daha az geliyor. Yeni insanlara daha az açık oluyorsunuz. Hele de pandemi gibi insanı evine ve içine iyice kapatan bir ortamdan sonra zaten zor olan daha da zor.
Ben sorunlarımı internette çözmeye inanırım. O yüzden “Bu işler bu saatten sonra nasıl oluyor” sorusunun cevabını da internette aradım. Tabii ki cevaplar ağırlıklı olarak Batılı kardeşlerimizden gelmiş.
Demişler ki “Komşularınızla arkadaşlık kurun”. Dedim ki siz aklınızı yitirmişsiniz. Komşularım benden ya 20 yaş büyük ya da 20 yaş küçük. Ayrıca ana fikir evden çıkmak, sosyalleşmekti. Alt daireye ya da yan apartmana gitmek için mi sarf edilecek bunca çaba? Bu öneriyi veren Batılı, bahçeli banliyö model evlerde oturuyor tabii. Geçiniz.
“İş arkadaşlarınızla sivilde de arkadaş olun” önerisi gelmiş. “Ama” demişler: “Hemen yan kübiktekiyle olmayın ki iş ortamınızın dedikodusunu rahat rahat yapabilin.”
Avrupa ortalamasının çok üzerinde çalışma saatlerimiz olmasa ve ömrümüzün büyük kısmını çalışarak, iş arkadaşlarımızdan başka kimseyi görmeden geçirmesek olurdu. Ofiste gördüğüm kimseyi ofis dışında görmek istemiyorum annem, sağ olasın.
Sıradakine bakalım. New Yorker’ın konuyla ilgili bir makalesinin aktardığına göre psikoloji diyormuş ki: “Beraber yaşanan travmatik olaylar insanların birbirine bağlanmasına sebep olur. Birileriyle zorlu bir maceraya çıkıp bir de üzerine sağ kalırsanız çok süper arkadaş olursunuz.” Anlamadık ki bizden ne bekliyorsun New Yorker. Yoldan gelişigüzel insan çevirip ekspedisyona mı gidelim?
Kaldı ki bu travma hesabına göre Türkiye’nin ciddi bir kısmıyla çok sıkı bağlanmamız, arkadaş olmamız lazım.
“Grup veya takımla yapılan bir spor aktivitesine katılın” önerisi gelmiş. Bu anlamlı, olabilir. Ben de 25 yaşından sonra edindiğim arkadaşlarımın tamamına yakınını merak saldığım aktiviteler sayesinde edindim. Ama her yıl yeni bir spora başlayacak halimiz yok!
“Mahalle kütüphanenize gidin” buyurulmuş. Bunu geçiyorum, “Ne memleketler var arkadaş” diyorum. “Köpeğinizi parka götürün, orada o sosyalleşirken siz de çevrenizi genişletin” demişler. Bu işliyor ama daha önce de demiştim, köpek sahipleri olarak birbirimizle üç saat bile konuşsak bütün bu süreyi sadece köpeklerimiz hakkında konuşmaya harcıyoruz. Köpeğin adını bilip sahibinin adını bilmediğim ve her gün düzenli konuştuğumuz insanlar var. “Son olarak da sosyal medyadan arkadaş edinin” önerisi gelmiş. Biz orayı, burada kavgalaşmaya veya ulusa seslenmeye kullanıyoruz. Çalışmaz.
Sonuç: Anlamlı bir yöntem yokmuş. Biz yine eldeki arkadaşlarla yola devam.
Paylaş