Paylaş
Yıllardır bayramda olunacak en iyi yerin İstanbul olduğunu düşünürdüm. Ama gördüğüm kadarıyla bu yıl şehir eskisi gibi boşalmadı. Benzin ve konaklama fiyatlarının uçmasının etkisi de oldu tabii. Öte yandan bu akaryakıt işi otoyollardaki aşırı hız problemini çözdü. Çoğunluk, insan gibi hızlarda, benzin tasarrufu yapmaya çalışarak seyrediyor. Neyse... Tatil tatildir. Buyurun anlatayım benimkinin nasıl geçtiğini...
Hafta sonu oturup Trabzonspor’un şampiyonluk kutlamalarını izledim. Herkes gibi ben de şehrin rave’e (dans partisi) ‘düşmesini’ aşırı ilginç buldum. Bu özelliklerini futbol ve şampiyonluk dışı zamanlara da taşıyabilseler ‘bir techno festivaller’ kenti olmamaları için hiçbir neden yok.
Pazartesi yani bayramın 1’inci gününde bol bayram kutlamalı WhatsApp gruplarına ve çeşitli bayram masalarına misafir oldum. Tüm masaların ağırlıklı gündeminin, semt semt kiraları konuşup topluca bir kez daha şaşırma ve küçük küçük ırkçılık yapma şeklinde tezahür ettiğini söyleyebilirim. Hemen yan masamda kurulan “Ben ırkçı değilim çünkü sadece Suriyelileri değil, Rus ve Ukraynalıları da göndereceğim” cümlesini günün 1’incisi seçtim. Hakkımızda hayırlısı!
“WhatsApp grupları bayramda durmaz. Bir bayram mesajının tetiklediği zincir saatlerce sürüyor.”
İnsanlar çöpünü almıyor
WhatsApp grupları zaten bayramda durmaz. Bir bayram mesajının tetiklediği zincir saatlerce sürüyor. Sonra mesela o gün bitiyor. Ertesi gün geç kalan birinin gönderdiği geç bayram tebriki diğer geç kalanları tetikliyor. Haydi, 127 okunmamış mesaj daha!
3’üncü gün sahile gittim. Sahilde bir bayram havası ve onun getirdiği dağınıklık var... Benim buralardaki derdim bayramla seyranla azalacak, çoğalacak, şekil değiştirecek gibi değil. Hâlâ yerlere şişe atılıyor. İnsanlar kalktığı yerden çöpünü almıyor!
Hâlâ deli gibi hızlı giden bazı iki tekerli taşıtlar yaya yolları ve çocuk parklarında terör estirerek geziyor; laf edince de sanki derdimiz hızları değil de karbon salımlarıymış gibi “Bunlar elektrikli” demeye devam ediyor. İki tekerlekli elektrikli taşıtlara karşı siyasi parti kurup Ümit Özdağ gibi “Merak etmeyin, bu tekerlekliler gidecek, oyunuzu verin, gerisini düşünmeyin” diye gezme fikri, çık aklımdan!
“Terör estiren iki tekerli taşıtlara laf edince ‘Bunlar elektrikli’ diyorlar. Sanki derdimiz karbon salımları.”
Paylaş