Paylaş
Sabahın körü köpekçiliği için evden çıktım, köşede Ayedaş arabasını gördüm ve dedim ki: “Ben bittim.” Zira belli ki bir aksiyon alınacak o aksiyon da benim elektriklerimin kesilmesi anlamına gelecek. Seslenerek sorgu suale başladım. Seslenmek deyince bu ifade bana biraz abartılı geldi diyebilirsiniz. Demeyin. Zaten çok sosyal bir kişi olmadığım için devletin koyduğu iki metreye bir-iki metre de ben gönlümden ekliyorum. İki metre de “Canım” diye uzanana “Alırım o canını” diye havlamaya girişen sevimli psikopat köpeğim koyuyor. Etti mi sana aslanlar gibi altı metre. Telefonla konuşsak konuşuruz.
Neticede haklıymışım. 17.00’ye kadar elektriklerim kesilecekmiş. E güzel de benim tonla işim var yetiştirmem gereken. Birini bitirip öbürüne koşacağım. İnternet olmadan nasıl olacak?
Kapanan kafelere bir kez daha hayıflanarak, arkalarından karalar bağlayarak düşünmeye başladım. Böylece geçen yıl olsa hiç dert olmayacak şeylerin ne kadar büyük meselelere dönüştüğünü de bir kez daha idrak ettim.
Evde kalmasına kalayım da kalamıyorsam nerede kalacak, daha önemlisi nerede çalışacağım? Parka gidip telefondan hotspot açsam şarjım bitmeden ve hipotermiye girmeden önce kaç iş halledebilirim ki!
Olabilecek en makul çözüm bir komşuya sığınmaktı. Öyle yaptım, kafası kopmuş tavuk gibi mahallede kendisi ve interneti müsait durumda olan komşu aradım. Hayır, gerilimin tekrardan yükseldiği, “Gripten çok da farklı değil” rahatlamasının çok da anlamlı olmadığı sonucuna varılan bu dönemde insanları arayıp “Size gelebilir miyim” demek de netameli. Ne bilecek adam sokaktan iş mi getiriyorum, virüs mü?
Neticede beni ve işlerimi akşamüzerine kadar evine kabul eden, elektriği kesilmemiş bir arkadaş buldum da günü biraz kurtarabildim.
‘Çalışamadım, elektrik kesik’ mi deseydim...
Tam kurtuldu denemez ama bir sürü şey o arada aksadı hatta yer yer ertesi güne sarktı ki iş teslimi için verdiğim tarihi kaçırmaktan hiç hoşlanmam. Bana teslim edeceği işin tarihini kaçırıp da elektrik kesikti, bilgisayarım bozuktu, inanılmaz acil bir işim çıktı diyenlere de inanmam. O yüzden karşımdaki insanların da benim “Elektrik kesikti, çalışamadım” söylemime inanmayıp işi savsakladığımı, yalanla dolanla yırtmaya çalıştığımı düşündüklerini kurarak bir tur daha gerildim. Durduk yere ömrümü birkaç gün kısalttın be Ayedaş.
Hayır evin içinde de zaten verimli çalışmayı ara ki bulasın. İki farklı sektörde bol tansiyonlu işler yapılan bir hane burası. Birimiz bir toplantıda sinirlenip Zoom ile beraber evi inletmeye başlamasa diğerimiz başlıyor. Sesler ve işler o kadar birbirine karışıyor ki bazen hangimiz hangi iş kolundaydık unutuyoruz. Bu durumlardan kaçmak için de bilgisayarı alıp bir yerlere gidebilmek anlamlı olurdu. Ama olamıyor.
Zamanında burun kıvırdığım aşırı şekil kahveciler gözümün önünde geçiyor da geçiyor... Bu yeni normal yeni olmasına yeni ama pek de normal değil!
Paylaş