HAFTA sonunu Barcelona’da geçirdim. Bol yağmurlu, az güneşli ama mutlu haberle dolu bir hafta sonuydu.
Euorelague’in final maçı için havalanmıştık Barcelona’ya; Türk Hava Yolları’nın (THY) davetlisi olarak. Uçak piste indiğinde, lacivert takım elbiseli biri gülümseyerek kapıda konuğunu bekliyordu. Bekleyen, Euroleague’nin CEO’su Jordi Bertomeu, beklenen konuk ise Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’ydu. THY, Euro Euroleague’in isim sponsoruydu. Başka bir deyişle Euroleague’in patronu. Ve patron finallere geliyordu.
Barcelona’da geçirdiğim iki gün boyunca bir Türk şirketinin, Avrupa’nın bu en önemli organizasyonundaki gücünü yakından görme fırsatını elde ettim. 2012’deki Final Four İstanbul’da yapılacak. Hem de 2012 Olimpiyatları’nın ev sahibi Londra’nın adaylığına rağmen. 2010 yılında, “İstanbul mu? Mümkün değil” diyen Bertomeu, Barcelona’da basın mensuplarının bu yöndeki sorularına, “Londra sadece bir opsiyondu” yanıtını veriyordu. Bu, güçtü işte. THY’nin gücü. Ve o güç 2012 finallerini İstanbul’a getirdi.
Barcelona’da Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ile bol bol sohbet ettik. Ve o sohbetten çok ilginç notlar aldık. Şimdi sözü Topçu’ya bırakalım...
Barcelona-Manchester United
Bu iki kulüp sponsorluk için bize geldi. Biz onlara gitmedik. Son ekonomik krizde ayakta kalan sağlam şirketlerle sponsorluk görüşmesi yapmak istemişler. Geldiler, konuştuk anlaştık. Ama bizim kulüplerimizden farklı olarak, onlar sponsorlarını memnun etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Her türlü aksaklığı ortadan kaldırmak için çabalıyorlar.
Fenerbahçe bir adım önde
Türkiye’de sponsorluk konusunda Fenerbahçe diğer kulüplerden bir adım önde. Onlar bu işin önemini farkettiler. Ama yeterli mi derseniz, tabii ki hayır. Inter de bize sponsorluk için geldi ama kabul etmedik. Kulüplerin sponsora bakışı değil, her şeyleri bizden farklı. Sporun her alanını pazarlıyorlar. Koltuktan bilete kadar. Bizde ne yazık ki bu gelişme o seviyede değil.
Galatasaray yapamadı
Avrupa’da oynanan futbol ile bizde oynanan çok farklı. Galatasaray UEFA şampiyonu oldu ama bunu marka haline getiremedi. Oysa Avrupa’ya bakıyorsunuz, 3-5 yılık kombineler satılıyor. 20 yıldan bu yana aynı koltuğu satın alan taraftarlar var.
Bertomeu iki defa geldi
Barcelona seferlerimiz için çok talep var. Şimdi günde 3’e çıkarmayı planlıyoruz. Euroleague için CEO Jordi Bertomeu ile görüştük. “Ya isim sponsorluğu ya da hiç” dedim, kabul etmedi. Gitti, bir kez daha geldi, “Kabul” dedi. “2012 yılında İstanbul’da Final Four” dedim. “Mümkün değil” dedi. Ama şimdi geldiğimiz mesafeyi görüyorsunuz. Şu anda başka bir sponsorluk düşünmüyoruz.
Şampiyonlar Ligi’ne doğru
Barcelona ve Manchester United; bizim sponsor olduğumuz iki takım şimdi finalde. Barcelona’yı biz taşıyacağız Londra’daki finale. Manchester United aynı ülke sınırları içinde olduğu için onlar trenle gelecekler sanırım. Kupayı kim mi kazansın? Bilmiyorum ama Şampiyonlar Ligi Kupası’nı Türk Hava Yolları uçağı ile taşımak çok güzel olur diye düşünüyorum. Onu da yakında göreceğiz.
Afrikalılar geliyor
THY’nin reklamında oynayan Afrikalı aileyi Türkiye’ye getireceğiz. Arkadaşlarımız bunun için çalışıyor. Ancak hiç bir belgeleri yok. Onlara şimdi pasaport çıkartacaklar.
Deve kurbanı
Avrupa’nın en genç filosuna sahibiz. Yaş ortalamamız 6.5. Eski uçaklarımızı satıyoruz. En son birini Afganistan’a sattık. Biliyorsunuz eskiden RJ-70, RJ-100 uçaklarımız vardı. Öyle bir anlaşma yapılmış ki, bunları elden çıkarmak mümkün değildi. En sonunda o uçakları elden çıkarınca arkadaşımız, “Deve keseceğim” diye bir laf etmiş. O sözünü yerine getirdi. Ama sözünün kurbanı oldu.
Afrika pazarına gireceğiz
Afrika’da bir şirket kurmayı planlıyoruz. Yüzde 60’ı bizim olacak. O pazara gireceğiz. Afrika ülkelerine direk ve bağlantılı uçuşları gerçekleştireceğiz. İspanya’ya girmek istedik. Güney Afrika’ya uçmak için. Ama sonradan baktık ki çok karlı değil, vazgeçtik. Şimdi çok teklif geliyor. Sırbistan, Baltık Hava Yolları’nı almamız için. Biz sürekli araştırmaya devam ediyoruz.
Uçak koltuğu üreteceğiz
Uçak koltuğu üretmek için planlarımız var. Çünü uçakta azalttığınız her kilo yakıttan tasarruf anlamına geliyor. Daha hafif kozmopolit koltuklar üreteceğiz. Eskiden pilotların bir aksaklık başvurduğu kitaplar vardı. 300 kilo tutuyordu o kitaplar neredeyse. Şimdi onlar bilgisayara yüklendi, 300 gram’a indi. Bunları bile maliyet konusunda hesaplıyoruz. Başka çare yok.