Paylaş
TARAF gazetesindeki yayınlanan haberlerle, bu baskınlarda yaşanan ihmaller sonucunda 17 şehit verildiği izlenimini yaratmıştı.
TARAF’ın yayını ardından diğer gazeteler ve TV kanalları tarafından devam ettirilince de, Genelkurmay başkanı Org. Başbuğ, arkasına kuvvet komutanlarını da alıp, dramatik bir basın açıklamasıyla son derece sert tepki göstermişti. Medyayı uyarmış, PKK’yı başarılı gösterecek yayınlardan kaçınılmasını istemişti.
Bu açkılama, bu köşe dahil olmak üzere çok eleştiri aldı. Bazıları tarafından “medyaya muhtıra” diye nitelendirildi. Gerçektende, ben dahil toplumun büyük bölümü tarafından olumsuz karşılanmış, hayret uyandırmıştı. Bence de Komutan hata etmişti. Askerin eleştiriye tahammülü kalmadığı görüntüsü vermişti. Hala da aynı kanıdayım.
Aradan geçen süre içinde hem bizzat, hem de Güneydoğu’da ve Genelkurmay’da sürekli temasım olan kaynaklara sordum. Org. Başbuğ’un konuşmasının oralarda nasıl karşılandığını araştırdım.
Gördüm ki, bizlerin eleştirilerinin aksine, TSK kadroları Komutanı alkışlamışlar. En olumlu yankı ise, bölgedeki tabur ve bölük komutanlarından gelmiş.
“PKK ile mücadeleyi asıl yapanlar tabur ve bölük komutanlarıdır. Tüm sorumluluk onlara aittir. Eğer onlar yalnız bırakıldıklarını hissederlerse mücadele zaafa uğrar inisiyatif alamazlar. Daha fazla hata yapar, daha çok kayıp vermeye başlarlar” diyen, bölgede savaşmış bir emekli komutan gibi, TSK üst düzey muvazzaflarından da aynı sözleri duydum.
Org. Başbuğ’un, medyadaki tüm eleştirilere rağmen, bu açıklamanın TSK içindeki yankılarından, bölgedeki tabur ve bölük komutanlarından gelen mesajlardan çok memnun olduğu vurgulanıyor.
“Mesaj belki sizi rahatsız etti, ancak hedefi ve amacı başkaydı. Hedefini buldu, amacına ulaştı” diyen bir yetkili, nedenini de şöyle anlattı:
“...Aktütün-Bayraktepe olayı bir kahramanlık öyküsüdür. Ancak, iletişim hatası sonucu olay fiyaskoya dönüştü. PKK başarı kazanmış gibi göründü... Hayatı pahasına mücadele eden o tabur ve bölük komutanlarına sahip çıkılmasaydı, terörle mücadelede büyük zaaf doğardı...”
Özetle, madalyonun öbür yüzüne bakınca, manzara farklı görülüyor.
* * *
ORG. İLKER BAŞBUĞ’DAN BAKANLARA ÖNEMLİ MESAJ
Genelkurmay Başkanı dün ilk defa bir kabine toplantısına katıldı ve hükümete terör brifingi verdi. Şimdiye kadar benim hatırladığım kadarıyla, böyle bir uygulama yapılmamıştır. Aslında anormal bir durum yok. Olağanüstü durumlarda Genelkurmay Başkanlarının, bağlı oldukları sivil otoriteye gidip bilgi vermeleri çok doğaldır. Bizdeki uygulamada, Genelkurmay Başkanlarının kabineye bilgi vermesi “Sivillerin ayağına gitmek” gibi yorumlandığı için, Asker-hükümet ilişkisi hep “ Milli Güvenlik Kurulu” çerçevesinde ele alınmış, görüşmeler hep kabine dışına taşınmıştır.
Dünkü toplantı, eski bir alışkanlık veya eski bir tabunun yıkılması anlamına da geliyor. Asker ilk defa sivil bir hükümetle, terörle mücadele konusunda kendini özdeşleştirmekten kaçınmıyor. Eskiden tam tersi yaşanırdı. Genelkurmay, sivil otorite ile arasına daima bir mesafe koyar, sivil otoriteden emir aldığı izleniminin çok fazla yaygınlaşmaması amacıyla adımlarını atardı. Kamuoyunda TSK’nın günlük politikalar dışında, üstünde adeta tarafsız bir BM gözlemcisi konumunda kalması tercih edilirdi.
Şimdi bu dönem bitmiş görünüyor.
Özellikle AKP’nin iktidara gelmesinden sonra, Sivil-Asker dengesi giderek değişti. Karşılıklı güç denemeleri yaşandı ve sonunda yeni bir denge kuruldu. (Bu konuya başka bir yazımda değinmek istiyorum)
Gelelim dünkü toplantının içeriğine...
Dün akşamki TV haberlerinde ve bugünkü gazetelerde okumuşsunuzdur. Kimsenin bilmediği, kozmik bilgiler dağıtılmadı. Ancak son derece önemli birkaç mesaj verildi.
TERÖR BİTMEYECEK:
Genelkurmay brifinginin satır aralarındaki en önemli mesajlardan biri, terörün kolay kolay bitmeyeceği, bu mücadelenin uzun soluklu ve sabır isteyen bir iş olduğudur.
BEKLENTİ YARATMAYALIM:
Diğer bir mesaj, terörle mücadelede eski hataların bırakılması ve kamuoyunda, yerine getirilmesi güç beklentiler yaratılmasıdır. Hem asker, hem de siyasilerin dikkat etmeleri gereken bir husus olan “beklenti üretimi” durdurulmalıdır.
BİRLİKTE BAŞARIRIZ:
Türk Silahlı Kuvvetlerindeki diğer önemli bir tutum değişimi, terörle mücadelede sivil otoriteyi daha fazla yanına çekmesi gerektiğini anlaması, TSK’nın nasıl bir mücadele verdiğini Bakanlara bizzat anlatmasının zamanı geldiğini görmesi.
Bu toplantının zaten kamuoyuna verdiği en önemli mesajı “Askerin hükümetle aynı pencereden baktığı, görüş ayrılığı olmadığı ve bundan sonraki mücadelenin de bu anlayışla sürdürüleceği” olmuştur.
Nihayet, ilk defa bir konuda kavgasız, çekişmesiz birşeyler yapılacağa benziyor...
Doğrusu da budur.
Paylaş