PaylaÅŸ
SAKÄ°N VE CÄ°DDÄ° BÄ°R OYUNCU
Yıldızı yükselenlerin başında İçişleri Bakanı Atalay geliyor.
Kürt Açılımının adeta organizatörü ve sözcüsü olarak çalışıyor. Ak Parti iktidarı, sürecin sorumluluğunu Atalay’a verirken doğru bir seçim yapmış gibi görünüyor.
Basın toplantılarında olsun, konuyla ilgili görüşmelerinde kişiliğine çok uygun hareket ediyor.
Sesini yükseltmiyor. Kavga etmiyor. Sakin bir tonda konuşuyor.
Karşısındaki dinlemesini biliyor. Herkesi eşit görüyor.
Saygılı yaklaşımıyla karşısındakileri de kendisine saygı duymaya zorlayor.
Kendini ön plana çıkarmıyor. Kimseden rol çalmıyor.
Atalay, belki bazıları tam tersini düşünüyor olabilir, ancak ÅŸimdiye kadarki performansıyla süreci iyi götürüyor. Â
Gündemi elinde tutuyor. Besbelli ki, 40 yıllık Kürt sorununu çözmeye yönelik böylesine geniÅŸ bir çalışma daha yeni baÅŸlamış durumda ve zamana ihtiyaç var. Atalay, aceleci davranmıyor. Çalışmalar uzadıkça, tartışmalar da yaygınlaşıyor.Â
Tartışmaların böylesine geniÅŸlemesinden de rahatsız olmamak gerekir.Â
Herkes eteklerindeki taÅŸları döküyor.Â
Ä°nsanlar konuÅŸtukça, çok tartışmalı konulara alışıyorlar. Bu da kamu oyunda Atalay’ın iÅŸini kolaylaÅŸtırıyor.Â
Atalay’ı asıl zorlayacak kesim, ne MHP ne CHP, ne de Ulusalcılar, onun asıl sorunu Devletin içinden gelecek. Hele proje açıklansın, iÅŸte ondan sonra kıyametler kopacak.Â
Benim tahminim, Atalay o dönemde de soÄŸukkanlı yaklaşımı, kibar vücud dili ve samimi yaklaşımıyla sürecin büyük zarara uÄŸramasını engelleyebilecek. Bugünden sonucu tahmin etmek çok güç. Ancak, bu sürecin çok uzun bir zaman dilimine yayılacağını da unutmayalım. Dolayısiyle Atalay’ın baÅŸarılı olup olmayacağını tartışmanın da bir anlamı yok. Zira Kürt Açılımı, birkaç lider, Atalay gibi birkaç sözcü veya örgütleyici eskitebilir.Â
Biz bugüne bakacak olursak, genel yaklaşımı ve tutumuyla Atalay’ ın yıldızı yükseliyor.
                                   *                                 *                                 *
TÃœRKÄ°YE’NÄ°N KÄ°SSÄ°NGER’İ OLMA YOLUNDA...Â
Ahmet DavutoÄŸlu, yıldızı yükselen ikinci isim.          Â
Son derece ilginç bir kiÅŸiliÄŸi var.          Â
Onun da Atalay gibi, müthiÅŸ bir karizması yok. Daha önceki bazı DışiÅŸleri Bakanları gibi Avrupai bir duruÅŸu, pırıltısı veya son derece şık bir giyim kuÅŸamı da yok. Â
Anadolunun önemli bir kentindeki bir Ãœniversitenin tanınmamış, mütevazi bir öğretim üyesi hali var.Â
Bütün bunlara karşılık, gözlerinin içi parlıyor. Öylesine samimi bir gülüşü, öylesine mantık yapısı güçlü ve son derece anlaşılır bir konuÅŸma tarzı var ki, DavutoÄŸlu’na , kendine özgü bir karizma veriyor.Â
O da Atalay gibi, kendini ön plana atmıyor. BaÅŸbakan’ın gölgesinde kalmaya dikkat sarfediyor. Bunu da yalancı bir tevazu ile yapmıyor. Kendi konularının dışına çıkmadığından dolayı da hata yapmıyor. EleÅŸtiri almıyor.Â
Yabancı meslekdaÅŸlarıyla iliÅŸkilerinde de ilginç bir havası var.Â
Kimseye abartılı güvenceler vermiyor. Daima doÄŸrusunu söylüyor. Bundan dolayı , karşısındakilerin güvenini kazanıyor.  Â
DışiÅŸleriyle ilgilenmeye baÅŸladığı günden itibaren, BaÅŸbakan’ın da güvenini en çok kazanan kiÅŸilerin başında geldiÄŸini söyleyebilirim. Hiçbir abartısı olmaması ve görüşlerindeki mantık yapısı, ErdoÄŸan’ın ona inancını giderek arttırdı. O kadar ki, çok sevdiÄŸi Babacan’ı belki de kırma pahasına DışiÅŸlerini DavutoÄŸlu’na verdi.Â
DoÄŸrusu da buydu. Zira gerçek politika üretimi DavutoÄŸlu’ndan ürüyor, Bakan ise ister istemez bunun altında kalıyordu.Â
DavutoÄŸlu’nun baÅŸarılı politikaları henüz kamuoyunda yeterince bilinmiyor.Â
EÄŸer Kuzey Irak Açılımı bugüne geldiyse, onun sayesindedir...Â
Orta DoÄŸu’ya Açılımların altında hep onun imzası vardır...Â
Ermenistan Açılımının da bu noktaya gelmesi, yine DavutoÄŸlunun çabaları sonucudur.Â
Bugün için DavutoÄŸlu, Atalay’dan daha ÅŸanslı görünüyor. Zira Ermeni Açılımı beklenen sonucu vermese dahi, elindeki diÄŸer dosyalar ona yeterince hareket yeteneÄŸi veriyor. Bu tempoda gittiÄŸi taktirde, rahmetli Zorlu veya ÇaÄŸlayangil gibi, görevi bıraktıktan sonra da anılan ve Dış politikaya damgasını vuran dışiÅŸleri bakanları arasına girecek gibi görünüyor.Â
Bu tempoda devam ettiÄŸi taktirde, ABD’nin efsane dışiÅŸleri bakanı Kissinger gibi birçok konuda kırmızı çizgileri deÄŸiÅŸtirecek, kalıplaÅŸmış politikaları bırakacak ve diplomasi ile ülkesinin gücünü birlikte kullanabilen nadir isimlerden biri olacak.Â
Bu iki insanın (Atalay ve DavutoÄŸlu) parti içinde liderlik mücadelesine girmek gibi bir hırslarının olmaması da, yıldızlarının parlamasına yardımcı oluyor tabii...     Â
Â
PaylaÅŸ