Paylaş
PKK terörünü durdurabilmek, hiç değilse yaşanabilir bir noktaya indirebilmek için, hararetli bir tartışma yapılıyor. Henüz somut adımlar atılmış değil, ancak karşılıklı verilen demeçlerle dahi bir pazarlık süreci yaşanıyor. Taraflar birbirlerinin nereye kadar gerileyeceğini hesaplamaya çalışıyorlar.
Bir ara, DTP milletvekillerinin ifade verip vermemeleri krizi vardı. TBMM Başkanı Toptan’ın bulduğu bir formülle şimdilik atlatıldı. Ardından PKK’nın mayınlı saldırıları ve örgütün kendi kendine ilan ettiği, ateşkes süresinin uzatılıp uzatılmayacağı konuşuldu. Kandil’den gelen mesajların ne kadar samimi olup olmadığının bu şekilde test edileceği söylendi.
PKK, ateşkesin süresini uzattı.Aslında buna “uzatma” demek dahi biraz abartı sayılabilir. Zira 15 Temmuz tarihinesadece 1,5 ay var. Yine de bir adımdır.
PKK bu süreçte, TSK’nın da “büyük operasyonlar” yapmamasını istiyor. “Üstüme gelmeyin, gelirseniz ben de kendimi savunmak zorunda kalırım” diyor. Ancak dikkat ederseniz, yapılan açıklamalarda TSK’nın görevinin de, elinde silah yasadışı eylem yapanları yakalamak olduğu inkar edilmiyor.
Günlük harekatlardan değil de, “Büyük Operasyonlardan” söz ediliyor...
Tabii bunun gerçek bir ateşkes olabilmesi için de, PKK’nın sinsice gerçekleştirdiği mayınlı saldırıları durdurması, her saldırının büyük operasyonlara yol açacağını kabullenmesi de kaçınılmazdır.
Sanki karşılıklı“yaşanabilir “ bir ortam aranıyor.
Silahların susması, yani PKK’nın suikastlarını durdurması, TSK’nın da büyük operasyonları bir süre erteleyip, çözüm çabalarına fırsat verecek bir ortamın yaratılmasına çalışılıyor.
SÜRDÜRÜLMESİ ZOR, BOZULMASI ÇOK KOLAY BİR SÜREÇTEYİZ...
Sürdürülmesi çok zor, provokatörler tarafından kolaylıkla sabote edilebilecek bir döneme giriyoruz, ancak yine de kan dökülmesinden iyidir.
Böyle süreçleri eleştirmek çok kolaydır. Zaten göreceksiniz, her taraftan bu durumu torpillemek için ellerinden geleni yapacaklar çıkacaktır. Milliyetçilik nutukları atılacak, vatanın bölündüğü, PKK katillerine prim verildiği nutukları atılacak. Gösteriler yapılacak, kimileri oy kazanmak, kimileri de reyting ve tiraj uğruna olmadık oyunlar oynayacaklar.
Savaşın devam etmesini isteyenler de rahat durmayacaklar. Karanlık provokasyon kokan girişimler örgütleyecekler.
PKK’nın içinden veya dışındaki bir takım güçler de harekete geçecekler. Onlar da olmadık yerlerde mayın patlatarak, tekrar savaşa dönülmesine çalışılacaktır.
BUNDAN SONRASI, ÇOK BİLİNMEYENLİ BİR BİLMECEYE BENZİYOR
Bundan sonra ne olacağını bilemeyiz.
En önemlisi, İmralı’nın ne düşündüğü ve oradan çıkacak mesajlara Kandil’in getireceği yorumdur. Son derece karmaşık bir karar verme yapısı olan Pkk’nın tutumu geleceği şekillendirecektir. Oynanmakta olan satranç oyunundaki hamleleri, Ankara’nın da tutumunu etkileyecektir.
Diğer önemli unsur, Erdoğan ile Org.Başbuğ’un (yani hükümet ile Genelkurmayın) ne düşündükleridir. Onların bu sürece bakışları, PKK’nın tutumunu nasıl yorumladıkları önemlidir. Henüz ne düşündüklerini bilemiyoruz, ancak, siyasi iktidar ve asker, ne istediklerini biliyor, bir siyasetleri varsa ve dik ve kararlı dururlarsa, bu süreç yürütülebilir.
Aksi halde çabuk biter.
Üstelik bitirmek de o kadar kolay ki, bir yerde kimin yaptığını dahi bilemeyeceğimiz iki mayın patlar, ardından ver bombayı...İşte yolun sonu...
Barışı korumak çok zordur, ancak sonunda liderleri tarihe mal eder...
Savaş kolaydır, ancak sadece kan ve ölüm getirir. Liderleri de silip yok eder.
Paylaş