Libya, her an kan gölüne dönebilir…

İçerideki son gelişmeler, bundan kısa bir süre öncesine kadar, hemen her günümüzü işgal eden Orta Doğu ve Kuzey Afrika' da yaşanan inanılmaz olayları unutturuverdi.
 
Sizleri bugün, hemen her gün duyduklarınızı, biraz daha farklı açıdan tekrarlamak yerine, iki hafta öncesine götürmek ve "nerede kalmıştık?" sorusuna kısa kısa haberler vermek istiyorum. Zira, işler hiç de iyi gitmiyor. Aksine giderek karışıyor.
 
Bunların başında da,  Libya geliyor.
 
Aman yanılmayın, Libya'da bir özgürlük savaşı yapılmıyor.
 
Kelimenin tam anlamıyla, bir çıkar kavgası yaşanıyor.
 
Kaddafi' nin kontrolünde şu anda, tam 260 milyar dolar nakit para var.  Ayrıca büyük bölümü, isyancıların henüz ellerinde tuttukları, Breda ve Ras Lanuf' ta olmak üzere, 50 milyar varil petrol rezervi var.
 
İşte, Kaddafi  kovalanıp bu müthiş zenginlik paylaşılmak isteniyor.
 
Tam bir yağma girişimi yaşanıyor.
 
Kimdir bunları yapanlar?
 
Bölgedeki kabileleri kullanan Avrupa-Amerikalı guruplar... Libya'ya komşu her ülkede oluşmuş özel guruplar... Mısırlılar, Suudi Arabistan ve El Kaide' ye bağlı kesimler. Petrol fiyatının artmasından yararlanacak olan çıkar çevreleri...
 
Herkesin gözü dönmüş durumda...
 
Kaddafi' nin de pes etmeye hiç niyeti yok.
İsyancıların silahlarının pek güçlü olmadığını, sayıları artmaya başlamasına rağmen, henüz büyük bir tehlike oluşturmadıklarını biliyor, ancak iş gittikçe genişlediğinden dolayı, kaygıları da artıyor.
 
Özetle, yakında Libya kan gölüne dönebilir. Batının propagandasına kulak asmayın, zira  Kaddafi' nin postu bu kadar kolay bırakmaya hiç niyeti yok. İsyancıların bir bölümünü satın alacak, kabul etmeyenlere karşı da tetiğe basacak.  İşte o zaman da, isyancıların direnmesi imkansızdır.

*   *   *

MISIR BEKLÄ°YOR...

Tabii Mısır, hiçbir yönden Libya'ya benzemez.
 
Orada gerçek bir özgürleşme süreci yaşanıyor.
 
Yaşanmasına yaşanıyor da, henüz dengeler kurulabilmiş değil.  Mübarek'in portrelerinin indirilmeye başlanması, eski dönemin üstüne bir sünger çekmesine işaret ediyor da, sonrası karışık.
 
Kontrolü elinde tutan ordunun niyeti, atılacak adımlar ve en önemlisi Müslüman Kardeşler’in partileşme sürecindeki belirsizlikler ortada.
 
Tek belirsizlik o da deÄŸil.
 
Ordu içinden, acele edilmemesi ve bazı temel değişiklikler yapıldıktan sonra, demokrasiye geçilmesini isteyenlerin sayısında artış var. Özellikle Amerikan ve İngiliz basını da -İsrail'i koruyup kollama adına- bu durumu körüklüyor.
 
Özetle, Mısır’da daha gidilecek çok yol var.

*   *   *

KAYNAMA SUUD’LARA KAYIYOR...

Şimdilik, dışarıdan bakıldığında,  Tunus yaralarını diğerlerine oranla daha kolay sarabilecekmiş gibi görünüyor. Buna karşılık, Suudi Arabistan'daki kıpırdanmalar giderek artıyor.
 
Kralın tüm para dağıtma sözüne rağmen, orada bir şeyler kıpırdıyor.
 
Aslında Suudi Arabistan'da ayaklanma başka yerlerdeki kadar kolay değildir ve Suud ailesi adamın gözünün yaşına bakmaz. Buna rağmen, ülkedeki yüzde 15'lik Şii azınlık yatışmıyor. Bu güne kadar verilip tutulmayan sözler, şimdi geri tepiyor.
 
Ailenin en büyük avantajı, Washington. Amerikalılar ne yapıp edip, oradaki dengelerin bozulmamasına çabalıyor, ancak bu işler hiç belli olmaz. Bir olay, kazara atılmış bir kurşun, her şeyi mahvetmeye yeter. Kraliyet ailesi, ince bir ipin üstünde yürüyor.

*   *   *Â

ABD ÇOK TEMKİNLİ, AB İSE ÇOK ETKİSİZ...

Eskiden olsa, komplo teorileri kurar ve başta ABD olmak üzere, batılı güçlerin olayları nasıl manipüle ettikleri yazılırdı.
 
Yine işin içindeler.
 
Yine komplolar kuruyorlar.
 
Ancak, eskisi kadar söz sahibi olamıyorlar. Eskisi kadar her dediklerini yaptıramıyorlar. Oyun içinde oyunlar oynandığından kimsenin kuşkusu yok. Yine de, kendi düzenlerini kuramıyorlar. Belki de ilk defa, büyük halk kitlelerini istedikleri gibi yönlendiremiyorlar.
 
Kolay değil, trilyon dolarlık petrol gelirinden söz ediyoruz.
 
Bu arada en zayıf halka,  Avrupa Birliği.
 
Laf üretmekten ve toplantı üstüne toplantı yapmaktan başka hiçbir etkinlikleri görülmüyor.
 
Bütün bu değerlendirmeler, bugünkü durumu yansıtıyor. Yarın bambaşka koşullar doğabilir ve her şey değişebilir. Zira unutmayalım, toplumsal olaylar kolay kolay tahmin kaldırmaz.