PaylaÅŸ
Toplumları hareketlendirmek çok zordur.
          Â
Bir defa hareketlendi mi, aynı toplumu durdurmak veya yaklaşımını deÄŸiÅŸtirmek, farklı yaklaşımlarıÂkabul ettirmek de çok zor olur.
          Â
Bu toplum 25 yıldır Pkk terörüyle yaşıyor.
          Â
Binlerce şehidini kalbine gömdü.
          Â
25 yıldır hep aynı sloganları duydu. Aynı ezberi tekrarladı.
          Â
Acaba şimdi aynı topluma farklı bir yaklaşım, farklı bir konuşma metni kabul ettirebilir miyiz?
          Â
Çok zor, ancak imkansız değil. Eğer iyi anlatılabilirse, iyi bir iletişim sağlanabilirse, başarı şansı artar.
          Â
“Lider “ dediğiniz kişi işte böyle durumlarda kendini gösterir.
          Â
Asker başta olmak üzere, herkes Kürt sorununda yeni bir sürece girme imkanının doğduğunu söylüyor. Ancak bir yandan da korkuluyor.
          Â
Korkunun temelinde de , kamu oyunun tepkisi yatıyor.
          Â
Kamuoyunun tepkisi ne olur ?
          Â
Eğer iyi anlatamazsanız, kıyamet kopar.
          Â
Düne kadar terörist olarak nitelediğiniz, terörist muamelesi yaptığınız, ona yakın duran herkesi de terörist gibi gören bir Devlet, şimdi yaklaşım değiştirecek. Söylemini farklılaştıracak.
Bunu da sadece BaÅŸbakanÂyapabilir.
          Â
Eğer liderliğini ve ağırlığını koyar ve topluma iyi anlatabilirse, bu topluma Pkk terörünü ortadan kaldıracak ve bu ülkenin önünü açacak adımı attırabilir.
          Â
Ancak bunu da tek başına gerçekleştiremez.
          Â
Türk Silahlı Kuvvetleriyle birlikte hareket etmek ve medya’yı da yanına almak zorunda. Bu üçgen kurulabildiği taktirde, imkansız gibi görünen herşeyin üstesinden gelinebilir.
          Â
Yeter ki, Erdoğan kafasına koysun.
          Â
Türkiye öylesine önemli bir fırsat yakaladı ki, bunu görmezden gelemez. Basit siyasi oyunlara kurban edemez. Zira gereken adımlar atılmaz ve silahlar susturulamazsa, yine yıllar boyunca binlerce insanımız ölecek.
Bu gerçeği, artık birbirimizden saklayamayız.
                                             Â*                               Â*                               Â*
Â
KANDİL’İ TÜMÜYLE KONTROL ALTINA ALAMAYIZ
Belki bazı gerçekleri kabul etmek zor olabilir, ancak yine de bilmekte yarar var.
Kamuoyunda en çok sorulan sorulardan birini tartışmak istiyorum.
          Â
Kandil dağı tümüyle kontrol altına alınamaz mı ?
          Â
Bu sorunun altında, Kandil’in Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kontrol altına alınıp PKK’nın tümüyle etkisizleştirilmesi yatıyor.
          Â
Bu kadar güçlü bir ordumuz olduğuna göre, neden Kandil’e ulaşamıyoruz ?
          Â
Kamuoyu hala PKK’nın sadece Kandil dağlarında bulunduğunu ve oraya ulaşıldığı anda sorunun büyük bölümünün çözüleceğini sanıyor. Devlet böyle bir izlenim yarattı. Şimdi de gerçekleri söyleyemiyor.
          Â
Gerçeklerden biri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kandil dağlarını kontrol altına alamayacağıdır.
          Â
Bu gerçeği ben iki ayrı Genelkurmay Başkanı’nın ağzından duydum. Dağların konumu, Irak hükümeti izin verse, Kuzey Irak Kürdistan Yönetimi göz yumsa, Amerikalılar da yardımcı olsalar bile bunun gerçekleştirebilmek imkansız.
          Â
Bölgenin coğrafyası, bölgedeki siyasi gerçekler, böyle bir denemeyi imkansızlaştırıyor.
          Â
Binlerce şehit verme pahasına gidilse dahi başarı şansı son derece düşük bir denemedir.
          Â
Diğer bir gerçek de, Pkk’nın sadece Kandil’de değil, Güneydoğu’da, İstanbul’da veya büyük şehirlerde yaşıyor.
          Â
PKK ile DTP’yi birbirinden ayırmanın imkansız olduğunu ve bu örgütün bölge halkının büyük bölümünden destek aldığını, silahlı mücadele ile ortadan kaldırılamayacağını görmemiz ve kabul etmemiz gerekiyor.
          Â
Bu gerçekleri göremediğimiz taktirde ne önümüzdeki fırsatı değerlendirebilir, ne de bu toplumu barışa yakınlaştırabiliriz.
          Â
PKK da nihayet bazı gerçekleri görmeye başladı.
          Â
Silahla bir yere varılamayacağının farkında.
          Â
Gelin yeni bir başlangıç yapalım ve bu ülkenin toprak bütünlüğünü koruyalım.
          Â
Bir süre için parmakları tetiklerden çekelim.
          Â
Çok zor bir sürece giriyoruz.
          Â
PKK’nın kontrolü dışındaki güçlerin koydukları mayınlara vereceğimiz şehitler kalbimizi yakacak ve hepimizi kızdıracak.
          Â
Ancak dayanmamız gerekir.
          Â
Zorluklarla, tuzaklarla dolu olan barışa giden yolu geçene kadar sabırlı davranmalıyız.
          Â
Silahların susmaması işine gelmeyen yabancı güçler kışkırtacak, savaştan nemalanan iç güçler de ellerinden geleni yapacak.
          Â
Direnmeliyiz.
          Â
Oyuna gelmemeliyiz.
          Â
Bir defalığına ezberlerimizi bozmalıyız.
PaylaÅŸ