Buenos Aires, İstanbul’a iki çeker...

Arjantin’in başkenti Buenos Aires’e ilk defa gittim. İstanbul’dan daha güzel bir şehir olamaycağına dair, şehir efsaneleriyle büyümüş bir insanım. Bir de gidip Buenos Aires’i görünce, İstanbul’umuzu köye çeviren tüm beceriksiz ve kültürsüz, renksiz ve de zevksiz yöneticilere ateş püskürmeye başladım.

Haberin Devamı

Ben, Buenos Aires’i görene kadar İstanbul’udünyanın en güzel kenti sanırdım. Meğer kendi kendimi aldatıyormuşum. Arjantin’in başkenti ile, doğup büyüdüğüm İstanbul karşılaştıma dahi kabul etmez.

 

İstanbul’u “dünyanın en güzel kenti” olarak görmediğim,Buenos Aires’itercih ettiğim için bana kızmayın. Anlatınca, bana hak vereceksiniz.

 

Bayram tatili 10 gün olunca, kendimi Cemre ile birlikte yıllardır merak ettiğim Buenos Aires-Rio turuna attım.

 

İlk durağımız Buenos Aires oldu... Çok methedilmişti, ancak böylesine etkileneceğimi tahmin edemezdim.

 

Haberin Devamı

Size nasıl anlatayım bilemiyorum.

 

Şöyle düşünün... Biraz Madrid’in nefis meydanlarından alın ve buna Paris’in o birbirinden güzel geniş bulvarlarını ekleyin. Yetmeyeceğinden dolayı, bu defa Barcelona, Roma ve yine Paris’in o nefiseski binalarınıyerleştirin. Bütün bunları kokteyl yapar gibi birbirine karıştırın, ardından da bütün cadde ve bulvarları nefis ağaçlarla süsleyin. Yeterli yeşillik elde edemediğinizi düşünüyorsanız, o zaman yine birbirinden büyük ve asırlık ağaçlarla dolu büyük parklar yerleştirin.

 

İşte, Buenos Aires böyle bir kent. Birbirinden düzgün binalar, tertemiz yollar. Rengarenksokaklar. Zengin dükkanlar. En ince detayına kadar düzgün planlanmış bir belde.

 

Avrupa’nın en güzel kentlerinin, en güzel yönlerini almış ve kendine yakıştırmış.

 

Ancak, o kadarla da kalmamış.

 

Bütün bu güzelliğe, bir de müzik oturtulmuş.

 

Bir şehirdüşünebiliyor musunuz ki, her köşesinden müzik fışkırıyor. Tongo günlük hayatın bir parçası olmuş.

 

Haberin Devamı

Alışverişe gidiyorsunuz, her sokakta tango duyuyorsunuz. Bütün sokaklar kahve restoranlarla dolu ve her köşeden tangosesi çıkıyor. Gece nereye gitseniz, ya tango showu var veya sokaklarda tango yapılıyor. Müzik hayatınızın bir parçası oluyor.

 

Arjantin, muazzam büyük bir ülke (2.766.890 km2 – Türkiye'den yaklaşık 3,5 kat büyük – bunun 2.736.690 km2’si kara, 30.200 km2’si su) nüfusu ise sadece 40 milyon. Buenos Aires’te ise 4milyon insan yaşıyor. 500 yıl İspanyol istilası altında yaşamış 1816’da bağımsızlığına kavuşmuş, ardından arka arkaya askeri darbeler altında inlemiş, 25 yıldır demokrasiyle zenginleşen bir ülke...

 

Buenos Aires’in tabii güzelliği yok. Buna karşılık inci gibi işlenmiş, yemyeşil bir kent olmuş.

 

Haberin Devamı

İstanbul ise, dünyanınen harika tabii güzelliğine sahip. Boğaz, pırlantalı bir gerdanlık gibi onu süslüyor.

 

Buna karşın,kötü yapılmış, çirkinlik dolu, tepelerinde filizleri duran binalar, göz zevkini bozan TV antenleri ve reklamlarla dolu, plansız programsız büyümüş bir kent.

 

Ne yeşilliği, ne parkı, ne büyük bulvarları... Beton yığını, pislik içinde yaşanan İstanbul.

 

Gelin de kızmayın.

 

Benim güzel İstanbul’umu Buenos Aires ile karşılaştırdım ve özellikle1970’lerdenitibaren başlayan çirkinleştirme kampanyasına katkısı olan tüm Belediyecilerimize; o gidişi durdurmak için gereken çabayı göstermeyen gazetecisine, siyasetçisine kızdım.

 

Biziköylüler yönetmiş. Hepimiz zevksiz, elindeki servetin farkında olmayan insanlarmışız. Hala da öyleyiz. Canım bir şehri nasıl mahvettiğimizi, Buenos Aires’i görünce daha iyi anladım.

Haberin Devamı


ARJANTİN’İN GÜNDEMİ BİZİMKİNDEN FARKLI DEĞİL

 

İstanbul’dan çıkıp Arjantin’in başkentine gidebilmek için yaklaşık 17 saat uçmanız gerekiyor. Dünya’nın bir ucunda biz yaşıyoruz. Öbür ucunda Arjantinliler. Ancak, hemen hemen aynı sorunlarla uğraşıyoruz.

 

Sokağa çıkar çıkmaz, dükkanların vitrinlerindeki yüzde 50’lere varan indirimler, gazetelerdeki KRİZ haberleri ve işsizlikkaygılarıyla dolu yorumlar, Türkiye gündemi ile binlerce kilometreuzaklıktaki Arjantin’in gündemi arasında bir fark olmadığını göstermeye yetiyordu.

 

Bizdeki gibi, hükümet enflasyonun yüzde 10’larda dolaştığını açıklıyor, ancak uluslararası değerlendirme kuruluşları, enflasyonun yüzde 25’lere dayandığını ileri sürüyor ve Arjantin hükümetinin kemer sıkma zamanı geldiği belirtiliyor.

 

Haberin Devamı

Buna karşılık, halka heyecan veren olay, hala Boca Junior ile Rio Plata futbol takımlarının, bizim FB-GS rekabetinden beter yarışlarıyla sınırlı. Buenos Aires sürekli futbolla yaşıyor. Ancak bu yandan da, bizden ileriler...

 

Maradona’nın artık bir tanrı konumuna sokulduğunu biliyor muydunuz?

 

Belki inanmayacaksınız, ancak Maradona adına bir kilise var. 120 bin kişilik taraftarıyla bu kiliseye gidenler Maradona adına dua ediyorlar. O artık, Arjantin Milli takımının antrenörlüğünü yapıyor ve uyuşturucu kullanmıyor ve tanrı katında yaşıyor (!)

 

Bizde de abartılar vardır, ancak Arjantin’in ötesine geçemeyiz. Bunlardan biride, bu ülkenin ucuzluğu.

 

İnanmayabilirsiniz, ancak İstanbul’da aldığınız, ayakkabı, elbise ve her türlü eşyayı  Buenos Aires’te yarı fiyatına bulabiliyorsunuz.

 

Galiba, bizden vize istemeyen nadir ülkelerden biri olan Arjantinde Türk olmak prestijli bir konum.

 

Avrupada olduğu gibi, ne kaçak işçi gözüyle, ne de uyuşturucu trafiği yapan veya her an bir terör olayına karışabilecek bir Müslüman olarak muamele görüyorsunuz. Alışveriş caddelerinde sık sık Türk guruplarla karşılaştık. Onların da en büyük acıları, İstanbul’un neden Buenos Aires gibi olamadığı idi...

Yazarın Tüm Yazıları