PaylaÅŸ
Düzenlediği basın toplantısında, ‘Demokratik yollarla bu göreve seçilmiş, saygın birine yapılmış bu muameleyi hepimize yapılmış kabul ediyoruz’ demişti.
Rifat Bey’in bir üyesine sahip çıkmasından doğal bir şey yoktu. Yaptığı bence doğru idi. Ancak, aynı TOBB ve Rifat Bey, üyesi ve büyük bir grubun patronu Aydın Doğan’a, hükümetin kestiği ‘siyasi ceza’ konusunda aynı desteği göstermedi.
Maliye, medyaya göz dağı niteliğindeki 826.3 milyon TL’lik ‘tarihi cezayı’ keserken, TOBB Başkanı en azından bir açıklama ya da destek ziyareti yapamaz mıydı? ‘Suçlu olmadığı kesinleşmeyen’ Aygün’e yapılan desteğin benzeri, ‘cezası kesinleşmeyen’ Doğan Grubu’na da yapılamaz mıydı?
Ä°ÅŸ dünyası birbirine destek olmuyorÂ
Ancak, Rifat Bey yalnız değil. Sadece onu hedefe oturtmak niyetinde değilim. Türkiye’deki iş dünyasının genlerinde, daha doğrusu derneklerin doğasında bu var. Üyelerinin zor durumlarında onlara destek olmak pek akıllara gelmiyor ya da yönetimler ortaya atılmaktan hoşlanmıyorlar.
Dernekler/odalar ne zaman iÅŸe yarar?
Bakın Aydın Doğan ve şirketleri İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) da üyesi… İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, her yıl en çok vergi veren üyelerini ödüllendirir. Bu törenlerin sonuncusunda bakın ne söylemiş:
‘Gelir Vergisi’nde birinci olan Aydın Doğan’ın, son 5 yılda ödediği 49,3 milyon TL’lik vergiyle, 100 köşeye son derece modern ilköğretim okulu yaptırılabilirdi.’
Bu konuşmayı yapan Murat Yalçıntaş’ın, çıkıp, üyesine destek olması gerekmez miydi? En azından ceza mahkemelerce kesinleşinceye kadar…
Belki telefon ya da mesajlarla çeşitli işadamları ve yöneticiler başta Aydın Doğan olmak üzere gruba desteklerini iletmiş olabilirler. Ancak, bu gibi mesajlar, kamuoyunda yapıldığında anlamlıdır. TÜSİAD’ı bir kenara bırakıyorum. Yönetimde aileden biri var. Ancak, Aydın Doğan ve şirketlerinin üye olduğu bütün iş dünyası örgütlerinden özel bir ilgi ve desteğe ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. En azından, ‘Sayın üyemiz. Başına böyle bir şey gelmiş. Cezan yasal olarak kesinleşinceye kadar yanındayız’ benzeri bir açıklama anlamlı olurdu. Tıpkı basın örgütlerinin yaptığı gibi…
Â
PaylaÅŸ