Suzan Sabancı Dinçer’e Babası ne tavsiye etti?

Gelecek500 adlı kitabım için, Türkiye’de ‘genetik değişim’ gerçekleştiren şirketleri araştırmıştım.

Haberin Devamı

Son 30 yılı kapsayan bu araştırmada, 30 kurum ortaya çıkarmıştım. Bunlar arasında yer alan iki bankadan biri Garanti Bankası, diğeri de Akbank idi.

Akbank’ın bu değişimi 2001 yılında başlamış, antetli kağıtlarında ‘umum müdürlük’ yazan, muhafaza/images/100/0x0/55eb448af018fbb8f8b62a68kar bir yapıdan, değişime açık bir kuruma geçilmişti. Genetik değişimin en önemli güçlerinden birini de ‘insan kaynakları’ oluşturuyordu. Akbank’ın bünyesine çok sayıda genç bankacı alınmış, bir danışmanın hazırladığı proje doğrultusunda bütün yapı yeniden yaratılmıştı.

2001 yılında Akbank’ın piyasa değeri 2 milyar dolar idi, bugün 18 milyar dolara kadar yaklaştı. Aktifleri ise 6 milyar dolardan 56.5 milyar dolara çıktı. Çalışan sayısı 7 bindi, 12 bin 500’ü yakaladı. Sektörün ilk 2 bankası arasına girdi.

Haberin Devamı

Büyük Ufuklar’ın yaratıcısı

En önemlisi, muhafazakar banka imajının yerini, inovatif kurum algısı aldı. Türkiye’nin En BeÄŸenilen Åžirketleri araÅŸtırmasında, banka kategorisinde birinciliÄŸe yükseldi.Â

Başarı her zaman ekibe aittir. Ancak, ben burada Suzan Sabancı Dinçer’in rolünün büyük olduğunu düşünüyorum. ‘Büyük Ufuklar’ adını verdiği projeyi çok iyi yönetti, hızlı büyümenin mimarı oldu. Şimdi de uzun yıllardır birlikte çalıştığı babasından, Erol Sabancı’dan yönetim kurulu başkanlığını devralıyor.

İlk gün ne düşünmüştü?

Suzan Hanım’a, yeni görevi öncesinde, Akbank’a ilk geldiği günü sordum. Akbank’taki ilk gününde ne düşünmüştü? Yanıtı gerçekten kısa ve anlamlı oldu:

‘Akbank’a ilk geldiğimde, içinde muazzam bir güç olan bir müesseseye geldiğimi hissetmiştim.’

İkinci sorum ise Erol Bey’in, yeni görev öncesinde ona bir mesajı, ‘baba tavsiyesi’ olup olmadığı idi. Önce, ‘bankacılıktaki deneyimine’ dikkat çekti ve ‘Bu 22 yıllık bir yolculuk’ değerlendirmesini yaptı. Ardından da ekledi:

“Babam bana görevi teslim etmeden çok önce gerekli tavsiyelerini yapmıştı. Babam ilk tavsiyelerini, daha ilk iş hayatıma atıldığım zaman gerçekleştirmişti. Benim belirli bir tecrübe ve birikime ulaştığıma kanaat ettiğinde de görev devrini yaptı, yönetim kurulu başkanlığını benim üstlenmemi uygun gördü.’

Haberin Devamı

Akbank’a 1987 yılında katılıp, çok değişik görevler üstlenen Suzan Hanım’ın yeni görevinde başarılar diliyorum.

 

 

Krizin kaderi ABD’deki konut fiyatlarında!

Amerika’daki kredi krizi konusunda son dönemde ‘çelişkili’ değerlendirmeler yapılıyor. Bazı uzmanlar, ‘dip göründü’ görüşünü savunurken, bir bölümü ‘henüz erken’ yorumunu yapıyor. Ancak, hepsinin de ortak görüşü/images/100/0x0/55eb448af018fbb8f8b62a6a, sorunun çıktığı yere, konut pazarına bakılması yönünde… Burada da konut fiyatları, daha doğrusu konut fiyatlarının düşüşü öne çıkıyor. Ortak görüş, konut fiyatları biraz daha, cazip hale gelecek ve yeni alımlar başlayacak. Bunu, ABD Hazine Bakanı dahil, çok sayıda ekonomist dile getiriyor.

Haberin Devamı

Konut fiyatlarındaki deÄŸiÅŸimi ortaya koyan The Case Shiller EndeksiÂson 12 ayda ABD’de yüzde 11.4 oranında gerilemiÅŸ. 2008’de yüzde 10 civarındaki bir düşüş konut pazarı için anlamlı ve gerekli görülüyor. Böylece 2000 yılından bu yana baÅŸlayan fiyatlardaki ‘şiÅŸme’ giderilmiÅŸ, fiyatlar daha saÄŸlıklı hale gelmiÅŸ olacak.

Aslında bu görüşü savunanlar haksız da değil. Rakamlar, ABD’de konut fiyatlarının 2000 yılından bu yana ciddi şekilde yükseldiğini ortaya koyuyor. 2000 yılında ‘orta değer’ (median) bir konutun fiyatı 163 bin dolar düzeyinde imiş. 2007 yılında 250 bin dolara kadar çıkmış. Bunun ‘orta’ değer olduğunu unutmamak gerekiyor. Bazı şehir ve bölgelerde yükselişlerin yüzde 100’ün üstüne çıktığı da görülüyor.

Haberin Devamı

Şimdi konuttaki ‘düzeltme’ hareketi bekleniyor. Ancak, bu hareketin tamamlanmasından piyasaların normale döneceği, o nedenle de konut fiyatlarını yakından izlemek gerektiği belirtiliyor.

 

 

8 yılın bilançosundan çıkan 15 vergi rekortmeni

Geçen hafta içinde İstanbul’un vergi rekortmenleri açıklandı. Gazete ve televizyonlarda epey yer aldı. Herkes çeşitli açılardan konuya baktı. Bazıları Cem Yılmaz’a, bir bölümü de Mehmet Ali Erbil’e baktı.  

Ben ise biraz daha ‘sürdürülebilirlik’ açısından konuya yaklaşmak istiyorum. Çünkü, iş dünyasındaki başarı ve rakamlarda, devamlılık daha önemli. Son 20 yıldır gazetecilik yapıyorum. Onlarca “vergi rekortmeni’ gördüm. Ancak, bazıları işleri bozulduğu, bir bölümü dönemsel iş yaptıkları için ortadan yok oldular. Aralarında profesyonel olanlar vardı. Onlar da emekliye ayrılmaları nedeniyle listeden düştüler. Fakat, yıllardır listelerde yerleri sağlam olan, hep üst sıraları paylaşanlar da yok değil.

Haberin Devamı

Bunu ortaya koymak için, son 8 yılın vergi rekortmeni listelerini, ‘bulunma’ ve ‘sıralamadaki’ yeri açısından analiz edip, derecelendirdim. Ortaya bu sayfadaki tablo çıktı. İlk 15’e baktığımızda, son 8 yılın bilançosu gözler önüne seriliyor. Bir numarada Aydın Doğan, iki numarada Samahat Arsel bulunuyor. Listede Koç’tan 2, Sabancı’dan 4, Ülker’den 2 yer alıyor. İlk 15’deki tek avukat ise Ahmet Pekin olarak öne çıkıyor.

Yazarın Tüm Yazıları