Koç 9 yılda 7’ye nasıl katlandı

Artışlar ve rakamlar, dünden bugüne bakınca fazla önemli deÄŸilmiÅŸ gibi görünüyor. Ancak, son 10 yıla bakınca, Koç Holding’in aldığı mesafe daha iyi ortaya çıkıyor. Hatta bu son 10 yılı Koç’un, ‘sınıf atlamak’ ile geçirdiÄŸini söylemek yanlış olmaz. Â

Uzun yıllardır Türk iş dünyasını, dolayısıyla Koç’un performansını izliyorum. Koç en büyük atağını 2000 yılından sonra gerçekleştirdi. Tablo, bu gerçeği açıkça gözler önüne seriyor. 2000 yılındaki 6.5 milyar dolarlık cirodan, 2008 yılında 43 milyar doların üzerine ulaşılmış. Neredeyse 7 katlık bir artış oranı yakalanmış. Bu gerçekten büyük bir başarı…

Koç Holding’in gösterdiği başarı onu son yıllarda Boston Consulting Group (BCG) tarafından düzenlenen ‘Meydan Okuyanlar’ (Global Challenger) adlı listeye de sokuyor.

Koç nasıl hızlı büyüyor?

Gelişmekte olan ülkelerdeki 100 büyük ve global olma yolundaki şirketi kapsayan listede, Brezilya, Çin, Hindistan ve Güney Afrika’dan çıkan gerçekten Lenovo, Haier, Tata, Cemex ve Lukoil gibi dev şirketler var.

Bu şirketlerin büyüme öykülerine bakıyorum. Hepsinin geçmişinde yerel ve global satın almalar var. Şirket başına 9.3 satın alma düşüyor. Önemli bölümü belli sektörlere odaklanmış durumdalar… Neredeyse hepsi önce kendi ülkelerinde büyümüş, ardından gelişmekte olanlara, sonra da gelişmiş ülke pazarlarına girmişler. Bazıları global marka olma yolunda da ilerliyorlar.

Bu özelliklerin tamamı Koç’ta da var. Satın alma, odaklanma ve dünya markası yaratma yolunda ilerliyor. Böyle giderse, dünyanın en büyük 100 şirketine giren ilk Türk şirketi de Koç olacak galiba…

AÇIKLANAN PAKET İYİ, BİR DE NİYE GECİKTİĞİNİ BİLSEK

Önce bazı rakamlara dikkat çekmek istiyorum…

Türkiye’de elektronik sektörüne yönelik tam 32 bin satış noktası var. Bunların 7 bin 500’ü beyaz eşya satıyor. 10 bine yakını cep telefonu ve ona yakın ürünleri tüketiciye ulaştırıyor. Geri kalan 24 in 500’ü ise elektronik  sektörünün diğer ürünlerini pazarlıyor.

Otomobil sektöründe resmi bayi sayısı bin 500’e yaklaşıyor. İkinci el ve diğer satış noktalarını ilave ettiğinizde, bu rakam 5 bini geçiyor.
İnşaat sektöründe faaliyet gösteren müteahhit sayısı 75 bin civarındaymış. Bunların hepsinin konut işinde olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak, konutla ilgili olanların sayısının en az üçte bir olduğu, 25 binleri geçtiği tahmin ediliyor.

GİRİŞİMCİLERİN YENİ UMUDU

Rakamlara devam etmek mümkün… Ancak, hükümetin açıkladığı yeni önlemler paketi, gördüğünüz gibi geniş bir girişimci kitlesini yakından ilgilendiriyor. Eksiklikleri, fazlalıkları mutlaka olacaktır. Arada atlanan, sıkıntıdaki girişimciler de vardır.

Her şeye rağmen 50-60 bine yakın bayi/satış noktası/mağazayı, birkaç yüz üreticiyi ilgilendiren önemli bir karar alındı. Bazı ürünlerde etki yüksek, bazılarında sınırlı olacaktır. Ancak, bu kararların olumlu bir hava estireceği de gerçek.

Gördüğüm kadarıyla hükümet de bu paketten büyük beklenti içinde… ekonomiye yeni bir soluk getireceğini düşünüyor… Peki burada benimle birlikte çok sayıda insanın aklına gelen şu soruya nasıl yanıt veriyorlar acaba: ‘ Neden bu önlemler için bu kadar geç kalındı?’

GECÄ°KMENÄ°N NEDENÄ° VAR MIYDI?

Aylardır otomobilden kötü haberler geliyordu. Aynı şekilde konuttan, beyaz eşyadan da… Bu paketi Aralık ayında açıklamak mümkün değil miydi? Şimdiye kadar açıklanmamasının mantıklı bir nedeni var mıydı? Gerçekten çok sayıda insan bu sorunun yanıtını merak ediyor.

Biliyorsunuz, bütün dünya ekim ayından bu yana ardı ardına önlemler alıyor. En son rakamlara baktım. G-20 ülkelerinde açıklanan paketlerin büyüklüğü 2008 yılında GSMH’larının yüzde 0.5’ine ulaşmıştı. Bu oran 2009’da yüzde 1.5, 2010’da ise 1.25’ine ulaşacak. Üstelik bunlara yenileri de ekleniyor.