Durgunluk ne zaman bitecek?

Yeni yıl her zaman yeni umutları beraberinde getirir. 2009 yılına da böyle giriyoruz. Büyük düşüş, çöküş ve batışlarla geçen bir yılı geride bıraktık. Ancak, 2009 yılına yönelik kafalardaki beklentiler de çok parlak değil. ‘En kötüyü daha görmedik’ beklentisi, karamsarlığı da beraberinde getiriyor.

Haberin Devamı

Belki dünyada ve Türkiye’de yeni büyük dalgalar göreceğiz, piyasalar yeni dipler yapacak. Ancak, adı üstünde bu bir durgunluk ve öncekiler gibi bunun da bir sonu var. Bütün sorun, ekonominin ne zaman canlanacağı…

Bunun yanıtını önde gelen ekonomistlerinde ve rakamlarda aradım. Prof. Martin Feldstein, Nouriel Roubini, Barry Eichengreen, Bart Van Ark ve Bradford de Long gibi önemli isimlerin görüşlerini aldım. Bu görüşler ve geçmiş durgunluklardan çıkan mesajlarla birlikte, 2009’a yönelik beklentileri özetlemek istiyorum.

Kötümserlerin tahmini

-ABD’de 1929 yılından bu yana 14 büyük durgunluk yaşandı. Bunlardan 1929’daki ‘büyük buhran’ 43 ay, yani 3.5 yıldan fazla sürdü. İkinci en uzun durgunluk ise 16 ay idi. Bunu 13 ve 11 aylık olanlar izledi.
- Şimdiki durgunluğun başlangıcını Ekim 2007’den ya da Aralık 2007’den başlatanlar var. Y/images/100/0x0/55ea1ca8f018fbb8f86bf52dani süresi 12-14 ay arasına ulaştı. 2009’un ilk yarısında sona ererse, 18-20 ayı bulmuş olacak. 2009 sonunda ise 24-26 aya ulaşacak.
-Daha kötü yönetilen 1929 buhranının 43 ay sürdüğü dikkate alınırsa, bu sürelerin bile uzun olduğu düşünülebilir. Çünkü, işin başında en kötümserler bile 18 aya işaret ediyorlardı. Şimdi onlar tahminlerini 24 aya çektiler.
-‘Kötümserlerin önde geleni’ Nouriel Roubini, ‘Dünya 2009 yılını çok kötü geçirecek ve yıl sonunda düzelme işaretleri gelecek’ diyor. Bir başka kötümser Prof. Martin Feldstein ise ‘Eğer şanslıysak, Aralık 2009’da iyileşme başlar’ tahminini yapıyor.
- Barry Eichengreen ise ‘Ortalama durgunluklardan uzun olacak. Çünkü, bu kez konut kaynaklı bir durgunluk var. Tahminim 24 ay olacağıdır’ diyor.
- Conference Board’ın ünlü ekonomisti Bart Van Ark ise canlandırma paketlerinin etkisiyle durgunluğun 2009 ikinci yarısında yerini büyümeye bırakabileceğini söylüyor.
- Daha iyimserler de var. Obama etkisine güvenen, canlandırma paketlerinin dünya çapında etki yapacağını düşünenler iyimser cephede yer alıyorlar.
Borsalarda neler olacak?
- Ben 2009 sonundan önce canlanma işaretlerinin geleceğini düşünüyorum. Bu işaretler de piyasalarda önceden satın alınmaya başlanacak ve bir iyimserlik dalgası oluşabilecek. Bunun Türkiye’ye yansımaması da mümkün değil.
-1899 yılından bu yana en kötü 20 düşüşün 4’ü 2008 yılında gerçekleşti. ABD’deki uzmanlar, 2009 yılının daha iyi olabileceğini düşünüyor.
- Bu, yıl içinde düşüşler olmayacak anlamına gelmez. Özellikle de ilk 3 ayın zor olabileceğine dikkat çekiliyor. Ancak, geçmiş durgunluk dönemlerindeki hareketler, büyük düşüş sonrasında borsaların ciddi yükseldiğini gösteriyor.
- Örneğin, 1937’de yüzde 38.6 düşen S&P Endeksi, sonraki yıl yüzde 25.2 oranında değer kazandı. 2000-2002 döneminde dip yapan endeks, 2003 yılını yüzde 26.4 yükselişle kapattı.
- ABD’deki yükselişler, Türkiye’ye de olumlu yansıyacaktır. Aksini söyleyenlerin, ABD’den gelen olumlu haberlerin İMKB’deki etkisine bakmaları gerekir.

Haberin Devamı

Dünyanın ilk krizinden çıkan mesajlar

Haberin Devamı

Dünya üzerindeki ilk para krizinin hangi tarihte yaşandığını hiç düşündünüz mü? Bu konuda çeşitli yazılar okumuş, kitaplarda bölümlere rastlamıştım. Ancak, İngiltere’de, Wolfson College’da öğretim üyesi olan Prof. Philip Kay’ın sunumunu okuyunca, işin Milattan Önce 88 yılında başlayıp, 20 yıl kadar sürdüğünü öğrenmiş oldum.

Prof. Philip Kay, MÖ 88 yılında, Roma’da yaşanan para krizinin, bugünküne çok benzediğini söylüyor. Hatta ‘bir iyi haber, bir de kötü haberim var’ diye konuşuyor. İyi haber, krizin neden kaynaklandığını, nereden çıktığını biliyor olmamız. Kötü haber ise krizden nasıl kurtulduklarına yönelik bir belgenin olmaması…

Roma’da yaşanan kriz

Haberin Devamı

Roma Cumhuriyeti’nin hatiplerinden Cicero’nun konuşmasını da kaynak olarak kullanan Prof. Kay’ın sunumundan, krizle ilgili şu başlıkları çıkardım:

- Bugün yaşanan krizde Irak ve Afganistan’a müdahalenin etki yaptığını ileri sürenler var. Roma’nın krizinde ise Pontus Kralı’na karşı açılan savaşın etkili olduğu vurgulanıyor.
- Benzerlik bu kadar da değil. M. Ö 2. yüzyıl ile 1. yüzyılın başlarında Roma sınırları içine giren altın miktarında artış olmuş, bu da kredi hacmini genişletmiş.  Doğal olarak büyüme hızlanmış, ekonomi fazla ısınmış.
-Altın miktarındaki artışta Asya’dan gelenlerin etkisi olmuş. Roma’da başlayan büyümeden yararlanmak isteyenler, bu ülkeye ciddi miktarda altın sokmuşlar.
- Sistem çökünce Roma Cumhuriyeti de yıkılmış, yerine Roma İmparatorluğu kurulmuş. Yani kriz, iktidarı da yıkmış.
Prof. Kay’ın başka benzetmeleri de var. O dönemin iktidarları da aşırı iyimser yaklaşmış, risklerin üstünü örtmeye çalışmışlar.

Haberin Devamı

Ethem Sancak, zincir eczane işine girmeyecek

Salı günkü yazımda zincir eczaneler konusuna değinmiş ve bu işe girecek işadamları arasında Ethem Sancak’ın da olacağını belirtmiştim. Bunun, benim değil, ilaç sektöründe yaygın dile getirilen bir tahmin olduğunu söylemekte yarar var.

Ancak, yazının yayınlandığı gün Hedef Alliance’ın CEO’su Bülent Denkdemir aradı. ‘Böyle bir planımız olmadı, olmayacak’ dedi. Bu düşüncesinin arkasındaki gerçekleri de şöyle dile getirdi:
‘Biz Türkiye’nin en büyük ilaç dağıtım şirketiyiz. Yaklaşık 18 bin eczaneyle iş ilişkisi halindeyiz. Eczaneler, ilaç şirketleri ve biz büyük bir aileyiz. Durum böyleyken, müşterilerimize rakip olmak istemeyiz. Eczacılar, haklı nedenlerle, zincir eczane planına karşı çıkıyorlar. Bu konuda hassaslar.’
Bülent Bey’e de söyledim. Hedef Alliance Grubu’nun bu işe gireceği yaygın şekilde konuşuluyor. Hatta sektörden birkaç işadamından da dinlemiştim.
Şimdi konu açıklığa kavuşmuş oldu. En azından eczanelerin rakiplerinden biri Hedef Alliance olmayacak. Ama bu alana girmeyi bekleyenlerin sayısının çok olacağı da kesin…

 

Yazarın Tüm Yazıları